Yerli kömürle üretimle enerjide dışa bağımlılığını azaltabilme planı
Türkiye enerjide yerli kömüre dayalı üretimle, dışa bağımlılığını azaltma kararını 2015-2019 stratejik planına bağlı hayata geçirmek istiyor. 2019 yılında yerli kömürden elektrik üretimini yüzde 25’e çıkartılması hedefliyor. Türkiye Elektrik üretim A.Ş.’nin bu yılın Haziran ayı verilerine göre, enerji üretimimizde yerli kaynak taşkömürü ve linyitin payı yüzde 13.21. Bu da elektrik üretiminde yerli kömürün payının dört yılda yaklaşık iki katına yükselmesinin amaçlandığını ortaya koyuyor.
Arkadaşımız Meltem Gündüz’ün haberinde işletme ruhsatları TKİ, TTK ve elektrik üretim şirketinin elinde bulunan önemli büyük sahaların etütlerinin tamamlanmasıyla elektrik üreticisi gruplara açılacağı bilgisi yer alıyor. Bu yüksek rezervli sahalar arasında Afyonkarahisar-Dinar, Eskişehir-Alpu, Konya Karapınar-Ayrancı, Tekirdağ-Çerkezköy ve İstanbul-Çatalca kömür sahaları bulunuyor. Bu sahaların 2019 yılı sonuna kadar yatırımcılara açılarak, bu kömür sahalarında elektrik üretimini tesisleri kurularak elektrik üretimine geçilmesiyle enerjide dışa bağımlılığın ve dışarıya ödenen faturanın aşağıya çekilmesi, düşürülmesi amaçlanıyor. Ayrıca, önemli rezerve sahip olduğumuz düşük kalorili kömürün enerji üretiminde kullanılarak olumlu değerlendirilmesi sağlanabilecektir.
Haberin tablosundan bu yılın Haziran ayında enerji yapımızın kaynaklara göre dağılımına baktığımızda şu sonuçla karşılaşıyoruz:
Doğalgaz yüzde 37.62, Hidrolik yüzde 28.77,İthal kömür yüzde 13.37, Taşkömürü/linyit yüzde 13.21, Rüzgar yüzde 4.18, Mazot-Fuel oil yüzde 1.45, jiotermal yüzde 0.93, biogaz yüzde 0.47.
Strateji planına göre amaçlanan 2019 yılına kadar yerli kömürden üretimi artırarak, hem dışa bağımlılığın azaltılması, hem de enerjide dış alıma ödenen faturanın azalması amaçlanacak.
Bunun iyi işleyebilmesi için bu alana yatırım yapacakları ikna edici, kurallı bir yapının ortaya konulması gerekir.
Oysa, son dönemde madenler konusundaki kararlar, madencilerin tedirginliğine yol açmış durumda. Bilindiği gibi 2012 yılı Haziran ayında Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde maden işletme ruhsatlarını Başbakanlıkta tek elde toplayarak, Maden İşleri genel müdürlüğü ve Enerji Bakanlığından kendi üstüne almıştı. Madencilerin mağduriyetlerini öne sürerek itirazlarına rağmen bu durum o günden bu yana değişmedi.
Böyle bir ortamda kömür alanlarında elektrik üretimi yapacakların sonucu değişmeyecek kurallı bir modeli görmeden bu alana yatırımları kolay olmayacaktır.
Beklenen yerli kömürden elektrik üretimi için öncelikle Başbakanlık elinde toplanan maden işletme ruhsatlarının asıl sahibi olan kamu kurumlarına geri verilerek, bugünkü tedirgin ortama son verilmesi gerektiğidir...