Yıllık cari açık hedefine haziranda ulaşılacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

 

Bir dizi soru işaretine yol açmış olsa da İran'a dönük altın ihracatı, dış ticaret ve buna bağlı olarak cari işlemler dengesine doping etkisi yapıyor. Ticaret açığı haziranda 10.3 milyardan 7.2 milyara geriledi; 3 milyar doları aşkın bir düşüş var. Bu, doğaldır ki cari açığa yansıyacak.

2008 ve 2011 yılları genel eğilimi biraz bozuyorsa da, haziran aylarında dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 60-65'i kadar cari açık verildiği biliniyor. Dış ticaret açığı dışındaki net döviz gelirlerinin katkısı bu şekilde bir sonuç elde edilmesini sağlıyor. Bu yıl turizmin katkısında önceki yıllara göre göreli olarak bir düşüş ortaya çıkması şaşırtıcı değil. Biliniyor ki, turizmde işler geçmiş yıllardaki kadar iyi gitmiyor, turizm gelirleri biraz daha düşük seyrediyor.

Haziran ayının 7.2 milyar dolarlık ticaret açığı, geçmiş yıl eğilimleri çerçevesinde bir cari açığa dönüştüğü takdirde 4.3 ile 4.7 milyar dolar arasında bir cari açık oluşacak demektir. Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininden kopya çekelim ve orta noktanın 4.5 milyar dolar olabileceğini varsayalım. Cari açığın, geçen yılın haziranında 7.7 milyar dolar düzeyinde bulunduğunu da hatırlatalım.

Haziran ayındaki açık 4.5 milyar dolar olduğu takdirde, son bir yıldaki cari açık (geçmiş ay rakamlarının revize edilmediği varsayımıyla) 63.8 milyar dolara inecek.

Yıllık hedefin altı

Türkiye'nin 2012 yılı cari açık hedefi, orta vadeli programa göre 65.4 milyar dolar. Ancak bu hedefin altında kalınabileceği aylar öncesinden belli olmuştu.
 
Birincisi, ekonomik büyümede belirgin bir yavaşlama vardı ve bu durum ithalatın azalmasına yol açacaktı; nitekim de tahmin edildiği gibi oldu. Bu konuda iki kavramı karıştırmamak gerektiğini bir kez daha vurgulayalım. Ekonomik büyümedeki yavaşlama ya da daralma başka, ekonomide daralma başka. Biz ısrarla ekonomik büyümenin yavaşladığını belirttikçe, "Hani, ekonomi yavaşlıyor mu, büyüyoruz ya" diye itirazlar yükseliyor. Farklı kavramlardan söz etmekte olduğumuzun altını bir kez daha çizmiş olalım.

Ekonomik büyümedeki yavaşlamanın etkisiyle daha az ithalat yapmamız dış ticaret açığının daralması sonucunu doğuruyor. Buna bir de altın ihracatı eklendi. Günlerdir yazıp çiziyoruz; hiç hesapta olmayan bir ihracat bu. Geçmiş yıl eğilimlerinin çok üstüne çıkılmış durumda.

Böylece, bir yandan döviz gideri kalemi olan ithalatın gerilemesi, bir yandan da döviz geliri kalemi olan ihracatın adeta sürpriz bir şekilde artış göstermesi doğal olarak cari açığa yansıyor.

Merkez Bankası'nın 13 Ağustos pazartesi günü açıklayacağı verilerle ödemeler dengesi istatistikleri açısından yılın henüz yarısına geleceğiz ve çok büyük olasılıkla, 2012'nin tümünde öngörülen rakamın altına inildiğini göreceğiz. Bir kez daha hatırlatmak gerekirse, yılın tümünde öngörülen açık 65.4 milyar dolar, haziranda 4.5 milyar açık verildiği takdirde haziran itibariyle oluşacak yıllık açık 63.8 milyar dolar.

60 milyarın altına da inilebilir

Birkaç değişkene bağlı olarak 2012 sonuna gelindiğinde cari açığı 60 milyar doların altında da görebiliriz.

Bu değişkenler; ekonomik büyümenin nasıl seyredeceği, enerji fiyatlarına bağlı olarak ithalatın düzeyi ve ilk yarıda döviz gelirlerine doping etkisi yapan altın ihracatının aynı tempoda sürüp sürmeyeceği.
Dolayısıyla olağanüstü gelişmeler yaşanmadığı ve mevcut eğilim korunabildiği takdirde, yılsonunda 60 milyar doların altında bir cari açık hiç sürpriz değil.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar