Yıllık ücretli izin kullanmayıp parası alınabilir mi?
Yılmaz SEZER
Modern çalışma hayatının gereği ve sonucu olarak çalışanların ücretli izin kullanması yasa ile düzenlemiş ve garanti altına alınmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki mevcut yasal düzenlemeye göre; çalışan kişi iş yerine giriş tarihinden itibaren, bir yılı doldurması halinde yıllık ücretli izine hak kazanmaktadır. Yıllık ücretli izin kişinin iş yerindeki çalışma süresine ve yaşına göre belirlenmektedir. Yani izin verilirken kişinin kıdemi ve yaşı göz önüne alınmaktadır. Yıllık ücretli izin, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53-60. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Çalışana verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
- Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) olanlara on dört günden,
- Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,
- On beş yıl (dâhil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden az olamaz.
Yaşı 18 ve altı olan, 50 ve üzeri olan çalışanlara 20 günden az izin kullandırılamaz. Çalışanın işyerine giriş tarihi bir yıl olsa dahi eğer çalışan 50 ve üzeri bir yaştaysa ya da 18 ve altı bir yaştaysa işverenin 20 günden az yıllık izin kullandırmaması gerekmektedir.
Ayrıca, yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılamaz.
Uygulamada rastlanılan yıllık ücretli izin kullanmayan personelin işverenden "Yıllık İzin Ücreti Parası" talep etmesi ve bunun karşılığında da iznini kullanmış olarak işlem yapılmasıdır.
Ancak yıllık ücretli izin vazgeçilemez bir hak olup, tek taraflı olarak feragat edilmez veya özel sözleşme İle kullanılmış gösterilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla iş yerinde çalışmasını sürdüren bir işçinin yıllık ücretli izin hakkını kullanmayarak, bu süreye ait izin ücretini talep etmesi yani iznini paraya tahvil etmesi yasaya uygun değildir.
İş sözleşmesi devam eden bir işçinin, hak kazanıp da kullanamadığı yıllık izin süresi için ücreti, hizmet akdinin işveren veya işçi tarafından feshedilmesi halinde, akdin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine ödenmesi gerekmektedir. İş sözleşmesinin sona ermesi halinde ödenmesi gereken yıllık izin ücreti için, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren, beş yıllık zaman aşımı süresi söz konusudur.
Konuya ilişkin yasal düzenlemeler bu açıklamalar olmakla birlikte yargıda vermiş olduğu kararla izin hakkından vazgeçilemeyeceğini, çalışmaya devam edilmesi halinde yıllık ücretli izin yerine parasının ödeyemeyeceği hatta çalışırken izin parasının ödenmiş olması halinde bile iş akdinin sona ermesi halinde yeniden yıllık izin ücretinin ödeneceğine hükmetmiştir.
Konuya ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 21.11.2016 tarihli 2015/8588 Esas 2016/20520 no.lu kararında, Çalışma devam ederken yıllık ücretli izin hakkının paraya tahvil edilemeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Buna göre, çalışanın yıllık iznini kullandığı işveren tarafından yazılı belge ile ispat edilmelidir.
Çalışma sürerken yıllık izin kullanılmaksızın ücretinin ödenmesi, iş akdinin sona ermesinden sonra, aynı dönem için yıllık izin ücretinin talep edilmesine engel değildir.
Zira, çalışma sürerken yıllık iznin kullandırılması yerine ücretinin ödenmesi, yıllık izin hakkını ortadan kaldırmamaktadır.
Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere, yıllık ücretli izin hakkı vazgeçilemeyecek bir haktır.
Çalışan süresi içinde yıllık ücretli izin kullanılmayarak izin parasının alınması izin hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Hatta çalışma devam ederken izin yerine ücreti ödenmiş olsa dahi ,çalışanın işten ayrılması halinde ve istemesi halinde İşveren aynı döneme ilişkin izin ücretini yeniden ödemek zorunda kalacaktır.
Bu nedenle çalışma barışının sağlanabilmesi ve ihtilafların azaltılması açısından işverenler tüm çalışanlarına yıllık ücretli izin hakkını kullandırmalı, izin hakkının ücretini ödemek suretiyle kullandırılmaması uygulamasından vazgeçilmelidir. Aksi takdirde işverenler mükerrer ödemeler yapmak zorunda kalabilirler.
Düzeltme
12.06.2017 tarihinde DÜNYA gazetesinde yayımlanan yazımızın başlığında teknik bir hatadan dolayı her ne kadar "Kiraların PTT aracılığı ile ödenmesine maliye engeli!" yazılmış olsa da; 01.07.2017 tarihinden itibaren konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri elde edenlerin ve haftalık, günlük veya benzeri şekilde kısa süreli konut kiralamalarında ise tutara bakılmaksızın bu gelirleri elde edenlerin bankalar, Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları ve PTT tarafından düzenlenen belgeler ile belgelendirilmesi zorunluluğu getirmiştir. Düzeltir okurlarımızdan özür dilerim.