Yük ağır, sorumluluk fazla

Prof. Dr. Aykut GÜL
Prof. Dr. Aykut GÜL STRATEJİK DÜŞÜNCE aykut.gul@dunya.com

Bir bakan düşünün... Sabah ilk mesaisinde, masasında bulabileceği gündem maddeleri o kadar çeşitli, kritik ve birbirinden acil konular ki...

Tahıl Koridoru’ndan Kızıldeniz›deki nakliye sorununa, güvenilir gıdadan gıda milliyetçiliğine, örgütlenmeden finansmana, üreticiden tüketiciye, ipekböceğinden tiftik keçisine, kivisinden cevizine, doğal afetlerden tarım sigortalarına, bir mezbahanede büyükbaş hayvana yapılan işkenceden sokak köpeklerine, Ilısu Barajı’nın elektrik üretiminden Toroslar’daki göçerlere, iklim değişiminden karbon ayak izine, yangın uçağından Konya’daki obruklara, Çin’in tahıl ihracatını sınırlandırmasından İspanya’da zeytin üretiminin yarı yarıya azalmasının etkilerine kadar, ülkemizin her kesimini ilgilendiren, mühendislikten biyolojiye, işletmecilikten yapay zekaya kadar çok farklı disiplinlerde acil çözüm bekleyen problemler ve verilmesi gereken kararlar...

Evet tahmin ettiğiniz gibi bahsettiğimiz bakanlık, Tarım ve Orman Bakanlığı (TOB)... Bakan İbrahim Yumaklı, böylesine devasa bir bakanlığın başında. Yükü ve sorumluluğu ağır mı ağır... 2 milyon 245 bin üretici ve 24 milyon hektar ekilebilir arazisi ile tarım zaten tek başına büyük bir sektör...  Bunun yanında 23,2 milyon hektar alanda devasa orman varlığımız... 100 helikopter, 24 uçak ve İHA’larla ormanlarımızı cansiperane koruyan bakanlık çalışanları… Sanki iki karpuz bir koltuğa sıkıştırılmış gibi...

Soğan-patates fiyatları uçuşa geçtiğinde, et-süt fiyatları kontrolden çıktığında TOB hedef tahtası olur. Bakanlığın orman kısmı ikinci planda kalır. Yaz aylarında ardı ardına çıkan veya çıkartılan yangınlar, sadece Bakanlığın değil tüm ülkenin dikkatlerini ormanlara yoğunlaştırır. Ormanlar korunurken, geliştirilirken; yangınlar başlamadan söndürülürken gösterilen başarılar genellikle takdir edilmez, ilk yangında kaybolur ve TOB görevini yapmamakla eleştirilir.

Dahası milli güvenlik tehditleri baş gösterir, sanal alemde “Help Turkey” çağrıları yapılır. Benzer şekilde, buğdayda üretim patlaması yaşanır. Henüz sevinemeden bu defa depo kapasiteleri, ürün maliyetleri ve fiyatları gündem olur. Alım fiyatı yüksek tutulduğunda ise aynı eleştirmenler tüketici tarafında geçer ve ekmek fiyatlarında fahiş artışlar olacağını söylerler. 

Tarım, hayvancılıkla bir bütündür

TOB, rekor üretimler yaparak görevini yerine getirirken ürün alım fiyatları konusunda Maliye Bakanlığı son sözü söyler. Ancak beğenilmeyen alım fiyatları konusunda yine TOB hedefe konur.

Dünyada 4. ve 5. olduğumuz sebze ve meyve üretiminde, piyasa mekanizmasından kaynaklanan fahiş fiyatlardan dolayı da TOB kıyasıya eleştirilir. Asıl sorumlu olan Ticaret Bakanlığı çoğu zaman fark edilmez bile... 69,2 milyar dolarlık tarımsal gayrisafi yurtiçi hasıla ile Avrupa’nın bir numarası olan tarım sektörümüz, saman ithalatı yalanına indirgenir ve sürekli küçümsenir. 117 ülkeye tohum ihracatı yaparsınız, tohumda tamamen dışa bağımlı olduğumuz dezenformasyonu yapılır.

Tarım deyince genellikle bitkisel üretim akla gelse de aslında hayvancılıkla bir bütündür. DSİ, yine TOB bünyesinde yer alan, sulama ve enerji alanlarında önemli yatırımları bulunan ve birçok bakanlıktan daha fazla bütçeye sahip olan bir kurum. Sadece 2024 yılında 53’ü baraj 527 tesisi tamamlayacak olan DSİ, 7,1 milyon hektar araziyi suya kavuştururken 7,3 milyon hektar arazide toplulaştırmayı başaran bir yatırımcı kuruluş. Özellikle son bir yılda TOB, sessiz bir devrim gerçekleştiriyor.

Tarımsal üretim planlamasından sözleşmeli üretime ve örgütlenmeye kadar son derece önemli kanunlar çıkartıldı, ikincil mevzuatları yürürlüğe girdi. Ezcümle; (1) Soframıza gelen her lokmayı takdir etmeli, Bakanlığı eleştirirken insaflı ve yapıcı olmalı. (2) Devasa bakanlık, daha etkin çalışabilmesi için tarım ve orman olarak ayrılmalı. (3) Orman Bölge Müdürlükleri gibi Tarım Bölge Müdürlükleri de oluşturulmalı ve özellikle de üretim planlaması bölgesel düzeyde yapılmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Suyun her damlası değerli 11 Haziran 2024