Yerli oto

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 

Bakan Çağlayan, uzun süredir "Dünyanın önde gelen otomotiv firmalarının üretimlerinin bir kısmını Türkiye'ye kaydırmaları ve bir Türk sermaye grubunun yerli marka ile binek aracı üretmesi" için çaba gösteriyor.

Dikkat buyurulur ise çaba 2 aşamalı.

(1) Türkiye'de pazar payı büyük olan ve giderek büyüyen otomotiv firmalarının üretimlerinin bir kısmının veya belli modellerinin Türkiye'de üretimi için yatırım yapmaları bekleniyor.

(2) Bir Türk sermaye grubunun tek başına veya bir yabancı sermaye grubu ile Türkiye'de, Türk markası ile binek aracı üretmeleri isteniyor.

Son yıllarda toplam binek aracı satışlarında ithal araç payı giderek artıyor. Belli üretici grupların ürünlerinin pazar payı giderek büyüyor.

2012 yılında ilk belirlemelere göre satılan 555 bin binek aracının 409 bini ithal araç, sadece 145 bini Türkiye'deki yabancı üretici firmaların yurtiçinde ürettikleri araç.

İç pazarda 2012 yılında satılan 556 bin binek aracın hiçbiri bir Türk firmasının üretimi değil.

Yabancı üreticilerin hemen tamamı iç pazara bir Türk sermaye grubunun desteği ile girdiler. Türk sermaye grupları yabancıların markalarını iç pazarda öne çıkardı. Pazar payını büyüttü.

Fakat diğer birçok üründe olduğu gibi otomotivde de görülen ilginç bir gelişme var. Türk temsilcisi pazarlamada başarılı olunca, yabancı üretici firma, pazarlamayı Türk ortağından devralma arayışına giriyor.

Bundan önce Honda, Mazda, Nissan, Opel, Hyundai gibi önemli otomotiv firmaları pazarda markaları Türk temsilciler tarafından parlatıldıktan sonra, pazarlama işini temsilcilerinden devraldılar ya da ortaklıktaki hisselerini belirgin şekilde artırdılar.

Yabancılar önceleri pazarı tanımadıklarından, bürokrasi ve yerli mevzuat konusunda çekingen olduklarından, yerli temsilciyi tercih ediyorlar. Fakat pazara yerleştikten sonra rekabeti kendi güçleriyle sürdürmeyi tercih ediyorlar.

Bütün bunlar ticaretin cilveleridir. Kanuna uygun olduğu sürece olağan karşılanacak gelişmelerdir.

Fakat işte bu noktada Bakan Çağlayan gerçekçi bir yaklaşımla yabancı otomotiv üreticileriyle masaya oturma arayışına girmektedir. Bakan Çağlayan diyor ki. "Tamam... Bizim pazar büyük pazar... Büyüyen pazarÖ Bu pazarda satışlarınızın artmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Fakat almadan vermek Tanrı'ya mahsustur. Bu pazarda daha fazla büyürken, bu pazara nasıl katkıda bulunabileceğinizi de bilelim. Öğrenelim."

Türk tüketicisinin yabancı binek aracı tercihine müdahale edilemez.

Araç talebi sınırlandırılamaz. Fakat her ithal araç döviz çıkışına yok açmaktadır. Bir binek aracı ithal edecek dövizi bulabilmek için Türkiye'nin 10 kamyon portakal, 30 kamyon dolusu pamuk, bin adet fason erkek gömleği ihraç etmesi gerekiyor.

Bakan Çağlayan'ın sürdürdüğü politika doğrudur. Bakan Çağlayan'ın yabancı otomotiv firmaları tepe yöneticileriyle bu konuları masa başında tartışması ekonomiye iyilik getirir.

 

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018