Yükselen kırılganlık denize düşmektir!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Genel seçimler sonrasındaki ikinci haftayı da geride bıraktık. Geleceğe ilişkin belirsizlik ve kırılganlık azalmadı. İş dünyasının büyük bir kısmı ve siyasilerimizin bir bölümü, kısa vadede ekonomi konularına öncelik verecek ve Batı ile ilişkileri daha fazla germeyecek bir koalisyon lehine lobi yapıyor; erken seçim olasılığını ise gündemden düşürmeye çalışıyor. Finansal piyasalar da kendi çıkarlarına uygun gördüğü bu talepler gerçekleşecekmiş gibi fiyatlama yapmaya çalışıyor. Jeopolitik riskler konusundaki gerilimin yeniden yükselmeye başlaması, tümü ile görmezden geliniyor. 

Sepet bazında döviz kurları 2,87 ile 2,93 bandında dalgalanıyor; faizler yükseliyor veya yüksek düzeyini koruyor, sermaye piyasaları ise fırsat buldukça kayıplarını geri almaya çalışıyor. Genelde açığa çıkması önlenemeyen gerçeklerle sarsılıp temenni niteliğindeki ham hayallerle toparlamaya çalışıyorlar. Beklentilerle örtüşen ABD Merkez Bankası açıklamaları ve AB ile Yunanistan arasındaki görüşmeler yanı sıra parite hareketlerini abartıyor, Orta Doğu coğrafyasında, bizim açımızdan hayati nitelik taşıyan gelişmeleri ihmal ediyorlar! Siyasileri ve toplumu yönlendirme çabalarını daha önce görülmemiş seviyelere çıkartarak gerginliği arttırdıklarını fark edemiyorlar! Korkuların belirleyici olduğu koşullarda, gerçeklere dayalı akıl yürütme tatile çıkarılmış gibi görünüyor! 

Açıklaması zor ve tuhaf şeyler yaşamak zorunda kalıyoruz! 2002 Nisan ayında ekonominin toparladığını ve artık erken seçimden korkulmaması gerektiğini savunanlar, bugün tam aksini söylüyorlar! Sormak gerekiyor: ekonominin on üç yıl öncesine göre çok daha iyi olduğunu iddia edenler, o dönemde korkmadıkları erken seçimden bugün neden korkar ve bu olasılığı gündemden düşürmek için yoğun çaba harcar? Türkiye’nin çıkarlarının Batılıların ki ile ciddi biçimde çelişmeye başladığını gizlemek adına mı böyle oluyor? Gerçeklere dayalı aklın yolu zorlanmadığı sürece, korkuların ecele fayda etmesi mümkün müdür? 

Bir an için erken ekonomi konusunu ön plana çıkaran ve Batı’nın tasarımlarına boyun eğen bir koalisyonun gerçekleştiğini ve erken seçimin gündemden düştüğünü varsayalım! Yabancı kaynak girişi yükselecek, Türk Lirası yeniden değerlenecek, beklentiler düzelecek ve ekonomi toparlayacak mı? Hiç sanmıyoruz: dolar faizlerindeki olası yükselişin ve yeniden artan jeopolitik risklerin etkisi ile riskten kaçınma eğilimi güçlenmeye devam edecek, oluşacak koalisyon hükümetinin ömrü öngörüldüğü gibi olamayacak! Belli bir zaman kaybı sonrasında erken seçim konusu yeniden gündeme gelecek ve bu süreçteki kayıplar ödenecek faturaları iyice ağırlaştıracak! Gerçeklerin açığa çıkması konusunda, fazla beklemek zorunda kalınmayacak! 

İş dünyası ve finansal piyasaların gerçekleştirmeye çalıştığı seçenek, çıkmaz sokak niteliğindedir: muhtemel sonucu daha baştan bellidir! Dost ile düşmanı ayırt edebilen ve Allah’tan başka kimseye kulluk etmeyi değerleri gereği hiç düşünmeyenlerin, kesinlikle uzak durmaları gereken bir tercihtir. Yaşadığımız coğrafyada istikrarsızlığın büyümesine ve uzunca bir süre belirleyici olmasına hizmet edecek türden bir suç ortaklığıdır. Mümkün olabilmesi için masallarla süslenerek pazarlanması gerekmektedir! 

Atalarımız doğru söylemiş: yanlış hesap yaptığı ve korkular ile açgözlülüğe yenildiği için deniz düşenler, yılana sarılmak zorunda kalıyor! Gerçekçi olmayı ve yaşadıklarından ders alarak aynı hataları tekrarlamamayı beceremiyor! 

2002 yılındaki koalisyondan talep ettiklerini alamayan ABD erken seçim için bastırmıştı, etkili ve yetkili kesimler çok olumsuz koşullara rağmen ağzını açmamış ve desteklemek durumunda kalmıştı. Bugün benzer bir durum yaşanıyor; bu coğrafya için kendi çıkarlarına uygun senaryo yazanlar erken seçim istemiyor ve içerideki lobileri buna uygun olarak yönlendiriyor. Ülke gündemi, görece güçlü olduğu varsayılanların çıkarına göre şekillendiriliyor! Toplumun gerçekleri bilmesi istenmiyor! 

Ne diyelim, yeni ve çok zorlu bir sınav bizi bekliyor! Çok laf yalansız olmuyor! Türkiye Ekonomisi kırılganlaşıyor, bu durumu terse çevirecek bir bahtı karanın çıkmasına izin verilmiyor!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar