Yükseliş ve iyimserlik

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Sürekli olarak ertesi güne ötelenen Yunanistan konusunun 13 Şubat'a kadar sorunsuz çözüleceğini var sayıyorum. Son günlerde ECB'nin elindeki Yunan tahvillerini EFSF'ye aktaracağı ve daha sonra bu tahvillerin de belli bir 'indirimli fiyat' karşılığında Yunanistan'a geri satılacağı yüksek sesle konuşulmaya başlandı. Böyle bir kararın birkaç nedenle son derece pozitif olduğunu düşünüyorum. Öncelikle sadece özel sektörün elinde bulunan tahvillerin "traşlanması" borç yükünü yeterince azaltacak bir operasyon değil. 370 milyar euroluk borçun sadece 200 milyarlık kısmı pazarlığa tabii iken şimdi ECB'nin de elinde tuttuğu bonoların gündeme gelmesi yükü azaltan bir gelişme. Aynı zamanda özel sektör zarar edebilir ancak ECB edemez (ki yine etmeyecek aslında) gibi bir ayrım bono piyasasında herkes eşittir ancak bazıları daha eşittir düşüncesini ortaya çıkarmıştı. Şayet Yunanistan kredi almayı başarır ve mart itfasını atlatırsa bir süre için gündemden düşecek ancak sorunlarının temelli olarak çözülmediğini de ilerideki aylarda görülecek. Kısa vadeli görüntüye baktığımızda ECB'nin LTRO'lar üzerinden Fed'in de en azından faizleri düşük tutarak ve sözel müdahaleleri ile likit ortamı korumaya devam edeceğini görüyoruz. Nasdaq-100 son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken Shanghai Composit Endeksi de 2.330 seviyesinde bulunan dirençi kırmaya çalışıyor. Dikkat ederseniz tüm varlıkların beraber yükselmeye başladığı dönemlerden birini yaşıyoruz. Her zaman olduğu gibi hisse endeksleri daha fazla gürültü çıkartıyor. Nasdaq yüzde 11.5, Dax yüzde 17, CAC yüzde 10.5 artmış olmasında rağmen altın yüzde 11.7 ve gümüş yüzde 22.66 artmış durumda. Bakır da yüzde 13.47 arttı. Bu nedenle hisselerdeki yükselişlerin reel değil yine nominal olacağını söyleyebiliriz. Özellikle gümüş bu yıl içinde sert bir yükseliş gerçekleştirebilir. Euro - dolar paritesinde birkaç haftadır belirttiğim 1.345-1.35 hedefine zor ve volatil bir şekilde de olsak ilerliyoruz. ECB'nin bilançosu büyümek zorunda kalacağından uzun vadede doların değer kazanacağı görüşünü koruyorum ancak kısa vadede euro biraz daha iyi performans gösterebilir. 2012 ve hatta 2013'te en önemli gösterge ABD tahvil getirileri olacak. Kimse korkmasın enflasyon yok denildiği bir ortamda 10 yıllık ABD tahvil getirilerinin yükselmesi ve özellikle yüzde 2.50'yi geçmesi oyunu tamamen değiştirecek bir gelişme olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019