Yıldızlaşan ihracatçılar ve Suriye
Geçtiğimiz hafta 27 Eylül Çarşamba günü, gazetemizin gelenekselleşen “İhracatın Yıldızları” programının ödül töreni vardı. Jüri üyesi olmaktan gurur duyduğum bu programın seçme toplantılarında, jüri üyesi diğer dostlarımızla birlikte epey zor anlar geçirdiğimizi belirtmek isterim. Önümüze gelen adayların tümünün, kendine özgü başarı hikâyeleri taşıması ve bu hikâyelerin, Türkiye ihracatçısının neler yapabildiğini anlatması bizleri oldukça heyecanlandırdı. Genel Yayın Yönetmenimiz Sayın Hakan Güldağ’ın ifade ettiği gibi “Bu yarışmanın kaybedeni yok ancak kazananı çok.” Ben bu ifadeye ayrıca “Bu yarışmanın asıl kazananı Türkiye” diye ek yapmak istiyorum.
Ödül alan firmaları kutlamak istediğim kadar, tüm katılımcıları da yaptıklarından ve başarılarından dolayı büyük bir coşku ile kutlamak istiyorum. Sohbetlerimize katılan tüm okurlarımızdan da bu yarışmayı çevrelerinde anlatmalarını ve ihracat işinde çalışan ve farklı bir şeyler yaptıklarını düşünen herkesi cesaretlendirmelerini istiyorum. Her sene ihracatçılarımızdan artan sayıda başvuru oluyor ve biz jüri üyelerini zorluyorlar. Ne mutlu bize ki bu tür zorluklar yaşıyoruz.
Bu satırları yazmadan önce gazetemizi gözden geçirirken, birkaç haber gözüme çarptı. En çarpıcı olanı ise arkadaşımız Evrim Küçük’ün Global Times’a dayanarak verdiği, ne yazık ki zor yıllar geçiren komşumuz Suriye’nin yeniden yapılanması için gereken miktarın 200 milyar ABD Doları olduğu haberi idi. Buradan en büyük payı alabilecek olan iki ülkenin, bu kritik süreçte Suriye rejimini destekleyen Rusya ve İran olacağı öngörülüyordu. Ancak haberin çarpıcı yanı bu değil amma halen en az 30 Çinli girişimcinin Suriye’yi ziyaret etmesi idi. Haberde, ağırlıklı olarak özel sektör temsilcilerinin yer aldığı bu girişimcilerin, gıdadan inşaata kadar geniş bir yelpazede araştırma ve görüşme yaptıkları bildiriliyordu. İlginç başka bir nokta da Çinli girişimcilerin Suriye zeytinyağı ile ilgilenmiş olmaları.
Politika ilginç bir alan, pek de hoşlanmadığım bir alan dersem kızmayın. Tek ayak üzerinde kırk konuyu farklı şekillerde anlatıp, yarın değişik yorum getiren tiplerden olsa gerek, işin içine girmekten hep uzak kaldık. Namuslu ve dirayetli olanlara da şapka çıkarmayı hiç ihmal etmedik. Ayrıca bu iş zor zanaat, hem komşunla toplu tüfekli ilişkin olacak hem de istikbali çok kuvvetli olan ticareti kollayacaksın. Ancak elin adamı ta Çin’den gelip olmuş işleri toplamaya başlayınca bizim seyirci kalmamız da can sıkıcı olacak.
Ülkemizde yerleşip iş kuran Suriyeli girişimciler ve sıkıntısız yıllarda oralarda yer tutmuş olan sanayici ve ihracatçılarımız ortamı mutlaka kollayacaktır. Amma onların çalışma yapabilecekleri koşulları sağlamak da başka birilerine düşüyor. İhracatımızın biraz hareketlenmiş olması bizleri rehavete sevk edip “Canım nasıl olsa başka pazarlar var, Suriye olmasa da olur” düşüncesine kaptırmamalı. Kavganın sonsuza yol alması olanaksız, kimseye de yararı yok.