Yok böyle bir güzellik
Biliyorum son bir haftadır “Filenin Sultanları” çok oldu. Ama hak ettiler…
İlk defa bir Türk takımı, takım olarak birincilik kupası kaldırdı. Bireysel sporlarda elbette uluslararası birincilik madalyalarımız var ama milli takımlar düzeyinde takım olarak A Milli Kadın Voleybol Takımı’mız aldı birincilik kupasını.
Brüksel’de bize tarifi imkânsız duygular yaşatan milli kızlarımızı izlerken, “yok böyle bir güzellik” dedirtti.
Cumhuriyet’in “Altın Kızlar”ı Cumhuriyet’in 100. yılında Brüksel’de tam anlamıyla tarih yazdı.
“Filenin Sultanları” Aslı Kalaç, Ayça Aykaç, Cansu Özbay, Derya Cebecioğlu, Ebrar Karakurt, Eda Erdem Dündar, Elif Şahin, Gizem Örge, Hande Baladın, İlkin Aydın, Kübra Akman, Melissa Teresa Vargas, Simge Aköz, Zehra Güneş ve hocaları Daniele Santarelli’nin isimleri tek tek spor tarihimize altın harflerle yazıldı.
Kızlarımızın gözlerinde maç öncesi kararlılığı, maç esnasında inancı ve maç sonrası gururu gördüm…
“Filenin Sultanları”na 500 bin euroluk (yaklaşık 14 milyon 500 bin TL) para ödülü de verildi. Voleybolcularımız, kupa töreninde 500 bin euroluk para ödülü görselini arkaya atarak, “bizim için para değil, kupa önemli” mesajı verdi.
Emirdağlı Sanchez, Malatyalı Vargas
Avrupa Şampiyonası’nın final maçında 41 sayı üreterek “en değerli oyuncu ödülü”nü Melissa Teresa Vargas aldı.
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın Malatyalı olması nedeniyle Vargas da “Başkan nereli ben oralı” diyerek, kendisini Malatyalı ilan etti.
Malatyalılar, “Malatyalı Vargas kupayı Malatya’ya getir” mesajları yayınladı.
Brüksel’i Emirdağ olarak nitelendiren Emirdağ’da (Afyonkarahisar) “Emirdağ’da oynanacak final maçında millilerimiz Sırbistan ile karşılaşacak” paylaşımları yapıldı.
Belçika’da yaşayan Emirdağlı Abdülkadir Sanchez’ten (resmi adı bu) sonra bir de Malatyalı Melissa Vargas’ımız oldu.
Pankartların dili
Brüksel’de “Palais 12” salonunu dolduran binlerce Türk taraftarın elinde “Vargas Airlines,” “Comandante Melissa Vargas,” “İki patlayıcı Güç: Ebrar ve Vargas,” “Milli Gurur,” “Altın Kızlar,” “Cumhuriyet’in Kızları,” “Atatürk’ün Kızları,” “Yeryüzünde Gördüğünüz Her Şey Kadının Eseridir. M. Kemal Atatürk,” “Hem Filenin Hem de Gönüllerin Sultanları,” ve her ne alakası varsa “Adalar İmara Açılmasın” pankartları vardı.
Ebrar ve Vargas’ın servis kullanmalarında salonda bu iki isimle inledi. Salonda en çok “Kimseyi görmedim ben senden daha güzel…” ve “Doyamadık” şarkıları seslendirildi.
“Biz O Şahane Maçlara, O Ay O Hilal Bayrağa, O Ay Yıldızlı Formaya, Bak Bak Bak Bak Do-ya-ma-dık” pankartlarının da olduğu ve salonda sıkça çalınan şarkının sahibi Tarkan da “Filenin Sultanları”nı yalnız bırakmadı final maçında. Kupa töreninden sonra parkeye inen Tarkan milli voleybolcularımızla kutlamalara katıldı.
Bilet karmaşası
Filenin Sultanları finale yükselince, Avrupalı Türkler maça bilet bulma telaşına girdiler. 10 bin kapasiteli salonun final maçı biletlerinin çoğu zaten bir yıl önceden voleybol severler tarafında alınmıştı, diğer organizasyonlarda olduğu gibi.
Final maçına bilet bulamayanlar, akıl almaz komploları dile getirdiler. Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da hiçbir taşın altına elini koymayanlar, sadece kusur aramak peşindeydi.
Başta Murat Koyuncu ve Safa Akyol olmak üzere onlarca gönüllüsüyle bir hafta boyunca çalışan BizzTürk ekibinin organizasyon ve bilet satışları konusunda verdikleri emekleri takdir etmemek nankörlük olur…
Gazeteciliğin bittiğinin resmidir
CEV Avrupa Şampiyonası’na Türk basının ilgisi hiç yoktu. Avrupa Şampiyonası’nda finallere kalan bütün ülkelerden gazeteciler Brüksel’e geldi. Benim dışımda Türk basınından sadece Anadolu Ajansı Brüksel ofisinden bir foto muhabiri görevlendirdi. Bir de yayıncı kuruluş olarak TRT ekibi vardı şampiyona salonunda.
Brüksel’de bir hafta boyunca oynan maçlar, İstanbul’da masa başında yapılan haberlerle yer aldı Türk basınında.
Şampiyonanın favori ekiplerinden biri olarak gösterilen A Milli Kadın Voleybol Takımı’mıza basının ilgi göstermemesi Türkiye’de gazeteciliğin bittiğinin resmidir…