Yerli üreticiyi dinlemek gerekir
İkinciel makine ithalatındaki olumsuzlukları bir raporla dile getirenMakine İmalatçıları Birliği (MİB) yöneticileri, 2010yılındaki tebliğ ile gündeme gelen olumsuzlukları DÜNYA TV’de dile getirirdiler.
Yerli üreticiler bu tebliğ sonrasında son dört yılda 22 bin ikinci el ithal makineye yaklaşık bir milyar dolar ödendiğini açıkladılar. MİByöneticileri, giderek her yıl ithalatla yurda gelen ikinci el makinelerin daha yaşlı ve daha çok sayıda yurda girdiğini belirterek, gerekli önlem alınmaması halinde Türkiyemakine sektörüne indirilen darbenin artacağını ve ülkemizin hurda makine mezarlığı haline geleceğini öne sürüryorlar. 2023 yılında 100 milyar dolarlık ihracat potansiyeline ulaşmayı hedef edinen makine üreticileri, o dönemde toplam ihracatın yüzde 20’sini gerçekleştirme düşüncesindeler. Bu nedenle kendilerine zarar veren ikinci el makinedeki olumsuzluğu bütün yönleriyle bir raporla ortaya koyuyorlar:
• Tebliğ sonrası ithalatı kolaylaştırılan ikinci el makinenin girişinin yıllara göre artışı ve maliyetleri rapordaki bilgilere göre şöyle; 2010yılında 2 bin 844ikinci el makineye 124milyon dolar ödenmiş. 2011 yılında iki katından fazla 5 bin 877 makine ithal edilirken, yapılan ödeme 378milyon dolara yükselmiş. 2012yılında sayı 6bin 575’e yükselirken, ödenen miktar 259 milyon dolar seviyesinde kalmış. 2013yılı için tahmini sayı 7bin 56, ödenecek miktar ise 214 milyon dolar tahmin ediliyor.
• Bu tabloda giderek daha yaşlı makinelerin kilogram başına daha düşük fiyatla ithal edildiği raporda ortaya konuyor. 2010yılında 17.4yaş ortalamasıyla ithal edilen makinelerin kilogramı 3.30 dolara malolmuş. 2011yılında ithal makinelerin yaş ortalaması 19.6yıla yükselirken, kilogram maliyeti 3.32dolar olmuş.2012yılında ithal makinelerin yaş ortalaması 20.9yıla yükselirken, kilogram maliyeti 3.18dolara gerilemiş.
• Raporda ithal ikinci el makinelerin yüzde 42’sinin takım tezgahı ve yüzde 35’inin tekstil makinesi olduğu bilgisine yer veriliyor. İthali yasak olan bazı makinelerin ise sökülerek yurda sokulup içerde birleştirilerek satışlarının yapıldığı belirtiliyor.
• Raporda ikinci el makine ithalatına son verilmesi isteniyor. Bugünkü uygulamada ithal kararların kağıt üzerinde alındığı belirtilip, kararların uzman denetiminde alınması öneriliyor. Şeffaf, itiraz edilebilir bir yapıda kişiler ve kurumlardan bağımsız, güvenilir bir sisteme geçilmesi isteniyor.
• Türkiye’deki 3bin500makine üreticisinin korunması ve desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Şu andaZiraat Bankası’yla uzun vadeli, düşük faizli kredi temini için anlaşma imzalamak üzereyiz. Türkiye’de başarılı bir şekilde üretilen makinelerin ithalatı özellikle ikinci el makine ithalatı ciddi manada kısıtlanmalı” görüşünü ortaya koyuluyor.
Bugün gazetemizde yer alan bir başka haberde de EPDK’nın 2011yılında yayınladığı tebliğ ile yerli madeni yağ üreticilerini zora düşürürken, ithalatı özendirdiği sektör temsilcisi üreticilerce öne sürülüyor. Ülkamizde en büyük sorunlardan birisinin cari açık olduğu bilinirken, ithalatı azaltıcı, yerli üretimi özendirici kararlara ihtiyacımız olduğu unutulmamalıdır.
Ancak, görüldüğü gibi, 2010ve 2011 yıllarında yayınlanan iki tebliğ sektör temsilcilerince ithalatı artırıcı özellikleriyle eleştiriliyor. Bu da karar alınırken yerli üreticileri dinlemenin zorunluluğunu ortaya koyuyor..