Yeşil enerji in/out?
Yatırım dünyasında son birkaç senenin gözde teması olan yeşil enerji, konuyla ilgilenenlerin, rüyanın peşinde koşanların bildiği üzere son aylarda ciddi bir dayak yemiş durumda.
Bu konuyla ilgili olarak Bloomberg tarafından, katılımcılar arasında yapılan ankete göre yeşil enerji, tema olarak hala dünyanın gözdesi olmaya devam ederken, sektör hisselerindeki satış 2024’te de devam edecek.
Anket için 620 katılımcının oyları toplanmış ve sonuçta %57 oranında yeşil enerji sektöründeki satışların devam edeceğine yönelik beklenti ortaya çıkmış. Geri kalan %43 ise yeşil enerji hisselerinin bir dibe ulaşmak üzere olduğunu düşünüyor. Sonuçta yeşil enerji borsa yatırım fonu geçen Temmuz’dan bu yana %30’dan fazla değer kaybetmiş durumda. Ancak son 2 haftadır ana endekslerde acayip işler oluyor.
Aylardır hisselerde açığa satış pozisyonu taşıyan para yöneticileri bir süredir yaklaşık olarak 60/70 milyar dolarlık hisse alımı yaparak short pozisyonlarını %80 oranında küçülttüler. Büyük ihtimalle tahvil piyasasındaki geri çekilme ile sene sonuna kadar hisse senetlerine giren paraya, son dalganın %50’si kadar daha ekleme olacak. Bunun doğal bir sonucu olarak son 2 haftanın mini rallisinde yeşil enerji etf ’i de %12’den fazla yükseliş kaydetti.
Bu dönemde yeşil enerji hisselerine aşırı olmasa da para girişi gözlemlendi. Kısa süreli fon akışı ve beklentiler bu şekildeyken uzun vadeli bakış açısı ise bambaşka bir resim çiziyor.
Nitekim aynı anket katılımcılarına “Isınan dünya ve artık daha sık görülen doğal afetler ilerleyen yıllarda portföy değerlemelerini etkiler mi?” diye sorulduğunda %42’si bu soruya “Evet ve ben bu durum karşısında portföyümü korumak için çareler arıyorum” şeklinde cevap verirken %24’ü işi daha ileri götürerek “evet ve ben bu konu için önlemler alıyorum” demiş. Katılımcıların %34’ü ise iklim tartışmasının fazla şişirildiğini düşünüyor.
Doğrusunu isterseniz ben bu son kısımdakilerin de önümüzdeki 5-7 yıllık zaman zarfında portföylerini iklim değişikliği ve enerji arzındaki eksen kaymasına karşı korumak zorunda kalacağına inanıyorum. Hafta sonu son derece ciddi rüzgar ve güneş enerjisi yapan bir dostumla konuştum.
Sektörün ne kadar ciddi bir şekilde son derece büyük bir hızla büyüdüğünü ve hem özel girişimden hem de devletlerden yeşil enerjiye aslında çok yoğun ilgi olduğunu anlattı. Tabi o bir reel sektör yatırımcısı ve üretici olduğu için madalyonun tek tarafına daha çok bakıyor olması doğal. Ancak yine de yadsınamayacak bazı gerçekler var.
Avrupa bu konuda hükümetler bazında ciddi kararlar almış durumda. Çünkü Avrupa’nın ne petrolü var, ne de ciddi anlamda doğal gazı var. Bu durumda Avrupa için iki seçenek var; ya nükleer enerjiye gidecek, ya da güneş, rüzgar ve okyanus dalgası gibi yeşil enerji kaynaklarını değerlendirecek.
Nükleer konusunda Fransa başta olmak üzere zaten ciddi bir üretim var(dı) ama son yıllardaki bu yeşil enerji furyasında nükleer enerji santrallerini teker teker pasifize etmeye başladılar. Eh… o zaman elde sadece yeşil enerji kaldı. Hal böyleyken, enerji ihtiyacı giderek artarken ve hükümetler ilerleyen 10/20 yıllık süreçlerde karbon ayak izi yüksek olan enerji kaynaklarının kullanımını sınırlarken enerji piyasasının gideceği yön çok büyük sürpriz olmasa gerek.
O zaman şunu düşünsek çok büyük hata etmiş olur muyuz? Bu gün borçlanma maliyetinin yüksek olması gibi birçok nedenle henüz düşük değerlemelerle işlem gören yeşil enerji şirketleri birkaç yıl içinde ciddi talep artışı nedeniyle ve (umuyorum ki) faizin de düşmesiyle birlikte hızlı bir büyüme dönemine girmez mi? Bu hisseler şimdinin yapay zeka hisseleri gibi roketlemez mi? Bunu bir düşünmek lazım… Solar enerji ile ilgili de birkaç not düşeyim.
Nature Communications tarafından yapılan bir çalışmada 2050 yılı itibarı ile dünyada kullanılması beklenen enerji türlerinin ağırlıklarını gösteren bir simülasyon içerilmiş. Bu simülasyona göre güneş enerjisi, kullanılan toplam enerji kaynaklarının %56’sını oluşturacak. Fosil yakıtların payı ise %62’den %21’e düşecek. Düşünüleceklere bunu da eklemek lazım. Özellikle de çocukları için yatırım yapmak isteyenlerin daha çok düşünmeleri gerek.