Yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücretine faiz yürütümü
YARGITAY KARARLARI / Av. Ali Yüksel - Av. Cihan AVCI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 14.11.2002 tarih ve 2002/ 7398 E. ve 2002/ 21440 K. sayılı ilamında yıllık ücretli izin ücretine ve fazla mesai ücretine hangi tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiği açıklığa kavuşturulmuştur. Yargıtay kararına konu olan bu mesele gerek doktrinde gerekse de yargı mercileri arasında duraksamalara ve farklı yorumlara konu olan bir meseledir. Çözüm noktasında bir çok seçenek vardır. Bilindiği üzere işçinin yıllık izni işveren tarafından, yıllık izine hak kazanıldığı yıl içinde kullanılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında yıllık izin ücreti açısından, yıllık izine hak kazanılan
senenin sonundan itibaren de faiz yürütülmesi akla gelebilecektir. Bunun dışında bir diğer çözüm tarzı ise iş akdinin sona erdiği tarihtir. 3. çözüm ise dava açıldığı tarihtir. Yıllık ücretli izin alacağı açısından bu tarihlerden hangisinin temerrüd tarihi olarak kabul edileceği tartışılabilecek bir husustur.
Aynı durum fazla mesai ücreti içinde söz konusu olabilir. Fazla mesai ücretine faiz, fazla mesai yapılan aya dair maaş ödemelerinin yapılacağı günden, iş akdinin feshi tarihinden veya
dava-ihtarname tarihinden itibaren işletilebilir. Tüm bu seçenekler içerisinde Yargıtay temerrüdü isabetli olarak işçinin talebine bağlamış ve faizin dava, takip, ihtarname tarihinden itibaren başlatılcağına hükmetmiştir.
İncelememize konu kararda davacı ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti, bayram ve genel tatil gündelikleri ile gece çalışma ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme kararı kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm davalı yanca süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay temyiz ile önüne gelen dosyada öncelikle davacının Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne yaptığı şikayet ile işvereni temerrüde düşürmediğini tespit etmiştir. Yargıtay temerrüd tarihinin dava tarihi olduğunu, bu itibarla fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacağı açısından bu tarihlerden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla yerel mahkemenin yıllık ücretli izin ve fazla mesai alacakları açısından Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne yaptığı şikayetten itibaren faiz işletilmesine dair kararını bozmuştur.
Kararda önem arz eden noktaların başında davacı işçinin Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne yapılan şikayetinin veya bunun işverene tebliğ tarihinin temerrüd tarihi olarak kabul edilmemesigelmektedir. Yargıtay’ın bu kabul edişinin altında hiç şüphesiz şikayet mercii olan BÇM’nin vereceği kararların icrai bir yönünün olmaması yatmaktadır.