YOİKK’in “istihdam ve çalışma hayatı” üzerine görüşleri
Önce iki tespiti yapalım ve sonra da beklentileri sıralayalım.
Tespitlerimizden birisi YOİKK üzerine…
YOİKK nedir, nasıl bir şeydir, neye yarar?
YOİKK, “Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu” diye adlandırılan geçici bir yapılanmanın adı. Adından da anlaşıldığı üzere bu kurul bir ihtiyaçtan kurulmuş. Bu ihtiyaç, ülkede yatırım ortamını iyileştirmeye dönük düzenlemeleri ortaya koymak ve hızla çözüm önerileri getirerek uygulamaya koymak yaklaşımından kaynaklanmış. Kelimenin tam anlamıyla yatırımların önünü açmak üzere “bürokrasiyi azaltmak” amaçlanmış.
Niteliği itibariyle geçici bir yapılanma olduğu anlaşılıyor. Yanlış hatırlamıyorsam bu yapılanma 2000 yılına rastlıyor. Kemal Derviş’in Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olduğu dönemde gündeme getiriliyor. O zamanın Hazine Bakanlığı'nın sekreteryasında böyle bir yapı oluşturuluyor. Geçici bir yapılanma olarak öngörülüyor ama aradan 15-20 yıl geçtiği anlaşılıyor. Bu toplantıların kaçıncısının yapıldığı tam olarak bilinemiyor. Bizim müsteşar olduğumuz 2000’li yılların başlarında toplantı sayısı çoktan 100’ü geçmişti.
Ekonomi ile ilgili gündemleri bilenlerin çok iyi hatırlayacağı üzere bu konu arada bir akla geliyor ve genişletilmiş bir toplantı ile adeta gaz alınıyor. Bürokrasi yine bildiğini okumaya devam ediyor.
Düşünebiliyor musunuz? Ülkede yatırım ortamının iyi olmadığı bilindiği için ortak ve hızlı çözümler adına bir mekanizma oluşturuluyor ve hala bu sorun çözülebilmiş değil. Yani yatırımın önündeki bürokratik engellere hala çözüm bulunabilmiş değil.
Tespitlerimizden ikincisi de bu ülkede iş dünyasının önünde “istihdam ve çalışma hayatı” üzerine çok ciddi sorunlar setinin veya yumağının bulunması…
Gerçekten de istihdam ve çalışma hayatı ile ilgili sorunlar, kayıtlı çalışan ve dünya ligine girmeye çalışan iş dünyası için taşınamaz bir yük. Özellikle iş dünyası farkında mı bilmiyorum ama hemen her torba kanunun içinde onlarca istihdam ve çalışma hayatı üzerine mevzuat düzenlemesi var. Sadece yargıya intikal eden ve yargı yerlerinin bilerek bilmeyerek hükmettiği kararlara ilişkin sorunlar bile başlı başına bir problem.
Geçtiğimiz yakın bir tarihte yine YOİKK hatırlandı ve gündeme istihdam ve çalışma hayatı ile ilgili bürokratik konular getirildi. Teknik gibi görünmekte beraber son derece stratejik önemi olan ve gündeme alınan konulara bir göz atalım.
1)1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35. Maddesinde yer alan ve sermayesi 250 bin lirayı aşan anonim şirketlerin avukat bulundurma zorunluluğunun kaldırılması talep ediliyor. Son derece gereksiz ve avukatlara iş yaratan bir düzenleme. Onlarca şirketin olduğu bir grup şirketinde zaten yeteri kadar avukat istihdam ediliyor ve hukuki sorunlar ya da davalar izleniyor.
2) Belirli süreli iş sözleşmelerinin yapılmasında objektif koşul aranması ile ilgili zorlayıcı unsurun kaldırılması ve iki kez yenilenmesine imkan sağlanması talep ediliyor.
3) İş Kanunu'ndaki en çok 2 ay ile sınırlandırılan “deneme süresi” ile ilgili düzenlemenin 4-6 aya çıkarılması öngörülüyor.
4) Haftalık çalışma sürelerine ilişkin İş Kanunu'nun 63. maddesindeki düzenlemede yer alan tarafların anlaşmasının ve aranması ve kanundaki sürelerin yetersiz olması nedeniyle daha esnek hale getirilmesi öneriliyor.
5) İş Kanunu'na göre telafi çalışması yapılacak sürelerin iki aydan altı aya çıkarılması ve çalışılmayan cumartesi günlerinde telafi çalışması yapılabilmesine imkan sağlanması talep ediliyor.
6) İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimlerinin çalışma sürelerinin azaltılması ile tam gün çalıştırılacak bu elemanlarda asgari çalışan sayılarının artırılması isteniyor. Özellikle henüz yeterli sayıya ulaşmayan iş güvenliği uzmanlığı mesleğinin geliştirilmesi ve gereksiz zorlama maliyet oluşturulmaması amaçlanıyor.
7) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde çalıştırılacakların mesleki eğitimine ilişkin süreye dayalı kısıtlamaların kaldırılması talep ediliyor.
8) Aynı şekilde tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde aranan mesleki yeterlilik belgesi için verilen belge masrafı ve sınav ücreti gibi teşviklerin 5 yıl uzatılması isteniyor.
9) Yabancı istihdamı ile ilgili yasal düzenlemenin hayata geçirilerek Turkuaz Kart uygulamasının başlatılması öneriliyor.
10) Yine Türkiye’de çalışan yabancıların ailelerinin oturma izin süreçlerinin iyileştirilmesi isteniyor.
11) Çok tehlikeli sınıftaki işletmelerin üç yıl içinde ölümlü veya sürekli iş görememezlik ile sonuçlanan iş kazası yapmaması halinde öngörülen işsizlik sigortası işveren payına ilişkin indirimli oran teşvikinin tehlikeli sınıftaki işletmeler için de genişletilmesi talep ediliyor.
12) Alt işveren tanımında AB müktesebatının esas alınması öngörülüyor.
13) Asıl işveren-alt işveren ilişkilerinde muvazaa inceleme ve kararının mahkemeye bırakılması ve yasal düzenleme haline getirilmesi talep ediliyor.
14) Kadın istihdamı teşviklerinden yararlanma koşullarının mutlaka gözden geçirilmesi ve kolaylaştırılması isteniyor.
Sözün özü; sadece istihdam ve çalışma hayatı ile ilgili sorunlar bile hala çözülmüş değil. Bu durumda, kayıt dışılık ve kıdem tazminatı gibi dev konuların ya da sorunların nasıl çözüleceği çok büyük sorun.