Yılın geri kalan bölümü TCMB’yi zorlamaya devam edecek…

Erol GÜRCAN - GEDİK YATIRIM
Erol GÜRCAN - GEDİK YATIRIM UZMAN GÖRÜŞÜ

11 Eylül’de 3.3888 TL ile yılın en düşük seviyesini test eden dolar/TL, bu seviyeden başlayan yükselişle yeniden 3.90 TL sınırına dayandı. Bu yükselişte küresel kadar Türkiye özelindeki gelişmeler de etkili oldu. Yakın dönemde manşet enflasyon rakamlarının yanı sıra çekirdek enflasyon göstergeleri ile enflasyon beklentilerinde gözlenen bozulmaya karşın TCMB’nin en güçlü silahı olan faiz yerine sözlü yönlendirme ve yardımcı araçları tercih etmesinin şimdilik piyasaları yeterince ikna etme konusunda yetersiz kaldığı görülüyor.

TCMB, 6 Kasım’da zorunlu karşılıklar ve reeskont kredileri tarafında TL’deki tansiyonu azaltma yönünde adımlar atmış; bunları duyururken son dönemde piyasalarda ekonomik temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat oluşumları gözlendiğini vurgulamıştı. Atılan adımlar kur tarafındaki tansiyonu bir miktar düşürse de bu etki sınırlı kaldı. Son olarak, TCMB Başkan Yardımcısı Kilimci tarafından reel sektörün kur riskinin yönetilmesi amacıyla TCMB tarafından önümüzdeki günlerde vadeli döviz sözleşmeleri ürününün yeni bir araç olarak uygulanacağı ifade edildi. Bu araç, kur riski türev araçlarla yönetiminin reel sektörde yaygınlaşabilmesi, ileri tarihli ödemeler için bugünden piyasada görülebilecek ön talebin kısıtlanması ve işlemlerin TL üzerinden yapılacak olmasının TCMB rezervlerinin korunmasını sağlaması açısından olumlu. Ancak, bu aracın, TCMB’nin yakın dönemde vurguladığı gibi kısa vadeli sağlıksız fiyat oluşumları sonrasında normale dönüleceği varsayımı altında etkin sonuçlar verebileceğini ve kısa vadeli piyasa etkisinin sınırlı olduğunu ifade edelim.

Enflasyondaki baz etkisinin olumluya döndüğünü yüksek ihtimalle ocak ayı başında açıklanacak olan aralık verileriyle göreceğiz. Ancak, hem kurdaki mevcut yükselişin hem de planlanan vergi artışlarının bu etkiyi sınırlama riski var. Yılın son PPK toplantısı 14 Aralık’ta. Bu tarihe kadar 30 Kasım’daki Finansal İstikrar Raporu ile 5 Aralık’taki 2018 Yılı Para ve Kur Politikası Metni’nin basın toplantıları ile tanıtılacak olması da en az 2 defa daha sözlü müdahale fırsatı yaratmakta. Ancak, bundan sonraki olası fiili ya da sözlü müdahalelerin de piyasa tarafından yeterli bulunmaması kuru spekülatif ataklara açık hâle getirebilir. Özellikle de, kur ve gösterge tahvil faizlerinde gözlenen tırmanışa karşın TCMB’nin ortalama fonlama faizini mayıs ayı başından bu yana olduğu gibi yüzde 12’nin hemen altında tutmaya devam etmesi, mevcut para politikasının sıkılığının daha üst perdeden sorgulanmasına da neden olabilir. Özetle, TCMB’nin işinin zor olmaya devam edecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Borsada ne beklemeli? 09 Ağustos 2017