Yılın ikinci yarısında volatilitenin yerini daha dengeli bir yükseliş alabilir
2022 yılını %200 üzerinde rekor bir artışla kapatan BIST 100 endeksinde, gündem açısından oldukça yoğun geçen 2023 yılının ilk 6 ayı oldukça volatil geçti.
2023 yılına, bir önceki yıl yaşanan sert yükselişin düzeltmesiyle başlanırken, 2022 yılını 5.509 puan seviyesinden kapatan endeks, acı deprem faciasının yaşandığı Şubat ayı başında 4.400 seviyelerine kadar geri çekildi.
Ardından alınan önlemler ve Varlık Fonu’nun devreye girmesiyle başlayan toparlanma süreci Mart ayına kadar devam etti. Yıla güçlü başlangıç yapan küresel piyasalar ise, Mart ayıyla birlikte ABD’de patlak veren bankacılık krizinin etkisinde Nisan ve Mayıs aylarında zayıf ve volatil bir seyre sahne oldu.
Küresel piyasaları etkileyen gelişmelere ek olarak Mayıs ayındaki seçimleri odağına alan BIST cephesinde, Mayıs ayının ilk haftasında yılın dip seviyeleri test edildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmasıyla artan belirsizlik ortamında volatilite Mayıs ayı boyunca devam ederken endeksteki dip arayışı aynı süreçte devam etti.
28 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlanmasının ardından tamamlanan seçim süreci sonucunda, yasama ve yürütme erklerinin aynı elde toplanması ve yeni ekonomi yönetimiyle birlikte politikaların da değişeceği beklentisi borsada bir rahatlama rallisini beraberinde getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Uluslararası itibara sahip finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz.” yönündeki açıklamasını, artık kaçınılmaz gördüğümüz, ekonomi yönetimi ve politikalardaki olası bir değişiklik yönünde algılayarak biz de model portföylerdeki hisse ağırlığının %50’den %65’e çıkarmalısını önermiştik.
Seçim belirsizliğinin ortadan kalkması, hazine ve maliye bakanlığına yerli ve yabancı otoritelerce pozitif karşılanacak bir isim olan Mehmet Şimşek’in atanması gibi pozitif haber akışı ve gelişmeler, ülke risk primindeki düşüş eşliğinde endekste yukarı yönlü hareketi destekledi.
Son olarak, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile TCMB başkanlığına beklentilerin üzerine yoğunlaştığı isimlerden Hafize Gaye Erkan atandı. Başkanın değişmesiyle birlikte ilk somut adım TCMB’den gelirken Banka politika faizini yüzde 8,5'ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmesine karar verdi. Böylece önden güçlü bir faiz artışı yerine "Sıkılaştırma sürecine başlıyoruz" denerek kademeli bir şekilde gidileceği sinyali verdi TCMB.
Faiz adımının yanında, mevcut mikro ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirileceğinin belirtilmesi sonrasında alınan kararla birlikte bu cephedeki dönüşümün de başladığını şahit olduk.
"Liralaşma" stratejisi doğrultusunda bankalar için uygulanan menkul kıymet tesis oranları düşürüldü ve regülasyonlar yumuşatıldı. Nihayetinde TCMB’nin faiz kararı sonrası BIST 100’de yukarı yönlü bir tepki görülürken piyasalar, faizin beklentilerin altında artırılarak enflasyonda yükselişin devam edeceği beklentisini fiyatladı.
Döviz piyasasında ve gram altında da üst üste rekorlar gelirken dolar kuru 26 TL’ye ulaştı. Sonuç olarak, 2023 yılın ilk yarısında geçen yılki yükseliş performansını aratan endeks, 5.700 puan ile yıla zirvesini görerek başlamasının ardından Mayıs ayının ilk haftasına kadar düşüş trendinde hareket etti.
2 Mayıs haftasında 4.311 puan ile yıl içi zirvesinden %24,43 oranında gerileme kaydeden BIST-100 endeksi, seçim sonrasındaki süreçte 2023 yılı kayıplarını geri alarak yılın ilk yarısını, a %4,54 yükselişe rekor seviyeden kapadı.
Temmuz ayına da güçlü bir başlangıç yapan borsa cephesinde yılbaşından bu yana getiri %10’u aşmış durumda. 2022 Aralık ayında yayınladığımız 2023 yılık ilk yarı strateji raporumuzda belirttiğimiz gibi, yılın ilk yarısı yüksek bir volatiliteye sahne olurken, yılının ikinci yarısının borsa açısından, hem ekonomik hem de siyasi anlamda öne çıkan normalleşme süreciyle birlikte daha pozitif bir tabloya sahne olacağını kanısındayız.
Ekonomide alanında, kademeli olarak başlatılan kabul görmüş ekonomi politikalarına dönüş yolunda taviz verilmemesi bu noktada en yakından takip edilecek konu olacaktır. Yaşanan bu normalleşme sürecinin devam ettirilmesiyle birlikte, önümüzdeki dönemde yabancı yatırımcı ilgisinin de tekrar arttığını görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır.