Yıkıcı inovasyon ortamında aile şirketini yönetmek

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Ali Çiçekli - Deloitte Aile Şirketleri Lideri

Deloitte aile şirketleri uzmanları tarafından yıllık olarak hazırlanan Gelecek Nesiller Aile Şirketleri Araştırması’nın 2017 yılı için teması yıkıcı inovasyon ortamında aile şirketlerinde liderlik olarak belirlenmişti. Bu araştırma yaklaşık beş aylık yoğun bir çalışma sonucunda mayıs ayında yayınlandı. Araştırma, toplam 21 ülkeden Deloitte aile şirketleri uzmanlarının, aile şirketlerinde aktif görev alan 268 aile üyeleri ile yüz yüze yaptığı detaylı röportajların sonucunda hazırlandı. Bu araştırmanın sonuçları dikkat çekici olduğu kadar, yıkıcı inovasyon ortamında liderlik konusunda yapılması gerekenlere ilişkin aile şirketlerine bir yol haritası da sunuyor.

Yıkıcı inovasyon yeni pazar ve değer zinciri oluşturarak mevcut pazar ve değer zinciri dinamiklerini değiştiren ve eninde sonunda mevcut piyasa lideri firmaları ve ürünlerini yerinden eden yenilikler olarak tanımlanabilir. Günümüzde akıllı telefonların fotoğraf makinası şirketlerine yaptığı etki, Airbnb’nin büyük otel sektörünün dinamiklerini ne şekilde değiştirdiği, 3D yazıcıların yakın gelecekte piyasa üzerinde oluşturacağı etki gibi yıkıcı inovasyon konusunda örnekler çoğaltılabilir.

Araştırmamıza katılan aile şirketlerinin yüzde 43’ü 200 milyon TL, yüzde 35’i 1 milyar TL ve yüzde 22’si ise 1 milyar TL üzeri ciro yapan firmalardan oluşuyor. Katılan firmaları yaşları açısından incelediğimize yüzde 14’ünün 100 yıldan büyük, yüzde 40’ının 50 ile 99 yıl arasında, yüzde 41’inin ise 20 ile 49 yıl arasında olduğunu gözlemliyoruz. Görüşmelerin yapıldığı yöneticilerin yüzde 53’ü ikinci jenerasyon, yüzde 25’i üçüncü jenerasyon, yüzde 22’si ise dördüncü jenerasyon aile üyelerinden oluşurken, katılımcıların yaklaşık yüzde 37’si 30’lu yaşlarında, hemen hemen üçte biri ise 45 yaşın üzerinde yöneticiler.

Araştırmamızın sonuçlarında, anketimize katılan aile şirketleri açısından yıkıcı inovasyon konusunda öne çıkan temel noktalar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

- Aile şirketlerinin gelecek kuşak liderleri, 2-3 yıl içerisinde kendi faaliyet gösterdikleri piyasalarda yıkıcı inovasyonun gerçekleşeceğini ve iş modellerini bu yeni ortama göre düzenlemek zorunda kalacaklarını düşündüklerini belirtiyor. Katılımcıların yaklaşık üçte biri ise piyasaya yeni girecek oyuncular nedeniyle pazar payı kaybedeceklerini öngörüyor.

- Katılımcılar yıkıcı inovasyon konusunda zorlukların dış etkilerden çok firmanın kendi içinde barındırdığı iç dinamikler olduğunu belirtiyor. Söz konusu zorlukların sadece şirketin faaliyet alanını ve piyasayı etkilemekle kalmayıp ailenin şirket ve aile üyeleri arasındaki ilişkileri önemli derecede değiştireceğine inanıyor.

- Aile şirketlerinin yeni kuşak liderlerinin, önceki nesillere oranla yıkıcı inovasyon konusunda farkındalıkları daha yüksek, konunun önemi ve şirketleri üzerindeki olası etkileri konusunda daha bilinçliler.

- Aile şirketlerinin bu konuda en önemli avantajını ise liderler iki kelime ile özetliyor “hızlı” ve “atik”. Aile şirketlerinin hızlı karar alma ve koşullara çok hızlı adapte olabilecek çeviklikte olmaları yıkıcı inovasyonun etkileri ile başa çıkabilecek en önemli özellikleri.

- Katılımcılar ayrıca şirket kültürünün mutlaka şirket stratejisini, şirketin risk alma seviyesini, firma içi işbirliği ve çevikliğini desteklemesi gerektiğini belirtiyorlar.

- Ayrıca yeni nesil aile şirketleri liderleri aile şirketlerinin yıkıcı inovasyon ile başa çıkmada daha uzun vadeli strateji ve planlar yaparak şirket menfaatlerini kısa vadeli getirilere odaklanan finansal yatırımcılara göre daha ön planda tutacaklarını belirtiyorlar.

- Yıkıcı inovasyon ile başa çıkmada aile şirketlerinin önündeki en temel zorluklardan biri de; liderlik ve yönetim mekanizmalarının konsantrasyonunun çok fazla aile ve yönetim kurulu odaklı olduğu ve piyasadaki gelişmelerin gözden kaçabileceği.

- Liderler ayrıca firmalarının yıkıcı inovasyon koşulları ile başa çıkabilecek kadar yeterli insan kaynağı ve yeteneklere sahip olmadıklarını belirtiyorlar.

Türkiye’den anketimize katılan firmaların sorularımıza verdikleri yanıtları incelediğimizde yanıtların genel sonuçlarla örtüşmesine rağmen bazı noktalarda ayrıldığını görüyoruz. Yıkıcı inovasyonun, şirketin ardıl planlamasının doğal bir bileşeni olması gerektiğini düşünen Türk aile şirketlerinin oranı yüzde 30 iken, ankete katılan diğer ülke firmalarının oranı yüzde 73.

Türk aile şirketleri en önemli etkinin yasa ve düzenleyici otoriteler tarafından yapılacak değişiklikler nedeniyle yaşanacağını düşünürken, katılımcıların genel cevapları aile içi ilişkiler, piyasadaki değişiklikler ve ardıl planlama konularını öne çıkarıyor.

Ailenin yıkıcı inovasyon konusunda farkındalık seviyesini ise Türk firmaları daha önde görüyor. Türk firmalarının yüzde 90’ı, aile şirketlerinin bu konuda net bir stratejisinin, bakış açısının ve endüstriye, piyasaya ve şirkete ilişkin öngörülerinin olduğunu belirtirken; bu oran genel katılımcılar arasında yüzde 84.

Günümüzün güncel ve popüler konularından yıkıcı inovasyonun firmalar bünyesinde tartışılması, farkındalık seviyesinin aile üyeleri ve organizasyon bünyesinde artırılması, olası yenilikler ve alınabilecek önlemler konusunda vizyoner bir bakış açısı ile çalışılmasının, şirketlerin sürdürülebilirliğine önemli katkı sağlayacağı öngörülebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar