Yönetim kurulu üyesi tüzel kişinin huzur hakkı sorunu

Talha APAK
Talha APAK MEVZUATIN İÇİNDEN

Huzur hakkı:  şirket ortakları, şirket müdürleri ve yönetim kurulu üyelerinin kanunen belli sorumluluk ve yükümlülükleri vardır. Bu kişilerin aldıkları görevleri nedeniyle sorumluluk ve yükümlülükleri karşılığı belirlenen ücrete huzur hakkı denir. Şirket ortağı yönetim kurulu üyelerine kâr payı ödemesinin yanı sıra huzur hakkı ödemesi bulunuyor.

Ödenecek huzur hakları, ödeyen kurum açısından kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınır. TTK  ‘ya göre; yönetim kurulu üyelerine, ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı sürece, tutarı genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla, toplantılara katılmaları karşılığında kendilerine huzur hakkı ödenir.

Yönetim kurulu üyeliği

Yönetim kurulu, ortak olan veya ortak olmayan dışarıdan seçilen ve kanunen seçilme engeli bulunmayan gerçek kişilerden oluşur. Anonim ortaklıkta pay sahibi olan bir tüzel kişi ise, yönetim kurulu üyesi seçilemez, ancak kendi temsilcisi olan gerçek kişilerin yönetim kuruluna üye seçtirebilirler. Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişi tarafından belirlenen sadece bir gerçek kişi ile temsil olunur. Tüzel kişi adına sadece tescil edilmiş kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir.

Huzur hakkının vergilendirilmesi sorunu

 Şirket ortağı gerçek kişinin veya dışarıdan seçilen bir gerçek kişinin yönetim kuruluna seçilmesi halinde kendisine ödenen huzur hakkı ücret gibi vergilendirilerek net tutarı kendisine ödenir. Huzur hakkı elde eden bu kişilerin aldıkları ücretler, yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilmesi gereken hadleri aşıyorsa diğer gelirleriyle birlikte yıllık beyanname verirler. Ancak, yönetim kuruluna seçilen gerçek kişi, iştirak halindeki bir diğer tüzel kuruluşun temsilcisi ise, burada hem huzur hakkını ödeyen şirket hem de huzur hakkını alan kişinin temsil ettiği şirket açısından vergisel sorun bulunmaktadır. İdarenin konu hakkında çeşitli zamanlarda vermiş olduğu özelgeleri de bulunuyor.

Gelir idaresinin özelgesi

Gelir İdaresi Başkanlığı Büyük mükellefler Vergi Dairesi başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü tarafından verilen 64597866-125[6-2015]-49 sayılı özelgesinin özeti yazımız konusunu oluşturacaktır. İdarenin görüşü özetle; tüzel kişiliğin yönetim kurulu üyesi olması durumunda elde edilen huzur hakkının KV ve KDV ye tabi tutulması gerektiğini ifade ediyor.

a) Kurumlar vergisi yönünden: 6102 sayılı TTK’ya göre; yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm ve açıklamalara göre; iştirak ettiğiniz bazı tüzel kişiler nezdindeki yönetim kurulu üyeliğiniz nedeniyle bu iştirakleriniz tarafından ödenen huzur hakkı bedelleri şirketinizin geliri sayılacağından, bu bedellerin kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

 b) Katma değer vergisi yönünden: Şirketinizin, iştiraki olduğu firmaların yönetim kurulu üyeliğinden elde ettiği bedeller, bu firmaların yönetim ve idaresine yönelik hizmetin karşılığı olduğundan; bu bedellerin, genel oranda KDV›ye tabi tutulması gerekmektedir.

Değerlendirme 

 Huzur hakkı aynı zamanda bir ücrettir ve öncellikle bir ücret gibi vergilendirilerek hak edene ödenmesi gerekir. Burada, huzur hakkını elde eden, ilgili kurumun ortağı veya dışarıdan seçilen bir gerçek kişi ise sorun bulunmuyor. Ancak, yönetim kuruluna seçilen kişi iştirak halindeki tüzel kişinin temsilcisi ise, vergilendirme sorunu burada ortaya çıkıyor.

İdarenin görüşü; tüzel kişiye ödenen huzur hakkı kurum adına hakkedildiğinden dolayı, huzur hakkını alan kurum ödeyen kuruma fatura düzenleyerek KDV uygulamalı ve kurum kazancına dahil etmeli. Kendi ortağı olan yönetim kurulu üyesine ödenen huzur hakkının ise, bordroya dahil edilerek gelir vergisi kesintisine tabi tutmalı. Konuyla ilgili karışıklığın veya hatalı işlemlerin önlenmesi için idarenin yeni bir sirküler yayınlamasında fayda vardır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar