Yerli ürüne kamu ihalesinde “Zorunlu” avantaj

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Torba kanunlar bana göre “aşure kanun”lardır. İçersinde neler olduğu ancak çok yakından uzmanlarınca incelendiğinde içerikleri anlaşılır.

Arkadaşımız Canan Sakarya, geçen haziran ayında Meclis’e sunulan 103 maddelik torba kanunun yarın Bütçe Plan Komisyonu’nda ele alınacağını belirterek içereğinde yer alan iki önemli konunun altını çiziyor. Bunlardan birisi orta ve yüksek teknolojili sanayi malı  ihaleleri alımlarında , “yerli istekliler lehine yüzde 15 fiyat avantajı”nın “ zorunluluk” kabul edilerek uygulanacak olması.

Yerli sanayiyi desteklemek ve cari açığı azaltmak amaçlı bu düzenleme ilgili kurumlardan görüş alınarak Bilim ve Sanayi Bakanlığı’nca düzenlenen listelerle her yıl ocak ayında yayınlanacak. Bu ürünlere yönelik ihalelerde yerli üreticiler yüzde 15 daha yüksek fiyat vermiş olsalar da zorunlu olarak ihaleyi kazanmış olacak.

Bu düzenleme ile orta ve yüksek teknolojili ürünler için ihalelerde “zorunluluk” gündeme gelirken, işletmelerin de bu konuda “belge” sahibi olmaları gerekecek.

Tasarıda yer alan bir başka düzeleme ile ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ve Kamu İktisadi Kurumları’nın yenilik, yerlileşme ve teknoloji transferlerine yönelik sanayi ürünlerinde, off-set uygulamalarını içeren mal ve hizmet alımları “istisna” kapsamına alınıyor. Bu alımlar böylece  Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkarılabiliyor.

Orta ve Yüksek teknolojili ürün alımları ihalelerinde yerli firmalara yüzde 15 fiyat avantajının “zorunlu hale getirilmesi” 2011 yılında yayınlanan Sanayi Strateji Belgesi’ni hatırlamama yol açtı. Belge 2011-2014 yılları arasında 72 eylemi içereren, Türkiye’nin orta ve yüksek teknolojili ürünlerde “Avrasya’nın üretim üssü” olmasını amaçlıyordu.

O belgede Türkiye’de yüksek teknolojili ürünlerin üretimde yüzde 4.1 seviyesinde, ihracatta yüzde 3.1 oranında yer aldığı bilgisi yer alıyordu. Orta üstü teknolojik ürünlerin üretimdeki payının yüzde 24.8 ihraç ürünleri içindeki payının da yüzde 30.9 olduğu belirtiliyordu.

Yüksek ve orta teknolojili ürün seviyesini artırmak için 18 eksiğin giderilmesi gerektiği de belgede açıklanıyordu. Bu eksikler sıralanırken kalifiye işgücü eksikliği, Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji yetersizliği, finansman kaynaklarına erişim zorluğu, KOBİ’lerin altyapı eksikliği, yatırım ve iş ortamının yetersizliği, kayıtdışılığın yüksek boyutta olması, girdi maliyetlerinin yüksekliği gibi konuların altı çiziliyordu.

Şimdi Sanayi Stratejisi’nin 2011 yılında temel amacı olarak ortaya konan ve orta ve yüksek teknolojide “Avrasya’nın üretim üstü” olma yolunda 2014 yılına kadar eylem planıiçersinde  yapılması gerekenlere ve yukarıda belirttiğim eksiklik alanlarına baktığımda yapılanların yetersiz olduğunu düşünüyorum.

Zaten orta ve yüksek teknolojili yerli ürün alımlarında yerli üreticilere yüzde 15 fiyat avantajı getiren uygulamanın da ancak son yılda uygulanabilecek olması da benim bu düşüncemi doğruluyor.

Şimdi bir yandan Sanayi Stratejisi açıklanmasından bu yana orta ve yüksek teknolojili ürünlerin toplam içindeki payının üretimde ve ihracatta nerede olduğu açıklanmalıdır. Bir yandan 72 eylemden kaçının gerçekleştiği ve 18 zayıf görünümde hangi gelişmelerin sağlandığı ortaya konulmalıdır. Bu tablo açıklıkla ortaya konulunca yeni bir ekonomik programa ve kalkınma  stratejisine gerekliliğimiz olduğu ortaya çıkacaktır...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar