Yıllık ücretli izin ücretinde uygulanacak faiz
Av. Cihan AVCI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/35475 E. 2008/34209 K. sayılı 19.12.2008 tarihli kararında işçiye çalıştığı süre boyunca kullandırılmayan yıllık ücretli izin ücretine uygulanacak faizin ne şekilde tespit edileceğini ve faizin hangi tarihten itibaren işleyeceğini tarif etmiştir. Karar özellikle yıllık ücretli izin ücreti kavramının geniş anlamda ücret mantığı içerisinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasındaki tereddütleri kesin surette ortadan kaldırması açısından çok büyük önem arz etmektedir. Yine yıllık ücretli izin alacağının hangi tarihte doğmuş olacağı, bir diğer ifade ile muaccel olduğu tarihin tespiti de bu kararla net şekilde ortaya konabilmiştir.
İncelememize konu olayda davacı işçi ihbar, kıdem tazminatı, ücret, izin ile fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi yerel mahkeme kararını temyizen incelerken öncelikle, davacının izin ücreti alacağı için 50 YTL istemde bulunup hakkın doğumundan itibaren faiz talep ettiğini ortaya koymuştur. Yerel mahkeme kararında 50.00 YTL lik izin ücreti alacağı yönünden mevduata uygulanan en yüksek faiz tahakkuk ettirilmiştir. Yargıtay, yıllık izin ücretinin iş sözleşmesinin sona ermesi ile muaccel olan bir alacak olup İş Kanununun 34. maddesi kapsamında bir ücret olmadığını, bu nedenle izin ücretine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğine kanaat getirmiştir.
Görüldüğü üzere Yargıtay işçiye işveren yanında çalıştığı süre zarfında kullandırılmayan yıllık izinlere ilişkin olarak doğacak yıllık ücretli izin ücretinin geniş anlamda ücret babında değerlendirilemeyeceğini, dolayısıyla kanunun ücret alacağına dair sonuçlarının yıllık ücretli izin ücreti açısından doğamayacağını belirtmiştir. Yargıtay bu değerlendirmesini yıllık ücretli izin ücretinin muaccel olduğu tarihi dikkate alarak yapmıştır. Gerçekten de yıllık ücretli izin alacağı iş akdinin sona erdiği tarih itibari ile gündeme gelebilir. İşçiye çalıştığı sürede yıllık izin hakkı bilfiile verilmelidir. Bu hakkın muhtelif sebeplerle işçiye kullandırılmaması halinde bu sürelere karşılık gelen ücretin işçiye ödenmesi gerekmektedir. İşçiye, işveren yanında çalıştığı süre içerisinde yıllık izin hakkı verilmeyip, onun yerine o döneme tekabül eden ücretin verilmesi yasaya aykırıdır. İş Kanunu işçinin kıdemine göre artan oranlarda yıllık ücretli izin hakkı olduğunu belirtmiştir. İşçi bu hak sayesinde tek güvencesi olan ücretinden mahrum kalmadan dinlenebileek ve sosyal çevresi ile geniş zamanlarda münasebete girebilecektir. İşçi ile işveren arasında, işçi tarafından teklif edilse dahi, yıllık izin yapmayıp ücretin ödenmesine dair bir anlaşma yapılması kanunen muteber sayılamayacaktır.