Yerli üreticinin bakanları… / Angajman kuralları…
Üretebildiğimiz ama daha ucuz diye yabancılardan almaya başladığımız ürünleri biliyoruz…
O ürünlerin, iç pazarda, üreticimizin maliyetinin beşte bir fiyatına satıldığına da şahit oluyoruz…
O ürünlere yönelik üretim kabiliyetimizi tamamen yitirdikten sonra, fiyatların beş-on kat arttığına da tanıklık ediyoruz…
Hâl böyleyken ve tüm bu senaryoyu açıklıkla dile getirirken, gelişmiş ülkelerde dahi rekabet avantajı olan sektörlerimizi de bu uygulama ile kaybetmeyi sürdürüyoruz…
* * *
Et üretiminde ve fiyatlarında yaşadıklarımız ortada…
Damlama-sulama borularının ilk fiyatları ile son fiyatları arasındaki fark ortada…
Direndiğimiz için savunma sanayiinde geldiğimiz nokta ortada…
Direndiğimiz için elektronik ürünlerde geldiğimiz nokta ortada… Biz üretiyorsak yabancıların fiyatları tabanda; üretimden çekilmeye zorlandığımız ürünlerin fiyatları ise bir süre sonra tavanda!
* * *
Yeni moda, daha da düşündürücü… Ucuz diye alınan yabancı menşeili ürünlerin eskime / bozulma süresi, yıllardan, aylara düşmüş durumda… İthal etmek zorunda kaldığımız servisin ücretleri ve yedek parça fiyatları ise anamal fiyatını dahi birkaç kat katlamakta… Ucuz maliyet nedeniyle başlangıçta kârlı görünen yatırımlarımız, sonrasında yabancılara çalışmakta…
O fiyatla rekabet edemeyip üretimden çekilen yerliler ise arsa, arazi ve gayrimenkulden rant arayışında!
* * *
Sadece sanayide değil, tarımsal ürün üretiminde de durum ortada… Tarım ürünleri kazandırmayınca, üretime gitmesi gereken para binaya, arsaya bağlanmakta…
En büyük baraja ve büyük tarım arazilerine sahip Şanlıurfa’da dahi tarım arazisi fiyatları taban, gayrimenkul fiyatları tavanda!
Daireler, fabrika fiyatına satılmakta!
* * *
Büyüme için eğitim, adalet gibi alanlarda reformlara ve sanayi, tarım gibi alanlarda ise yeni stratejilere ihtiyacımız olduğu gerçeğini, 20-30 yıldır bilmeyenimiz kalmadı…
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve Sanayi Bakanı Fikri Işık’ın imalatı ve imalatçının sorunlarını bilmeleri ve çözüm odaklı olmaları, yeni dönem için umut verici… Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Maliye Bakanı Naci Ağbal gibi isimlerin, reel sektör için devreye girecek olması da çok önemli…
Ağbal’ın Eylül ayında AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenir üstlenmez, aynı gün, ayağının tozuyla OSTİM’i ziyaret etmesi reel sektöre verdiği / vereceği desteğin göstergesi…
Bu davranış, makro ekonomiye bel bağlayan, makro rakamlarla beslenir hale getirilen sistemin, mikro ekonomiye de yöneleceğinin müjdecisi…
Ne dedi Ağbal OSTİM’de:
“Kilit nokta üretim…
Üretirsek büyüyeceğiz, kalkınacağız…
Dolayısıyla müteşebbislerimizle, işletmelerimizle daha fazla beraber olmalı ve onların vizyonuna erişmeliyiz Sanayicimizin, müteşebbisimizin hepsinin bir ümide ihtiyacı var… Reformlarla o ümidi vereceğiz…”
* * *
Ağbal’ın sözünü ettiği ümit için, yerli üreticiyi bitiren ve yatırımlarımızın ömrünü azaltarak tasarruflarımızı ‘hiç’ eden yabancı menşeili ucuz ürünlere de ‘angajman kuralları’ uygulayarak, sanayi stratejisinde de ilk adımı atmalıyız…