Yönetim gurusu Jim Collins: Ekonomik krizde hedef ayakta kalmak değil, g
Yönetim gurusu Jim Collins'in "İyiden Mükemmel Şirkete ve Kalıcı Başarıya Ulaşmanın Yolları" isimli kitapları, iş dünyasının klasikleri olarak değerlendiriliyor. Kariyeri şirketlerin neden başarılı olduklarını anlamaya adayan Collins, son yıllarda zor zamanlarda şirket yönetimi konusunda yönelik çalışmalar yapıyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik duruma son derece denk düşen bu çalışmalar, aynı zamanda Collins'in bir sonraki kitap konusunu da oluşturacak gibi görünüyor.
Collins'in zor zamanlarda şirket yönetimini anlamak için sorduğu öncelikli soru 'dünya kontrolden çıktığında, başarılı olmaya devam edenlerin diğerlerinden farkı ne? Bu sorunun iş dünyasından çok, insanlığı ilgilendiren bir soru olduğunu ifade eden Collins, bu yöndeki çalışmalarının özellikle 11 Eylül saldırıları, internet balonunun patlaması gibi olaylarla derinlik kazandığını söylüyor.
1952-2000 yılları "normal değildi" diyor Collins, çünkü tüm dünyaya iki süper güç tarafından sağlanan istikrar ve benzersiz bir refah ortamı hakimdi. İnsanlık tarihinde bunun çok ender yaşandığını söyleyen Collins, aynı istikrar ve refah düzeyinin bir daha gerçekleşme şansının çok az olduğunu ifade ediyor.
Peki, o zaman bundan sonra ne yapacağız? Collins'in cevabı basit: 'Krizlere alışacağız! Hayat böyle ve bu son derece normal bir durum! Değişimle, belirsizlikle karşılaşan ilk insanların biz olduğunu düşünüyoruz. Tarihe baktığınızda, zor zamanların olduğunu görüyorsunuz. Yaşadığımız ne kadar zor olursa olsun, 1932 kadar zor olmayacak. 1994 yılında yayınlanan "Kalıcı Başarıya Ulaşmanın Yolları" isimli kitabıma bakacak olursak, bu kitaptaki 18 şirketin 15'i Büyük Buhran'ı aşmayı başardı ve bugün de hala başarılı konumdalar."
Başarının sırrı: Kalıcı değerler, yetenekli işgücü
Collins'e göre zor zamanlarda başarılı olmanın, kalıcı başarıya ulaşmanın sırrı, kalıcı değerlere ve yetenekli çalışanlara sahip olmak. Yani mucizelere gerek yok. Bunu yapabilenler geçmişte oldu, bugün de olacak. İşte Collins'in öğütlerinden başlıca satır araları:
- Ne kadar çok zorlanırsanız, değerlerinize o kadar çok sahip çıkın
Belirsizlik, karmaşa zamanlarında demirbaşlarınız olsun. P&G, General Electrics, Johnson & Johnson, IBM gibi şirketler çok güçlü değerler yapısına; var oluş nedenlerinin önemini tanımlayan idealler ve prensiplere sahip şirketler. Örneğin P&G'yi farklı kılan özelliklerden birisi, "Biz ürün hakkında ne söylersek, tüketici buna inanacaktır" demiş olması. Daha ucuz malzeme kullanmak veya tasarruf yapmak gibi baskılar altında kaldıklarında, bunu yapmadılar. Önemli olanın değerler olduğunu gösterdiler: Ne kadar çok zorlanırsanız, değerlerinize o kadar çok sahip çıkmanız gerekli.
- Krizi aşmanın yolu, insan
Bu şirketler Büyük Buhran'ı aşarken, en önemli unsurlardan birinin insan olduğunu çok iyi anladılar. Eğer dağda fırtına varsa, yanınızdaki insanlar, elinizdeki haritadan çok daha önemlidir. Geçmişe baktığınızda, çok az sayıda şirketin yeteneklerini elinde tutmayı başarabildiğini görürsünüz. 2. Dünya Savaşı'nın ardından, devlet laboratuarlarının tamamı kapandı ve mühendisler işsiz kaldı. Hewlett-Packart işçi çıkarıyordu. Fakat diğer yandan Bill Hewlett ve Dave Packard, sahip oldukları en büyük fırsatın teknoloji değil, bu mühendisleri işe almak olduğunu söylediler. Eğer kriz döneminde en yetenekli işgücüne ulaşmayı başaramıyorsanız, yeterince uzun vadeli düşünmüyorsunuz demektir.
- Hemen önüne değil, dışarıya odaklanmak
Eğer itfaiyecilerle yangın hakkında konuşursanız, yangının en yoğun olduğu zamanlarda, hemen önlerindeki belirli bölgeye odaklanıldığını söylerler. İçeri, en küçüğe doğru odaklanırız. Fakat aynı insanların tam tersi yönde hareket etme yetenekleri de vardır; yani yangının ötesine geçmek, dışarıya odaklanmak, olaylara tamamen farklı bir mercekle bakmak. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Boeing gelirinin yüzde 90'ını kaybetti. Bundan daha kötüsü olamaz. Fakat Boeing CEO'su Bill Allen dışarıya odaklandı. Şansını kullandı ve "Karar verebiliriz" dedi. Askeri teknolojiyi ve sahip olduğu bu know-how'u kullanarak Boeing 707'yi gerçekleştirdi Boeing geri kalan değerini ticari uçak üretimine yönlendirdi. Herkes o zaman deli olduğunu düşünmüştü.
- Gerçek yetenekleri yönetmeye ihtiyacınız yok, onlar sorumluluklarını bilirler
Doğru insanların yönetilmeye ihtiyaçları yoktur. Eğer bir kişinin son derece sıkı bir şekilde yönetilmesi gerektiğini düşünürseniz, bu yanlış insanı işe aldığınız anlamına gelir. Doğru insanlar, bir işleri olduğunu düşünmezler; sorumlulukları olduğunu düşünürler. Eğer dağcıysam, işim sadece halatı bağlamak değildir. Sorun yaşadığımızda ortağımın düşmesine izin vermeme sorumluluğunu taşırım. Doğru insanlar yapacaklarını söyledikleri şeyi yaparlar. Bu da yapacakları şey konusunda ne derece dikkatli olduklarının kanıtıdır ve zor zamanlarda çok büyük önem taşır. Zor zamanlarda, elde ettiğimiz sonuçlar kendi sorumluluğumuzdadır. İyi zamanlarda kredi toplayıp, kötü zamanlardan dış etkenleri sorumlu tutan insanlar, liderliği hak etmezler.
- Hedef hayatta kalmak değil, galip gelmek olmalı
Dünya genelinde tüm yönetim kurulları endişeli. Bir dağcı olarak ilk öğrendiğim şudur: Eğer paniğe kapılırsanız, dağda ölürsünüz. Dağda öylece oturamazsınız. Ya yukarı çıkmak, ya da aşağı inmek zorundasınız. Kimsenin gelip sizi kurtarmasını beklemeyin. Eğer aşağı iner ve hayatta kalmayı başarırsanız, başka bir gün yeniden tırmanmayı deneyebilirsiniz. Kendinize, 'Sadece ayakta kalmaya değil, bu durumu tarihi bir dönüm noktasına dönüştürmeye çalışabilir miyiz?' sorusunu sorun. Amacınız hayatta kalmak değil, galip gelmek olmalı. Yaşadığımız sürecin ne kadar zor olduğu beni ilgilendirmiyor. Bu süreci aşacağınıza, galip geleceğinize inanmanız gerekli, fakat aynı zamanda gerçekleri görmeyen Pollyanna olmaya da gerek yok. Uzun bir süre bu durumda kalacağımızı kabul edin ve bu durumu, gelecekte daha güçlü bir şirket olmak için katalizör olarak kullanmayı başarın. Kişiliklerimiz, maden eritme ocağında yeniden şekillenecek.