Yüksek volatilite,yüksek risk...
Serhan Yenigün / Finansinvest
Yurtdışında ve yurtiçinde varlık değerlerini etkileyecek haber ve veri akışı son dönemin en karışık görünümünü sergiliyor. Bu ortamda kısa vadeli piyasa dalgalanmaları üst düzeyde seyrederken, volatiliteye bağlı riskler de yatırımcıları huzursuz etmekte. Özellikle kısa vadeli alım-satım kazançları hedefleyen ve yüksek risk alarak pozisyon taşıyan yatırımcılar için içinde bulunduğumuz günlerin zor bir döneme sahne olduğunu söyleyebiliriz. Böyle günlerde, özellikle de risk toleransı düşük olan muhafazakar profildeki yatırımcıların piyasalarda yaşanabilecek sert hareketlere karşı mümkün olan en defansif tercihleri uygulamaları lehlerine oluyor. Bahsedilen dalgalanmaların ve buna bağlı risklerin sadece hisse senetleri gibi en üst risk sınıfında bulunan yatırım araçları için olmadığını belirtelim. Son dönemde paritelerden emtia fiyatlarına, tahvil-bono piyasalarından diğer bir çok menkul kıymete kadar hemen hemen tüm para ve sermaye piyasası aracında yüksek volatilite izlenmekte. Şimdi kısaca bu durumun nedenlerine bakalım:
Yurtdışında, ABD'de FED'in 2011 yılının geneline yayacağı politikaları belirsiz ve makro göstergeler istikrarsız seyretmeyi sürdürüyor. USD için net bir görüş oluşturmayı zorlaştıran bu durum, USD karşısında diğer para birimlerine ilişkin belirsizlikler nedeniyle küresel çapta takip edilen majör pariteleri de dalgalandırıyor. Özellikle EUR/USD için baktığımızda Avrupa'da kredi ve bütçe sıkıntısı çeken ülkelere ilişkin endişelerin sürmesi, Avrupa Merkez Bankası'nın yeni başkanının kim olacağına dair sürecin kötü yönetilebileceği kaygıları, yine Avrupa Merkez Bankası'nın bölgede artma belirtileri gösteren enflasyon ve düşük seyreden büyüme arasında ne kadar hareket alanı yaratabileceğine dair soru işaretleri gibi nedenler pariteyi sıkışık bir seyre zorlamakta. İngiltere'de de benzer parametrelerin geçerli olduğunu, bu durumun GBP/USD paritesini de kısmen etkilediğini görüyoruz. Yurtdışında, pariteler dışında tahvil piyasalarında artamsı beklenen enflasyon nedeniyle satış baskısı, Mısır gerginliği ile yükselen enerji hammadelerinde satış baskısı, tarımsal ürünler ve endüstriyle metallerde ise artış görüyoruz. Emtia arasında genelde korunan korelasyonun zayıflaması da belirsizliğin bir parçası olarak görülebilir. ABD'de ve Avrupa'da belki de en istikrarlı seyreden piyasalar ise hisse senetleri. Ancak, bu piyasalarında diğer varlıklarda yaşanan volatilite karşısında gardları düşebilir. Yurtiçine baktığımızda ise, dış etkilerin yanı sıra Merkez Bankası'nın girmiş olduğu yeni politika patikasına dair soru işaretleri ve not artırım beklentilerinin karşılıksız kalmasının yarattığı baskı öne çıkan belirsilik unsurları. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, kısa vadede bu belirsizlikler sürebilir ve yüksek volatiliteyi tolere edemeyecek yatırımcılar için riskli günler devam edebilir. Orta-uzun vadede ise daha belirgin bir piyasa ve ekonomi manzarası çizebiliyoruz. Bu konuyu da bir başka yazımızda paylaşırız.