Yılın ilk yarısının beş sektörü
TÜİK verilerine göre yılın ilk yarısında imalat sanayinin üretim, ciro, sipariş ve ihracat sonuçları olumlu bir tablo ortaya koyuyor. Bunun sürekli kılınması ve sürdürülebilir büyüme için şimdi üretim ve ihracatın yapısının incelenmesi ekonomimizin önemli sorunu dış ticaret ve cari açığın azaltılması için yerli ara malı üretiminin geliştirilmesinin projelendirilmesi gerekir. İmalat sanayinin 2011 yılı ilk yarı verileri de bunu ortaya koymaktadır.
Arkadaşımız Naki Bakır'ın TÜİK verdilerinden derlediği üretim, ciro, ihracat ve sipariş verilerine göre 2011 yılının ilk altı ayında beş sektör öne çıkıyor. Bunlar Makine ekipman, bilgisayar, petrol ürünleri, motorlu taşıtlar ve tekstil-deri sektörleri.
2011 yılının ilk altı ayında üretim geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.7 artış gösterirken 23 alt sektörden 21'inde binde 9 ile yüzde 30 oranında artış görülüyor. Sadece iki sektörde yüzde 2.8 ile 20.2 oranında daha düşük performans ortaya çıkıyor. Yüzde 30'luk en büyük sıçrama makine ve ekipman imalatında görülürken, geçen yılki üretim seviyesinin altında olan iki alt sektör yüzde 2.8 ile tütün ve yüzde 20.3 ile diğer ulaşım araçları imalatı alt sektörleri oluyor.
Bu 23 sektöre ciro açısından baktığımızda genelde yüzde 11.4'lük bir artış olduğunu görüyoruz. Alt sektörlerden 21'inde yüzde 9.1 ile yüzde 50.3 arasında değişen artış sağlanırken sadece iki sektörde çok düşük gerileme olduğuna tanık oluyoruz. Temel eczacılık ürünleri geçen yılın aynı döneminin yüzde 2.8 altında kalırken Makine ekipman kurum ve onarımında da yüzde 2.4'lük bir gerileme gözleniyor. Buna karşılık makine ve ekipman imalatı yüzde 42.7'lik artış sağlayarak en yüksek ciro artışında yüzde 50.3'lük artış sağlayan Kok kömürü ve rafine petrol ürünlerinin ardından ikinci sırada yer alıyor.
Aynı dönemde veriler ihracatın yüzde 21.3 oranında arttığını gösteriyor. 21 alt sektörden üçünde bir önceki yılın aynı dönemine göre binde 4 ile yüzde 12.4 oranında gerileme kaydedilirken, 18 alt sektörde ise yüzde 9.3 ile yüzde 64.9 oranında artış gözleniyor. En büyük artış kaydedilen sektör kok kömürü ve rafine edilen petrol ürünleri, onu yüzde 37.6 ile gıda ürünleri ve içecek izliyor. Gerileme gösteren üç alt sektör ise büro ve bilgi işlem makineleri, Tütün ürünleri ve Radyo televizyon cihazları.
İmalat sanayinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde siparişlerinde 29.9'luk artış sağlanmış. Hiçbir alt sektörde sipariş azalması meydana gelmezken alt sektörlerde yüzde 1.3 ile yüzde 47.7 arasında artışlar sağlanmış. En büyük artış yüzde 47.7 ile makine ve ekipman imalatı alt sektöründe yaşanırken, onu yüzde 37.7'lik artışı ile bilgisayar, elektronik ve optik cihazlar alt sektörü izlemiş.
2011 yılının ilk altı ayında imalat sanayinde yüzde 21.3 ihracat artışı sağlanırken 21 alt sektörden 18'inde artış, üçünde gerile görülüyor. Gerileme kaydedilen üç alt sektörden bin 4 ile yüzde 12.4'lük azalma olmuş. Artış gösteren 18 sektörde ise yüzde 9.3 ile yüzde 64.9 arasında değişen artış kaydedilmiş. Geçen yıla göre en yüksek artış yüzde 64.9 ile kok kömürü ve rafine petrol ürünlerinde sağlanırken onu yüzde 37.6 ile gıda ürünleri içecek izlemiş. En yüksek ihracat sıralamasında ilk sırada 8 milyar 630 milyon dolar ile motorlu taşıtlar yer alıyor, onu 8 milyar 394 milyon ile ana metal sanayi izliyor. Tekstil ve konfeksiyon 6 milyar dolar üzerindeki ihracatlarıyla 3. Ve 4. Sırada yer alırlarken, makine-teçhizatta 5 milyar 301 milyon dolar ile ilk 5'te bulunuyor.
Naki Bakır'ın TÜİK verilerinden derlediği üretim, ciro, sipariş ve ihracat verileri yılın ilk yarısında imalat sanayinde olumlu gelişmeler olduğunu ve özellikle beş sektörün hemen her alanda motor güç olarak ilk sıralarda yer aldığını gösteriyor. Şimdi yapılması gereken bu sektörlerde ve diğer üretici-ihracatçı alt sektörlerde üretim yapılarını gözden geçirerek, değer zinciri içersinde yerli ve ithal katkı miktarlarını saptamak olmalıdır. Bu saptamadan sonra üretimde yerli katkının nasıl artırılabileceğinin, katma değerin nasıl geliştirilebileceğinin yollarını arayıp porojeler geliştirilmelidir. Ekonomimizin önemli sorunları dış ticaret açığının önlenmesi için bu çalışmanın yapılması zorunludur. Birçok yanıyla sağlam sonuçlar taşıyan ilk yarı üretim, ciro, sipariş, ihracat rakamlarına dayalı sürekli sürdürülebilir büyüme için gerekli olan budur.