Yıldızlaşan ihracatçılar

İHRACAT SOHBETLERİ / Şefik Ergönül [email protected] 18 Haziran 2008 Çarşamba günü akşamı, İMMİB İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri tarafından organize edilen "2007 İhracatımızın Yıldızları" ödül törenini seyrettim. 1975 yılından bu yana ihracat piyasasında çalışan ve Türkiyemiz'in ihracatının artırılmasına gönül vermiş birisi olarak, ihracatçı dostlarımızın çabalarının taçlandırılmasını gururla izledim. Organizasyon güzel, sonrasındaki gösteri oldukça görkemli ve her şeyden önemlisi de davetliler heyecanlı idi. Kalabalık arasında konuşulan konulardan en ortak olanı (Şüphesiz Milli Takım'ın efsane galibiyetinden sonra) göreceli olarak küçük miktarlarda ihracat yapan işletmelerin, ne zaman sahneye çıkma olanağı bulabilecekleriydi. Dostlar arası şakalarla karışık konuşulan bu konu benim en çok dikkatimi çeken konu oldu. Çok sevdiğim bir deyiş vardır, "Marifet iltifata tabidir." Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne baktığımızda bu deyiş, "Başarılı bir kimse, desteklenir, takdir edilir, övülürse daha iyi işler yapar, anlamında kullanılan bir söz" olarak açıklanmaktadır. O gece yapılan ödül töreni, tam bu deyişin karşılığını veriyordu. Marifetli ihracatçılarımıza iltifat ediliyor ve ödüllendiriliyorlardı. Onlara yapılan bu iltifatların yarattığı tepkilerden belki de en ilginç olanları, onlara özenen ve bu iltifatları kendileri de almak isteyen küçük ihracatçı dostlarımızın gösterdiği tepkilerdi. Ödül törenini birlikte seyrettiğimiz bir KOBİ sahibi dostumuz "bu ödüllerden almak bize de nasip olacak mı" diye sormuştu. Cevap olarak 2007 yılında ne kadar ihracat yaptıklarını sorduğumda, ihraç kaydı ile teslimleri dahil 350.000 ABD Doları tutarında bir ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 1975 yılında yapılan ihracatımızın 1 milyar 400 bin dolar olduğunu hatırlattım. "Eğer o yıllarda bu rakamı yapan bir işletme olsaydınız, Türkiye ihracatının yüzde 2,5'unu gerçekleştirmiş olacaktınız" diyerek, yaptıkları işi hiç de küçük görmemeleri gerektiğini ve ihracatta başarı ödülü almak amacının peşini bırakmamalarını söyledim. Bu ihracat rakamının, firmanın yıllık cirosunun yaklaşık yüzde 20'sini oluşturması da ayrıca iyi bir gösterge idi. Damlaya damlaya göl olmuş ve İMMİB üyeleri Türkiye'nin yıllık ihracatının yüzde 30'undan fazla bir kısmını gerçekleştirmişti. Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanımız Sn. Tüzmen'in telaffuz ettiği Cumhuriyetimiz'in 100 yılını kutlayacağımız 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat rakamı, hiç de hayali değil. KOBİ'lerimiz artık dış ticaret denizinde balık avlamayı öğreniyor ki bu gün önümüze gelen sonuçlara erişebiliyoruz. Onların bu gayretlerine katkıda bulunan, başta İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) olmak üzere, meslek odalarının, birliklerin gayretleri yadsınamaz. Gün, acımasız rekabet günü, gün hızla değişen piyasaların günü ve gün ancak hızlı ve doğru bilgiyle hareket edenlerin başarılı olabilecekleri gün. İhracatçılarımızın, sürekli kendilerini geliştirmeleri, hızla değişen piyasaları izlemeleri ve rekabet güçlerini artırabilmek için neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeleri gerekli. Bunun için de daha çok desteğe ihtiyaçları var. Ancak, bu konuda konuşulup yapılmayanlar da önlerinde köstek olarak duruyor. İGEME'nin hâlâ yayınlayamadığı "Eğitim ve Danışmanlık Yardımı Uygulama Esasları" bile, ihracatı öğrenmek için çabalayan dostlarımızın elinden alınan bir olanak. "İnsan insanın kurdudur" derler ya, ondan ve de rekabetten olsa gerek, rakipler bilgiyi pek paylaşmıyor. Devlet bilginin elde edilmesini, dolaşımını ve paylaşımını hızlandırsın, siz o zaman görün bakalım ihracatımız nerelere varacak.