Yolsuzluk ve fakirliğin düşmanı: Pervin Rahman

Ahmet COŞKUNAYDIN
Ahmet COŞKUNAYDIN [email protected]

Ülkeler olduğu gibi, kentlerin de makûs talihini tersine çevirecek insanlar çıkıyor bazen. İşte dünyanın en problemli kentlerinden biri olan ve kimilerince 'problemler kenti ' diye adlandırılan Karaçi ve onu çağdaşlaştıracak adımlar atan Pervin Rahman (Perween Rahman). 1957 yılında, o dönemin Doğu Pakistan'ı olan ve başkent Dakka'da doğan bu kurtarıcı kadın, mimarlık eğitimini, ailece göçtükleri Batı Pakistan'da yapıyor. Oldukça varlıklı bir aileden gelmesine karşın, sorunlar yumağı kent Karaçi'nin sorunlarına uzak kalamıyor.

Orangi adıyla tanınan ve Asya kıtasının nerdeyse en büyük gecekondu bölgesi olan yerleşim yerinin içinde bulunduğu yaşam koşulları, Pervin Rahman'ı bunlara sessiz kalmamaya ve bir şeyler yapmaya itiyor.

Kadınların ön plana çıkmasının oldukça yadırgandığı bu ülkede, yani Pakistan'da, tüm bu zorluklara göğüs geren Pervin Rahman, kanalizasyonların adeta nehir oluşturduğu,açıktan aktığı, suya, elektriğe, ekmeğe muhtaç milyonların yaşadığı Karaçi'nin Orangi bölgesine dikkatini yönlendiriyor.

Kendisi bir mimar olan Pervin, önce, milyonlara yetecek su bulunmasına ve kaynak  olmasına karşın, kentin bu terk edilmiş ve kaderinin rüzgarına bırakılmış bölgesi Orangi'nin neden bunlardan yararlanamadığı veya yararlandırılmadığı üzerine kafa yormaya başlamış ve çözüm yolları bulmaya itmiş.

Etrafına topladığı kendisine inanmış adamlarla, Orangi Pilot Projekt adıyla bir proje hazırlayan Pervin Rahmani ilk adım olarak kanalizasyon sorununu kökten çözmeye, karar veriyor ve bunun projelerini bizzat kendisi çiziyor.

Bu sıralarda Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) gelen hibe teklifleri ve proje desteklerini ise elinin tersiyle iterek, çözümün kendi kaynaklarıyla yapılacağını söylüyor.

Karaçi'nin kamu malı olan suyunun yüzde 41'lik bölümünün içlerinde belediye çalışanlar, polis ve yerel yöneticilerin de bulunduğu kimi çeteler tarafından çalındığını bilen Rahman, bir yandan da bununla mücadele etmeye devam ediyor.

Sadece Orangi gecekondu bölgesinde değil, Pakistan'ın tümünde bir evliya gibi sevilen ve izlenen, Pervin Rahman, sürekli tehditler de almaya başlıyor.Bu tehditlere, pabuç bırakmayan Pervin, bunu sonunda canıyla 13 Mart 2013 tarihinde, dört kişi tarafından uğradığı bir silahlı saldırıyla canıyla ödüyor.

Bu azimli, geride iz bırakan cesur kadının yaşam öyküsü yönetmen Mahera Omar tarafından bir belgesel film haline getirilmiş.

Mahera Omar, filmi yapmaya karar verdiğinde en başta ailesinin karşı koymasıyla, karşılaşmış. Ailesi, ona bu tehlikeli işe kalkışmamasını söylemiş.

Omar, kendisi ile yaptığım söyleşide, bugün Pakistan'da bir başka Pervin Rahman'ın olmadığını, öyle bir insanın ancak trilyonda bir gelebileceğini söylüyor. Karaçi'nin 1947 yılında yaklaşık 400 bin olan nüfusu günümüzde 24 milyona ulaşmış durumda.

Omar,Karaçi'nin nüfusunun 1947 yılından bu yana 60 kat arttığını, Pervin'in önlemeye çalıştığı, su hırsızlığının, rüşvetin, toprak ve arazi yağmasının ve yolsuzluğun aynı hızla sürdüğüne dikkat çekiyor.

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi XI. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'nde gösterilen Pervin Rahman'ın bu belgeselini, ilk bulduğunuz bir fırsatta izlemenizi öneririm.

Sadece Karaçi'ye değil, sadece Pakistan'a değil, Dünyanın bir çok kentine ve ülkesine  daha çok Pervin Rahmanlar lazım...

Ellerine ve emeklerine sağlık Mahera Omar, zaten ölümsüzleşen Pervin Rahman'ı belgeselleştirdiğin için...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar