Yıllık enflasyon dip yaptı, çıkış yeniden başlayacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Enflasyon tam da tahmin edildiği gibi seyrediyor. Yanılmalar önemsenmeyecek düzeylerde. TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre, tüketici fiyatları temmuz ayında yüzde 0.09 arttı, yedi aylık artış yüzde 4.85, yıllık artış da yüzde 6.81 oldu. 

Yıllık oran böylece bu yıl ilk kez yüzde 7'nin altına geriledi. Bu da beklenen bir durumdu, en azından oran tam kestirilemese bile yıllık düzeyde 2015'in en düşük oranının temmuz sonunda oluşacağı aylar öncesinden görülebiliyordu. (Eko Analiz 5 Aralık 2014.)

Yıllık enflasyonun, yüzde 6.81 ile, Merkez Bankası'nın son raporu çerçevesinde revize ederek yüzde 6.9'a yükselttiği tahminin altına gerilemesi elbette hoş bir durum. Ama önemli olan inilen bu düzeyi koruyabilmek. Sıkıntı da burada baş gösterecek işte.

6.81'den aşağısı olanaksız

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın yıllık enflasyonun seyrine ilişkin değerlendirmesi hala çok yeni ve belleklerde. Başçı, yıllık enflasyonun temmuzda yüzde 7'nin altında gelebileceğini, bu düzeyin bir süre korunacağını, eylülden itibaren ise baz etkisinden dolayı sınırlı bir yükselme yaşanabileceğini, ama yılın yüzde 6.9'da kapatılmasını beklediklerini söylemişti.

Temmuz sonunda inebildiğimiz düzey yüzde 6.81. Merkez Bankası'nın tahminiyle arada neredeyse hiç fark yok. Yani Merkez Bankası ağustosta belirgin bir iniş, sonrasında çok ılımlı artışlar bekliyor olmalı ki, yılın son aylarındaki bu ılımlı artışlarla yüzde 6.9'a ancak gelinecek. Bu mümkün mü?

Olmadığı ortada. Çünkü artık baz etkisinin meyvesini yeme dönemi temmuzla birlikte bitti. 

Petrol fiyatları yeniden 40 dolarlara doğru sarkmazsa, döviz fiyatları sihirli bir el değişçesine hızla aşağı inmezse, bunu sağlayacak şekilde yurtdışından Türkiye'ye oluk oluk döviz getirilmezse, artık baz etkisi meyvesi diye bir şey yok. Bitti!

Bundan sonra tersine bir eğilim başlayacak. Yıllık oran aşağı değil, yukarı gidecek. 

İşte rakamlar

Bu yılki fiyat değişimini kıyaslayacağımız yıl 2014. Bu yıl, son beş aydaki fiyat değişimi geçen yılki gibi olursa, 2015'i doğal olarak yüzde 6.81 düzeyinde kapatırız. Ama ya 2014'ün oranları genel eğilimin çok dışındaysa...

2014 yılındaki fiyat hareketleri, her ay itibariyle, geçmiş yıllarla ne kadar uyumlu, ortalamaya ne kadar yakın, ona bakmak gerek. Yani ortada baz etkisi avantajı mı var, yoksa bir dezavantaj mı söz konusu. Bunu görmek için 2003-2013 yıllarını kapsayan döneme bakmak ve bulduğumuz oranlarla 2014'ün oranlarını karşılaştırmak durumundayız. 

2003-2013 dönemi oranlarını iki yöntemle bulmak mümkün. Birinci yöntemde, örneğin ağustos ayı için hesaplama yapıyorsak, 11 yılın ağustos ayında ortaya çıkan değişimin aritmetik ortalamasını almamız gerekiyor. Bir diğer yöntemde ise, 11 ağustos ayı endeksinin toplamıyla 11 temmuz ayı endeksinin toplamını (ya da ortalamasını) kıyaslamak gerek. Bu iki yöntem, sonuç olarak neredeyse örtüşen, göz ardı edilebilecek ölçüde çok az farklı olan oranlar veriyor. Biz, bu hesaplamada birinci yöntemi kullandığımızı belirtelim. Bu arada hesaplamayı 2003'ten başlatmamızın, TÜFE'nin o yıldan bu yana (son seri endekse göre) hesaplanıyor olmasından kaynaklandığını da ifade edelim.  

Yönteme ilişkin bu kısa açıklamadan sonra dönelim oranlara. Geçen yılın son beş ayındaki fiyat artışları, (aralık negatif üstelik) önceki 11 yıldaki oranlardan daha düşük. Yani biz bu yıl beş ayda normal koşullarda söz konusu 11 yıllık dönem ortalaması paralelinde oranlar beklemeliyiz. Örneğin ağustos ayında geçen yılki artış yalnızca yüzde 0.09 olmuştu. Oysa önceki 11 yılın ağustos ortalaması yüzde 0.22. Ağustos için arada çok büyük bir fark olmadığı açık. Bu yıl da yüzde 0.09 dolayında, hatta altında kalınabilir; zaten yıllık bazda temmuzla ağustos çok farklı beklenmiyor. Temmuzda yüzde 6.81'e inen yıllık oranın, ağustosta yine yüzde 7'nin altında kalması beklentisi var.

Ama eylül, kasım ve aralıkta tablo çok hızla bozulacak gibi görünüyor. Çünkü geçen yıl eylül ve kasımdaki artışlar çok düşüktü. Hele hele aralıkta petrol fiyatlarından kaynaklanan yüzde 0.44'lük bir gerileme yaşanmıştı. Bu yıl böylesine bir gerileme yaratacak ne gibi bir gelişme olabilir ki...

Yüzde 2 olursa...  

Merkez Bankası'nın yüzde 6.9'luk son tahmininin tutması, beş aydaki artışın yüzde 1.96'da kalmasıyla mümkün. İyi de beş ayda yüzde 1.96 mümkün mü? 

2003-2014 döneminde, yani 12 yılda son beş ayda yalnızca bir kez yüzde 2'nin altında kalınabilmiş, o da geçen yıl. 2014'ün son beş ayındaki artış yüzde 1.87 olmuş. Ancak, geçen yıl bu oranda kalınmasını sağlayan, aralıktaki fiyat düşüşü. Geçen yıl ağustos-kasım dönemi artışı yüzde 2.32 düzeyinde, aralıktaki yüzde 0.44'lük gerilemeyle yüzde 1.87 tutturulmuş. 

Bu yıl elimizde fiyatların çok az artmasını, hele hele gerilemesini sağlayacak bir "hikaye" yok. Tam tersine aksi yönde etki doğuracak bir dizi gelişme var. 

O yüzden, bugünlerde yüzde 6.81'lik enflasyonun keyfini sürmeye bakalım. Çünkü uzunca bir süre bu düzeyde bir oran göremeyeceğiz. 

aktas-tablo-003.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar