Yöneticiye sorular

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

Geçen yazılarımda "İşletmelerin vizyonu, misyonu, amaçlarıyla falan uğraşmayın kâr amacı güden işletmelerin vizyonu da, misyonu da amacı da tektir: Kâr etmek ve kâr etmeye devam etmek" tezini anlatmaya çalışıyordum. Şimdi iş sahibi olanlarınız "Biliyoruz; bu da laf mı yani?" diye sual ediyordur. Doğrudur laf değil. Ancak "Bir yönetimin başarılı olması kârın işe yatırılan sermayenin bu sermayenin yatırılabileceği en iyi öbür alanda getireceğinden çok olması" demektir diye de ilave etmiştim. Bu sözlerimi kabullenip de bundan sonra size kâr-zarar tablosu sunan yöneticinize "Şişinmeye başlamadan önce hele bir bakalım kârımız sermayemizin yatırılabileceği en iyi öbür alanda kazanabileceğimizden çok mu?" demeyin hemen. Çünkü daha o en iyi öbür seçeneğin ne olduğunu irdelemedik. Kısacası şirket kârını neyle kıyaslayacak. Bu nedenle geçen yazımı işlerinin getirilerinden memnun olmayan patronların "Kâğıtçıya çalışıyoruz" gibi serzenişleriyle bitirmiş ve "Acaba bu patronlar sermayelerinin en iyi öteki seçeneklerinden mi bahsediyorlardı?" sorusunu sormuştum.      

Şimdi bu kavrama bir kere daha bakalım. Seçenek de ne demek? Bir şeyin seçenek olabilmesi için en aşağı iki şartın oluşması gerekir. Birincisi seçeneğin bilinmesi, ikincisi seçeneğin yapılabilir olması. Bilmediğiniz bir şey seçenek olamaz. Nasıl olacak ki? Böyle bir şeyden haberiniz yok. Bir zamanlar bir işletmeye domates salçası yapmak için para yatırmışsınız. Şimdi diyorlar ki fırsat kaçırdınız, cep telefonlarına yatırsaydınız. İyi de siz domates salçası yatırımı yaparken cep telefonu ya yoktu ya da sizin cep telefonunun nasıl yapılacağından haberiniz. Sanki biliyor da yapmamış varsayımı, saçma.

Bir şeyin seçenek olabilmesi için bilinmesi yetmez yapılabilir olması da gerekir. Şimdi ben oturup "Dünya Gazetesine yazı yazacağıma dünya jimnastik şampiyonasına hazırlansam" desem bu benim için en iyi öbür seçenek mi yani?  İşletme sermayeleri hür değildir. Sermaye sırf nakit değil ki. Sadece nakitin seçenekleri hemen hemen sonsuzdur. Bir keresinde para bir işe yatırıldımı artık para işçinin cebinde, makinada, binada, ham maddede, telefonda, musluktadır. Bu nedenle domates fabrikasının seçeneği cep telefonu fabrikası olmaz. Sermaye istenilen her yere gider varsayımı saçma.

Yani, size kâr-zarar tablosu sunan yöneticinize "Şişinmeye başlamadan önce hele bir bakalım kârımız sermayemizin yatırılabileceği en iyi öbür alanda kazanabileceğimizden çok mu?" yerine "Hele bir bakalım kârımız sermayemizin yatırılabileceği bildiğimiz ve yapabileceğimiz en iyi öbür alanda kazanabileceğimizden çok mu?" demelisiniz. 

Bu daha doğru ama yine de yeterli değil. Daha açık olmak gerekir. Şimdi bir düşünün, hem bildiğiniz hem de elinizdeki kaynakları kullanarak yapabileceğiniz iş nedir? Hemen akla gelmeyebilir ama bu sorunun cevabı basit: İşletmenin kendisi. Bir işletmenin ilk 'en iyi öbür seçeneği' öncelikle kendisidir. Bu bakımdan işletmeler başarılarını önce zaman içinde değerlendirmek zorundadırlar. Ancak, bir işletmenin ekonomik kârını hesaplaması için kendini en iyi öbür seçenek olarak kullanması, en iyi öbür seçeneğin tanımına tıpa tıp uymasına karşın yine de karşılaştırma için iyi bir ölçüt sayılamaz. Bununla beraber yabana da atılmamalı. En basitinden, bir işletme belli bir zaman aralığında bir öncekinden daha az kâr etmişse aradaki farkın fırsat maliyeti olarak düşünülmesinin sağlam bir mantığı vardır.   

Peki, 'en iyi öbür seçenek' tanımına uyan başka ne olabilir? Bu tanıma uyan seçenek aynı kaynakları kullanan ve işletmenin bildiği bir işin içinde olan bir seçenektir. Yani rakiplerdir. Bir işletmeye ayrılan kaynaklar rakiplerin işletmelerine yabancı olmadığı gibi rakiplerin uğraştığı işler de işletmenin bilgisi dışı değildir. Yani bir işletmenin rakipleri 'en iyi öbür seçenek' tanımına uymaktadır. Bu nedenle bir işletmenin kârını rakiplerinin karlarıyla karşılaştırması gerekir.

O zaman size kar-zarar tablosu sunan yöneticinize sorunuz daha kısa olacak. "Önce hele bir bakalım karımız sermayemizin yatırılabileceği bildiğimiz ve yapabileceğimiz en iyi öbür alanda kazanabileceğimizden çok mu?" yerine "Önce hele bir bakalım kârımız geçen dönemden ve rakiplerimizin karlarından çok mu?" diyeceksiniz.

Soruyu kısaltmasına kısalttık ve daha somut hale koyduk ama yine de işimiz bitmiş sayılmaz. Eğer bununla kalırsak rakiplerinden bir lira daha fazla kâr eden yönetici zaferini ilan eder ve rahatına bakar. Rakiplerin beceriksizlikleri bizim yöneticimize ödül olmamalı. O nedenle bu soruya bir tanım daha ekliyeceğiz. O da 'rent'.  Rent bir üretim girdisine üretime devam etmesi için ödenmesi uygun olan fiyattan fazla bir bedel ödeniyorsa oluşan farka denir. Bazı futbolcuların oynamaya devam etmeleri için gereken parayla aldığı paraya bakarsanız ekonomik rent ne demek hemen anlarsınız. Biz bu tanımı biraz genişleteceğiz. Diyeceğiz ki rent (bazen Türkçe rant deniliyor) bir işletmenin işine devam edebilmesi için yeterli sayılan kârın üstünde ettiği kârdır.

Şimdi diyeceksiniz ki "Hoca sen kâr maksimizasyonunu amaç olarak beğenmedin onun yerine anlaşılması daha zor bir kavram attın ortaya: İşletmenin işine işine devam edebilmesi için yeterli olan kârdan yüksek kâr. Bu ne demek oluyor ki?" Biraz sabır. Aydın havası yazılarına bu kadar sığıyor. Size kâr-zarar tablosu sunan yöneticinize sorunuzu "Hele bir bakalım kârımız geçen dönemden ve rakiplerimizin kârlarından ve  işletmemizin işine devam edebilmesi için yeterli sayılacak kârdan çok  mu?" şeklinde değiştiriyoruz diyelim ve yazımızı bu haftalık kapatalım.

Sağlıcakla kalın.

Yazarın notu: Geçen hafta hem işletme lisans hem de matematik yüksek lisans derecelerimi almakla gurur duyduğum ODTÜ'nün eski rektörlerinden Sayın Kemal Kurdaş'ı kaybettik. Sayın Kurdaş ODTÜ'nün kurucusu değildi ama ünlü "Hangi evde gece üçten sonra ışık görüyorsanız bilin ki o evde ya kumar oynanıyordur ya da bir ODTÜ'lü öğrenci vardır" sözüyle neredeyse kurucularından biri olarak hak ettiği yeri almıştı. Ailesinin ve Türkiye'nin başı sağolsun.  

1En iyi öbür seçeneğin tanımlanması zor gerekçesiyle literatürde kâr "sermaye maliyeti" veya "tasarruf mevduat faizleri" kullanılarak değerlendirilir. Bu bilinir olmakla beraber sermayeyi nakit varsaydığı için yapılabilir olmadığından bence yetersiz bir 'en iyi öbür' seçenek tanımıdır.   

2Bu kaynakları daha ilerde detaylarıyla inceleyeceğiz.

3 Sohbetin bundan sonraki bazı bölümlerinde ekonomide iyi bilinen Schumpeter'in rent kavramına ve yine iyi bilinen ekonomik rent denilen ve bir pazar gücü ölçüsü olan rent tanımına yakın bir yaklaşım kullanacağız (Bknz. The Economist, Definition of Economic Terms). Bazı paragraflar tanıdık gelirse ondandır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019