Yüksek teknolojili ürün ihracatında ayrıntılar ne diyor?
147 milyar dolarlık sanayi ürünü ihracatımızın sadece yüzde 3.4’ü yüksek teknolojili. Miktar olarak 5 milyar 20 milyon dolar. Arkadaşımız Talip Aktaş’ın TÜİK verilerine dayanarak yaptığı araştırma haberinde, son 10 yılda ihracatımız içinde yüksek teknolojili ürünlerin payının en yüksek olduğu dönemin, yüzde 6 ile 2006 yılı olduğu görülüyor. Daha sonraki yıllarda yeni desteklerin çok konuşulmasına karşın, 2008 yılında yüzde 3’lere gerileyen ihracatta yüksek teknolojili ürün oranı, o günden bu yana yüzde 3’ler seviyesinde seyretmiş.
Oysa 2011-2014 dönemini içeren Sanayi Strateji Belgesinde amaç maddesi olarak “Avrasya’nın orta üst ve yüksek teknolojili ürünlerde ülkemizin üretim üssü olması açıklanmıştı. Buna bağlı olarak 72 Eylem planının hayata geçirilmesi için kamu kurumları takvime bağlı olarak görevlendirilmişti. 2014 Aralık ayında son bulan bu Sanayi Stratejik Belgesinde yer alan 72 Eylem planının gerçekleşme sonuçları bugüne kadar açıklanmadı. Ancak, yüksek teknolojili ürün ihracatımızın toplam içindeki payının yüzde 3’ler seviyesine gerilemesi, bu hedefte önemli bir başarı yakalanamadığının göstergesi olarak ortaya çıkıyor...
Talip Aktaş’ın araştırma haberine göre, ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünün payı en fazla olan iller arasında yüzde 33.1 Eskişehir ilk sırada yer alıyor. Onu ikinci sırada yüzde 12.8 ile Ankara ve yüzde 4.2 ile üçüncü sırdaki İstanbul izliyor. İlk 10'da yer alan dört ilin ihracatı içinde, yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 1’e ulaşamıyor. İstanbul ihracatının içinde yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 4.2 olmasına karşın, Türkiye’nin yüksek teknolojili ürün ihracatında İstanbul’un payı yüzde 67.2’ye ulaşıyor. İhracatı 500 milyon doları aşan iller arasında ilk üç sırada İstanbul’la birlikte yer alan Eskişehir ve Ankara’nın payları toplamı ise yüzde 91,1’e, ilk beş ilin toplamdaki payı yüzde 94.5’a, ilk on ilin payı ise yüzde 98’e ulaşıyor. 81 ilden 10’unun ihracatı içerisinde ise yüksek teknolojili hiçbir ürün bulunmuyor. 500 milyon doların altında sanayi ihracatına sahip oldukları için 30 il sıralama dışında kalırlarken, 500 milyon doların üstünde sanayi ihracatına sahip 21 il bulunuyor. Bunların 6’sında yüzde 1 üzerinde yüksek teknolojili ürün ihracı yaparlarken, 15 ‘inde yüksek teknolojili ürün ihracatı yüzde 1’in altında kalıyor.
Türkiye ihracatının genel tablosuna baktığımızda, düşük teknolojili ürünlerin ihracattaki payının yüzde 35.8, orta teknolojili ürünlerin payının yüzde 60.8, yüksek teknolojili ürünlerin payının ise yüzde 3.4 paya sahip olduğunu görüyoruz. Bu da ihraç ürünlerimizi geliştirme ve katma değerini artırma yolunda çok çalışmamız, ihraç ürün yelpazemizi geliştirmemiz gerektiğini çok net olarak ortaya koyuyor.
Son yıllarda sözel olarak ihraç ürünlerinde katma değer artışını çok konuşmamıza karşın, önemli bir mesafe kat edemediğimiz bu sonuçlarda görülüyor. Aktaş’ın haberi bu gerçeği açıklıkla gösteriyor. Bu olumsuzluğu görerek, sözel değerlendirmeler dışına çıkmalı ve ihraç ürünlerinde katma değer artırıcı bir planı hayata geçirmeliyiz.
Bunun bir yanında, KOBİ’lerin nihai ürün ihracatına yönelik ara malı ve hammadde üretimini artırmaları yer alacaktır. Bunun için ise yapısal mikro reformların hayata geçirilmesi gerekecektir. Diğer yanında da üretimde ithal girdiyi azaltacak önlemler yer alacaktır. Böylelikle ihraç ürünlerin kilo başına değeri bgugünkü seviyenin iki-üç katına çıkabilecektir...