Yüksek faiz ve yavaşlayan büyüme borsaya fren oldu

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası [email protected]

Küresel piyasalarda geçen hafta ortasında Japonya Merkez Bankası Boj’un sürpriz faiz artırımıyla sarsılan carry pozisyonlarıyla başlayan endi­şe, ABD’de açıklanan verilerin ekonominin öngörülünden da­ha sert yavaşladığına dair sin­yaller vererek resesyon endişe­lerini artırması ve Fed’in faiz indirimlerinde geç kaldığı yö­nündeki beklentilerin öne çık­masıyla riskli varlıklardan kaçı­şı hızlandırarak geçen haftanın kusursuz bir fırtına yaşanma­sına neden olmuştu.

Küresel çaptaki tüm finansal varlıklar­da yaşanan sert dalgalanmanın ardından gelen açıklamalar ve görece iyimser verilerle özel­likle gelişmiş ülke borsaların­da ciddi toparlanmalar yaşandı. Borsa İstanbul ise bu tepki sü­recine katılamayarak zayıf bir görüntüye sahne oluyor.

BIST 100 endeksi, 2024’ün ilk yarısındaki yüzde 42,54’lük yükselişle dünyadan en çok artan borsala­rında başında gelmiş­ti. Ancak yılın ikinci yarısı zayıf ve volatil başladı. Özellikle son 2 haftadır artan bas­kıyla kazançların bir kısmının geri verildi­ği BIST100’de yine de yılbaşında bu yana bakıldığında getiri %31’ler ile yılın ilk 7 ayın­daki kümüle %28,7 düzeyinde­ki TÜFE’nin üzerinde kalma­yı sürdürüyor ancak momentu­mun kaybolduğu da bir gerçek.

Yılın ilk yarısında Sigortacı­lık, Holding, Bankacılık sektör­leri ön plana çıkarken; faiz ve büyüme duyarlılığı düşük Gı­da-İçecek ve İletişim sektörleri de BİST-100 ve enflasyon üze­rinde performans gösteren sek­törler oldu. 11000 seviyesini aş­makta zorlanan endekste baş­layan düzeltme, ilk 6 ayda hızlı giden bu sektörlerdeki ivmeyi de yavaşlatmış hatta aylık baz­da önemli kayıpları da berabe­rinde getirmiş durumda.

Yüksek faiz ve büyümedeki yavaşlama­dan doğrudan etkilenen Sınai, Metal Ana, Gayrimenkul, Kim­ya ve Taş-Toprak endeksleri ise bu süreçte BIST100’ün ve hatta enflasyonun gerisinde kaldılar. BIST100 dışı hisseler de endek­sin gerisinde kalırken özellikle Halka Arz endeksi BIST100’ün epeyce altında bir performan­sa sahne oldu. Son bir aydır za­man zaman geride kalmış sek­tör ve hisselere doğru bir rotas­yon görüyor olsak da henüz bu noktada kalıcı bir trend oluş­ması beklenmemeli.

Bu süreçte, yabancı yatırımcı ise dönem dönem, bankacılık ve holding sektörlerine yoğun şe­kilde ilgi gösterirken, topyekün ve net bir yabancı girişini, tahvil cephesinden farklı olarak, bor­sada henüz göremedik.

Kısa vadede bir patinaj yaşanıyor

Özetle, yılın ilk yarısındaki güçlü seyrin ardından Borsa İstanbul cephesinde kısa vadede bir patinaj ve konsolidasyon ya­şanıyor. Borsada son dönemde yaşanan bu patinajın en temel sebebi gelen açıklanan bilanço­ların heyecan yaratmaktan uzak olması.

TCMB’nin kararlı para politikası ve buna eşlik etme­ye başlayan (başlayacak) ma­li sıkılaşma süreci, ekonomide normlara dönüş senaryosunun en önemli araçlarından biri ola­rak fiyat istikrarının sağlanması ve piyasalarda öngörülebilirli­ğin artmasına destek olabilece­ği için orta uzun vadede olduk­ça pozitif bir tablo ortaya koyu­yor. Ancak yüksek faizle birlikte artan finansman maliyetleri ve soğuyan büyüme şirketler ve do­layısıyla borsa açısından duru­mu biraz daha sıkıntılı bir hale getirmiş durumda.

Yani belli öl­çüde bir resesyon fiyatlamasına girdiğimizi söylemek mümkün. Faizler yüksek kaldığı sürece de bu resesyon riski fiyatlama­lar üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek maalesef. Daha güçlü bir dezenflasyonist süreç ve faiz indirimlerinde takvimin yaklaşması (2024 sonu ve 2025 ilk çeyrek) bu anlamda Borsa açısından önümüzdeki süreçte takip edeceğimiz en önemli ajanda olacak.

Uzun vadede borsada olumlu hikaye sürüyor

Bu bağlamda borsada bir son­raki döngüyü fiyatlamak isteyen yatırımcıların ne zaman devre­ye gireceği büyük önem taşıyor. Bir sonraki döngünün ise tekrar faiz indirim beklentilerinin dev­reye girdiği, konjonktürel sek­törlerin öne çıktığı, büyüme hi­kayesinin tekrar konuşulduğu, ayakları yere basan, istikrarlı bir büyüme sürecinin konuşulduğu dönem olduğunu söyleyebiliriz. Bunun da muhtemelen 2025’in ikinci yarısının konusu olaca­ğını ifade edebiliriz.

Bir hikaye var ama bu hikayenin ne zaman fiyatlanacağı çok kritik. Yatı­rımcı burada o yüzden kendine ‘ben hangi vadede bir yatırım yapmayı planlıyorum’ sorusu­nu en başta sormalı. Yani, bun­dan üç ay sonrası için bir yatı­rım planlıyorsak, borsada şu an çok ciddi fırsatlar olmayabilir. Bugünden yıl sonuna kadar or­talama yüzde 20-25 bir faiz ge­tirisi alabilmek mümkün. Bor­sada bu kadar getiri, endeks ba­zında yakalanamayabilir. Ancak 1,5-2 yıl sonrası için bir hikaye arayanlar için borsada önem­li fırsatlar oluşmaya başladığı­nı söyleyebiliriz. Özetle, Borsa İstanbul açısından, kısa vadede bir patinaj ve konsolidasyon ya­şanıyor olsa da orta uzun vadeli olumlu hikayenin devam ettiği­ni söylemek mümkün.

Enflas­yonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğü, ülke risk primi­nin gerilediği, TL’nin reel ola­rak değerlendiği, ülke kredi not artırım potansiyelinin korun­duğu mevcut süreçte uzun va­deli bakış açısıyla hisse senet­leri cephesinde önemli fırsatlar bulunduğunu düşünüyoruz. Ancak kısa vadede suların biraz durulmasını beklemek ve temkinli fırsatçı bir yaklaşımda olmak daha rasyonel olacaktır. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar