Yılın son baharında
Küresel ısınma ile beraber fazla hissetmesek de yaz geride kaldı ve yılın son çeyreğine girdik, özellikle enflasyon ve büyüme gibi büyük ölçüde trend içinde hareket eden ekonomik göstergelerde yılı nerelere yakın tamamlayacağımız ortaya çıkıyor.
Şüphesiz yılın geri kalan kısmı için en büyük üç belirsizlik ABD başkanlık seçimlerinde ipi kimin göğüsleyeceği ve Ortadoğu’daki jeopolitik risklerin nereye doğru evrileceği ile Çin’in durumu.
Trump’un Çin’e bakışı
ABD seçimlerini mevcut demokrat partinin kazanması durumunda belirgin bir değişiklik olmayacaktır, ancak anketler şu an birbirine oldukça yakın ve Harris lehine çıkan anketler dahi hata payı içinde olası bir Trump zaferini de barındırıyor. Kendisinin Çin’den ithal ürünlere ve yerel para birimi cinsinden yapılan ticarete bakış açısı malum. Ayrıca kripto para birimleri ve göçmenler konusunda da alışılmışın oldukça dışında görüşleri var. Dolayısıyla bu durumda gelecek yılın başında görevi resmen devir alana kadar geçecek süre önemli çalkantılara gebe. ABD dosyasını kapatmadan faiz indirimlerine başlayan Fed tarafından daha sınırlı indirimler ile yola devam edebileceğinin getirdiği stresi de unutmamak gerek.
Avrupa için Kızıldeniz kritik önemde
Ortadoğu’da yaklaşık bir yıldır İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırılarının, Lübnan’a da sıçraması ve bölgedeki farklı ülkelere dair endişeler petrol üretimine dair önemli soru işaretlerini barındırıyor. Özellikle Avrupa için Kızıldeniz üzerinden tedarik zincirinin sekteye uğraması riski zaten resesyonun eşiğinde olan Euro Bölgesi adına kritik. Hafta içinde Almanya’dan gelen yılı daralmayla tamamlayacaklarına dair açıklamalar malumun ilanı konumunda.
Son olarak da biraz Çin üzerinde konuşalım. %5 büyüme hedefinin gerisinde kalındığı açık, verilen ve açıklanan teşvikler ile bir toparlanma hedefleniyor, ancak artık dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelen ülke için artık işler eskisi kadar kolay değil. ABD tarafından getirilen kısıtlamalar ve yabancı yatırımcıların ilgisizliği daha düşük ve gerçekçi hedefler konulmasını mecbur kılıyor. Enerji ve sanayide kullanılan baz metaller açısından bölgeden gelen negatif haberler karamsarlığı artırmakta.