Yirminci yılda...

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Üstad (ben, öyle seslenirdim ona), yani Nezih Demirkent bir gün bana şöyle demişti: "Farklı farklı şeyler peşinde koşuşturup onlarla azar azar, yüzeysel uğraşacağına, elinde var olanı derinleştir, en iyisini yap."

Yirmi yıl kadar önce söylenmiş bu cümle kulağıma küpe oldu ve üzerime aldığım her işi öyle yürütmeye çalıştım...

Geçtiğimiz hafta Perşembe akşamı yirminci yaşını kutladığımız Dünya Kitap Dergisi de bu öğüdün neticelerinden birisi olarak bugünlere geldi.

Üstad, bizden bir-iki ay önce çıkmaya başlayan bir kitap eki dışında yayının olmadığı bir ortamda, kendisine götürdüğüm aylık yayın projesine "evet" dedi; ilk sayısının ardından "Kitap" isimli bu derginin gelişmesi, "yayın dünyasının belleği" sloganını hak etmesi için gereken desteği daima verdi.

1991 yılının 1 Kasım'ından başlayarak her ayın ilk Cuma'sı Dünya Gazetesi ile birlikte ücretsiz olarak bütün Türkiye'ye dağıtıldı Dünya Kitap...

Üstad'ın ardından ilk sayısından beri dergiyi yakından izleyen, onun sağlığından bugüne her zaman danıştığım, yorumlarını aldığım Didem Demirkent sürdürdü desteği...

Yenilikleri ve değişimleri istedi, onayladı. Kitap sevgisi ve iyi okurluğu, dikkatle incelediği biçim ve içeriğimizde daha da özenli olmaya teşvikleriyle iki yüz yirmi dokuz sayıyı geride bıraktık...

Yazıişleri müdürümüz, onun kızı, Nezih Demirkent'in torunu Feyzan Top da dostluğu ve sayfalarımızdaki "Feyz" köşesi ile bu maratonda bizimle beraber...

Hep vurguluyorum, Dünya Kitap Dergisi bir imece ürünü... Başta Demirkent ailesi her kesimden kitapseverler desteklediği için bugün yayınlanıp geniş kitlelere ulaşabiliyor...

Bu imece nedeniyle yirminci yaş kutlamamız için Tüyap Kitap Fuarı'na gelen iki yüze yakın konuğumuz farklı mesleklerden, farklı dünyagörüşlerinde, biribirine benzemeyen insanlardı. Onların tek ortak noktaları kitap sevgisi ve Dünya Kitap imecesine destek vermeleriydi...

Dünya Kitap'taki bu imece ruhu, kutlama gecesinin ve aynı etkinlikte gerçekleştirilen "Yılın En İyileri" ödül töreninin her yıl olduğu gibi bu sene de samimi geçmesini sağladı. Yirmi yıldır bizi yalnız bırakmayan on dokuz kişi sahneye geldiler, kendilerine takdim ettiğimiz anı armağanlarını kabul ettiler, hepimiz duygusal anlar yaşadık.

Ödül töreninin ve kutlamanın ayrıntılarını, Dünya Kitap'ın Aralık ayının ilk Cuma'sı çıkacak olan sayısında geniş bir biçimde fotoğrafları ve yorumlarıyla bulacaksınız.

Ben, bugün bu köşede Demirkent ailesine, siz Dünya okurlarına, Kitap dergisi imecesini yaratan çalışma arkadaşlarıma, yayıncılara, yazarlara, ressamlara, karikatüristlere, farklı mesleklerden olmalarına rağmen bize omuz verenlere ve tabii ki Dünya Şirketler Grubu'nun çeşitli bölümlerinde görev yaparak dergiyi sizlere ulaştırmamızı sağlayanlara teşekkür etmek istedim.

Kitap'ın yüzlerce yıl olduğu gibi daima insanları bir araya getirdiğine hep tanık olmanın kıvancıyla dolu yüreğim... Dünya Kitap'taki köşemin başlığıyla bitirmek istiyorum bu yazıyı: "Kitaplı Kalın."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar