Yeşil ekonomide atık, atıkta yeşil ekonomi
İnsan için olan her üretim, tüketim ve hizmetin çevresel bedeli atık, endüstriyel hammadde niteliğiyle ekonomik değerdir. Atık endüstrisi, atığa döngüsel ekonomide değer katma hedefi için sürdürülebilir kalkınmanın sosyal, çevresel, ekonomik yönlerine katkı yaparak yeşil ekonomide ilerler. Atık endüstrisinin yeşilleşmesi atık azaltımı, atıkların yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve atıktan malzeme-enerji kazanımı öncelikleme sırasının uygulamasıyla başarılır. Uluslararası kabul görmüş bir yeşil ekonomi tanımı yoktur. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) "Gelecek nesilleri önemli çevresel riskler ve ekolojik kıtlıklara maruz bırakmadan, uzun vadede eşitsizlikleri azaltarak insan refahına ulaşılan ekonomi" diye tanımlamaktadır. Diğer deyişle doğamızı korurken artan refahı üreten ekonomi ve iklim değişimiyle mücadele eden ekonomi, yeşil ekonomidir. Son on yılda yeşil ekonomi birçok hükümet için stratejik öncelik oldu. Günümüzde yeşil tanımlamasının gücü önemlidir. Hangi tanımlamada yeşil kelimesinin yer alacağı doğru seçilmelidir. Bir kelimenin başına hele de ekonomi kelimesine yeşil kelimesini eklemek hiç kolay değildir.
Yeşil ekonomi, ekolojik ekonomiyi temel alırken sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle ilerler. Düşük karbon ekonomisinde kaynakları verimli kullanarak, biyoçeşitlilik kaybını azaltarak, atık yönetimiyle ekonomik büyüme başarılmalıdır. Diğer deyişle yerküremizin mükemmel "Doğal Sermaye" gücü yönetilerek, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeden ekonomi büyümelidir. Bu nedenlerle yeşil ekonomide atık yönetimi, atık yönetimine bütünleşik yaklaşım, döngüsel ekonominin gücüyle ayrı bir yere sahiptir. 17-18 Ekim 2018 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen 9.TÜRKTAY (Türkiye'de Tüm Yönleriyle Atık Yönetimi Paneli) için "Ekonomide Atık, Atıkta Ekonomi" söylemiyle paydaşlar bir araya geldik. Bu yıl yeşil ekonomi ve atık endüstrisi başlığını davetli konuşmacımız Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Escarus Genel Müdürü Hülya Kurt’tan dinledik. Atık iş dünyamızın iyi uygulama örneklerinin de sunulduğu etkinlikte, ülkemizde yaygın bilinirlik ve artan toplumsal bilinç için akademiye-kamuya-yerel yönetime-iş dünyasınasivil topluma düşen görevlerde paydaşlığın önemli olduğu öne çıktı. Evden, işten, okuldan, yoldan, tarladan, ormandan çıkan atıkları birer hammadde olarak ülkemiz yeşil ekonomisine kazandırılması için hep beraber uğraş gerekiyor. Çöpünü atan değil, kollayan, ayrıştıran yurttaşlar olmalıyız. Bu bağlamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın "Güçlü Ekonomi ve Yeşil Bir Doğa için Hayata Geçirilme" hedefl i ve Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde bir yıldır yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamındaki Sıfır Atık Zirvesi, 1 Kasım 2018 günü yapıldı. Zirvede, belediyelerin yoğun ilgisini, yerel seçim öncesi konunun tetikleyici bir husus olacağını ve yaygın etkisinin artacağını gördüm. Üst düzey sahiplenme ayrıcalıklı niteliğiyle bu proje, atık iş dünyası sesiyle güç kazanırsa kazanan ülkemiz olacaktır."Atık oluşumunun önlenmesi, önlemenin mümkün olmaması durumunda atığın en aza indirilmesi, yeniden kullanıma öncelik verilmesi, kaynakların verimli kullanılması, atığın kaynağında ayrı toplanması, etkin toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüşümü/ geri kazanımının sağlanması için etkin sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ve sıfır atık belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları" düzenleyen Sıfır Atık Yönetmelik Taslağı görüşe açıldı. Yüz bin ve üzeri nüfusa sahip olan büyükşehir ilçe belediyeleri, il ve ilçe belediyeleri “Sıfır Atık Belgesi” almakla yükümlü iken diğer belediyeler talep ederlerse belge müracaatında bulunacaklar. 2019 yılında terminaller, alışveriş merkezleri, organize sanayi bölgeleri, bin ve üzerinde çalışanı olan kamu kurum ve kuruluşları, yüzden fazla öğrencisi eğitim kurumları, yüzden fazla çalışanı olan iş yerleri, sanayi kuruluşları, dört ve beş yıldızlı oteller, elli ve üzeri yatak kapasitesine sahip sağlık kuruluşları, 2020’de beş yüz ile bin arasında çalışanı olan kamu kurum ve kuruluşları, yüz veya daha az öğrencisi olan eğitim kurumları, yüz veya daha az çalışanı olan iş yerleri, sanayi kuruluşları, hızlı yemek işletmeleri, turizm işletmeleri, 2021’de ise beş yüzden az çalışanı olan kamu kurum ve kuruluşları Sıfır Atık Yönetim Sistemi kuracaklar. Atığımıza sahip çıkacağız, yöneteceğiz ve atık endüstrimiz coşacak. Kazanan ülkemizin yeşil ekonomisi olacak.