Yüksek faizin bıraktığı hasar daha net görülecek

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası volkan.dukkancik@dunya.com

Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikası ve sıkı duruşta gösterdiği kararlı duruşun etkileri 2024 yılının 1. çeyrek bilançolarında ortaya çıkmıştı. Şimdilerde açıklanmaya başlanan 2. çeyrek bilançolarında yüksek faizin bıraktığı hasar tespit edilmiş olacak.

Merkez Bankası’nın kararlı para politika­sı ve buna eşlik etme­ye başlayan(başlayacak) mali sıkılaşma süreci, ekonomide normlara dönüş senaryosunun en önemli araçlarından biri olarak fiyat istikrarının sağlan­ması ve piyasalarda öngörüle­bilirliğin artmasına destek ola­bileceği için orta uzun vadede oldukça pozitif bir tablo orta­ya koyuyor.

Ancak yüksek faizle birlikte artan finansman mali­yetleri ve soğuyan büyüme şir­ketler ve dolayısıyla borsa açı­sından durumu biraz daha sı­kıntılı bir hale getiriyor. Bu sıkı duruşun etkileri 2024 yılının 1. çeyrek bilançolarında ortaya çıkarken, 2. çeyrek bilançola­rında daha net bir hasar tespiti yapılıyor olacak.

Bir yandan yüksek faiz ve yavaşlayan büyüme, diğer ta­raftan enflasyon muhasebe­si bilanço dönemlerini son 3 çeyrektir daha heyecansız karşılamamıza neden oluyor. Hem enflasyon muhasebesi­nin tahmin yapmakta yarattı­ğı zorluklar hem de şirketleri ciddi anlamda zorlamaya baş­layan finansal yükler bu bi­lanço döneminde de sınır­lı sayıda şirket için beklen­tilerin ortaya konduğu bir dönemi beraberinde getir­miş durumda. Önümüzdeki dönem için beklenen dezenf­lasyon süreci ile birlikte şirket ve analistlerin enflasyon muhasebesi konusunda kazandığı deneyim, gelecek çeyrekler için çok daha sağlıklı beklentiler oluşturabilmemize de olanak sağlayacaktır diye umut ediyoruz.

Bilanço dönemi 30 Eylül’de bitiyor

Borsa İstanbul’da işlem gö­ren bankaların 2024 yılı ikinci çeyrek dönemine ilişkin kon­solide olmayan finansal sonuçlarını son gönder­me tarihi 9 Ağustos 2024 olarak açıklanırken, kon­solide finansal sonuçlar için ise son tarih 19 Ağus­tos 2024. Konsolide ol­mayan şirketlere ilişkin 2. çeyrek finansal sonuç­lar için son gönderme tarihi 20 Eylül 2024, konsolide şirketler için ise 30 Eylül 2024 olacak.

Banka bilançolarında baskı sürüyor

2024 yılının ilk çeyreğinde kârlılık anlamında yavaşlama eğiliminin öne çıktığı Bankacı­lık sektöründe bu tablonun yı­lın ikinci çeyreğinde daha da netleşmesi bekleniyor. 2. çey­rekte net faiz marjları, dara­lan TL kredi-mevduat makası ve artan swap maliyetleri se­bebiyle baskılanmaya devam edecek. Fonlama maliyetinde­ki artış ve sınırlı TL kredi bü­yümesi kârları baskılarken, komisyon gelirlerinde güçlü seyirle bu durum telafi edilme­ye çalışılacak.

Yine yılın ikin­ci çeyreğinde, önceki döneme göre döviz ve tahvil alım-sa­tım gelirlerinin (ticari kârın) ve TÜFE endeksli tahvillerin azalan katkısı da kârları aşa­ğı çekiyor olacak. Özellikle bi­reysel kredilerde takip oranı­nın artmasına rağmen banka­ların geçmişte muhafazakar davranarak yüksek seviyelerde tuttuğu karşılık oranlarını bu çeyrekte bir miktar azaltarak kârdaki düşüşü sınırlayabile­ceğini düşünüyoruz.

Bankaların kârı yüzde 20 daralabilir

Özetle, 1. çeyrekteki %20 se­viyesindeki kâr daralmasını takiben bankaların 2. çeyrek­te çeyreksel bazda %25, yıllık bazda ise %20 civarında bir kâr daralması yaşayacağını düşü­nüyoruz. Albaraka ve TSKB bu dönemde hem çeyreklik hem yıllık bazda kâr artışlarıyla öne çıkmasını beklediğimiz ban­kalar olurken; Garanti Ban­kası’nın ise rakiplerine kıyas­la düşük fonlama maliyetleri sayesinde çekirdek marjlarını koruyarak daha sınırlı bir kâr gerilemesi yaşaması olası. Yük­sek faiz ortamı ve güçlü poliçe büyüme hızından nemalanma­ya devam eden Sigortacılık sek­töründe bu çeyrekte de görece güçlü sonuçlar görmeyi bek­liyoruz.

Enflasyon muhase­besinden kaynaklı ilk çeyrek­te net kâr olarak zayıf sonuçlar açıklayan Holdingler cephe­sinde mevcut tablonun bu çey­rekte de devam etmesi olası. Mevsimsel olarak Gıda-İçe­cek ve Havacılık sektörlerinde poziitf sonuçlar görmeyi bek­lerken; Perakende, İletişim ve Sağlık sektörlerinde de güçlü sonuçlar görüyor olacağız.

Borsada uzun vadeli olumlu hikaye devam ediyor

 Borsa İstanbul açısından, kısa vadede bir patinaj ve konsolidasyon yaşanıyor. Ancak uzun vadeli olumlu hikayenin devam ettiğini söylemek mümkün. Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğü, ülke risk priminin gerilediği, TL’nin reel olarak değerlendiği, ülke kredi not artırım potansiyelinin korunduğu mevcut süreçte uzun vadeli bakış açısıyla hisse senetlerinde potansiyel devam ettiğini söyleyebiliriz. Seçimlerin geride kalması, TCMB rezervlerinde yaşanan iyileşme, not artırımına yönelik artan beklentiler ve yaz aylarıyla birlikte başlaması olası dezenflasyonist süreç özellikle sıcak para anlamında yabancı girişlerinin artmasını beraberinde getirebilir. Ancak yabancının radarına giremeyen, ayrıca özel bir hikaye ya da beklentisi olmayan, borçlu, işletme sermaye ihtiyacı yüksek ve bunu kısa vadeli borçla çeviren şirketler içinse zorlu süreç devam ediyor. Bu noktada yatırımcıların hisse seçiminde çok dikkatli olması gereken bir süreçte olduğumuzun bir kez daha altını çizelim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar