Yok saymak

Didem DEMİRKENT
Didem DEMİRKENT Günlük [email protected]

Sevdiklerimiz, sevmediklerimiz, bir de yok saydıklarımız, hiçbir şey hissetmediğimiz, küçümsenmiş, varlığını reddettiğimiz insanlar… Kimler yok ki bu toplulukta! Bazen çocuklar, bazen kadınlar, gençler… Kim biraz sivrilirse! Etrafımıza bakalım; tanıdık / tanımadık, birçok kişi küsünce, birbirlerini sosyal medyadan siliyor. “Ne çocukça bir hareket” diyenleri duyar gibiyim. Resimler, belgeler, yazılanlar silinince; ‘akıldan’ çıkıyor mu? İşte ‘yok saymak’ bu! Sanki yok oldu her şey… Birçok evde çocuklar var. Onlara sorulmuyor hiçbir şey, “Çocuk onlar daha…” demek kolay taraftır. Oysa onların da birey olduğunu unutmamak gerek. Ayrıca ‘kadın’, tam da yok sayılmaya mahkum edilmiş bir varlık! Genelleme yapmak yanlış belki, ama ailesi tarafından çok da sevilse de iş hayatı onu yok etmeye hazır! Sizin başarısızlığınızın peşinde herkes… Hata yapın ki, haklı çıksınlar. Yok etsinler sizi... Kabinedeki kadın sayısından tutun, üst düzey mevkilere kadar kadınlar hep ‘yok sayılıyor’. Yok süsü veriliyor, ama aslında bu daha büyük aldatmaca. Olayların üzerine gidince “Otursun o evinde derler”, “Elinin hamuruyla her işe karışmasın” derler. Her ortamda uçuşuyor bu cümleler.

Yok sayılan topluluğa bazen erkekler de giriyor. Biraz fazla saygılı, edepli, biraz başı öndeyse ‘ezik’ muamelesi yapılanlar, her işe koşulup hor görülenler; onlara hep ‘bizim evin çocukları’ muamelesi yapılır. Sırtını sıvazlayınca çalışır onlar. En hoşlanmadığım tarz ise budur… Etrafımız böyleleriyle dolu. Günü kurtaranlar ve onların koşuşmasını seyredenler. Her yerde rastladığımız ‘yok sayanlar’ ile ‘sayılanlar’ beraber yaşayıp gider. Oysa nasıl büyük bir çelişkidir bu! Asla yok olmamak için yok edenlerin dünyası haline gelmiş herkes. Korkak olur, yok edenler aslında… Yok ettiklerinden çekinirler, onların gücünü bastırmak için yok sayarlar. Bu ikisi arasında yaşanan tuhaf ilişki zamana yenilir. Zamana yenilmeye körü körüne mahkumdur. Hırs ve onun getirdikleri aklının önüne geçmiştir. Gözü bir şey görmez artık. O kadar kendine dönmüştür ki, siz gözünde yoksunuz. Sizi o adam etmiştir. O yaşatmıştır diye düşünür. Bu fikre alışır ve ‘yok saydığı’ sizi, gerçekten yok ettiğini sanır. Ama yaşadığınız bilinir ve bu ispat edildiğinde onun adına büyük kıyamet kopar! Korkulan başa gelmiştir. Yok sayılan aslında hep vardır. Yaşananlar karşısında atılan ok artık geri dönmez düşüncesiyle sözümüzü yayı germeden, oku çekip atmadan çok düşünmek gerek!

Yok saydıklarınız, sizi yok etmek için hedefte bekler artık...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Zorunlu açıklama! 01 Nisan 2023
'Dünya' 02 Ocak 2023
Gerçekler 28 Aralık 2022
Söz 27 Aralık 2022
2023! 26 Aralık 2022
Başarı 23 Aralık 2022
Sınav! 21 Aralık 2022