Yerli asma köprüde çıta yükseliyor...
Nissibi Köprüsü…
Fırat Nehri üzerinde iki hafta önce hizmete açıldı…
Malatya ile Elazığ arasında…
Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır karayolunu Atatürk Barajı üzerinde birleştiriyor…
Tipi; ‘eğik gergin askılı’…
Köprü uzunluğu 610, orta açıklığı 410, ayak yüksekliği 96 metre…
81 milyon liraya tamamlandı…
Mimarisiyle, mühendisliğiyle dünya literatürüne girdi…
★ ★ ★
Kömürhan Köprüsü…
Henüz inşaat halinde…
2017 sonunda tamamlanacak…
Proje bedeli 161 milyon lira…
Proje tutarı ise şimdilik 225 milyon lira…
Köprü uzunluğu 660, açıklık 380 metre…
‘Tek ayak’ üzerine inşa ediliyor…
Köprüyü taşıyacak o tek ayağın yüksekliği 168.5 metre…
Ayrıca köprüyle bağlantılı 2400 metrelik çift tüp tünel inşaatı da yapılıyor…
Toplarsanız, gidiş geliş 4800 metre…
Mühendislik olarak, Nissibi’den daha da büyük…
★ ★ ★
Her ikisi de modern ve güzel köprüler…
Ama bana göre en önemli özellikleri bunlar değil…
Nedir senin için en önemli özelliği derseniz, söyleyeyim:
Nissibi’de de, Kömürhan’da da ‘dışarıdan’ teknoloji yok…
Her ikisi de yüzde 100 yerli yapım…
İlki, İzmit Körfez Geçişi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün hizmete girmesinden sonra beşinciliğe düşecek ama şu anda, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden sonra Türkiye’nin 3’üncü büyük asma köprüsü…
Kömürhan ise tek ayak üzerindeki dünyadaki 5 köprüden biri… Türkiye’de ise tek…
★ ★ ★
Mehmet Gül, ağırlıklı olarak altyapı ve inşaat işleri yapan Gülsan Holding’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı…
Afganistan’dan Ukrayna’ya, Kenya’dan Sırbistan’a bölgede önemli bir oyuncu…
Nissibi’yi tamamlayıp teslim etti, şimdi Kömürhan Köprüsü’nü Doğuş İnşaat ile birlikte yapıyor... “Nisibbi Köprüsü; tasarımı, proje danışmanlığı, malzemesi, inşaatı, her şeyiyle Türkiye’nin bir eseri oldu” diyor gururla, “Türkiye bu işten çok kar etti. Yabancı şirketler yapsaydı, maliyeti en az 2 katı olurdu. Aynı şey Kömürhan için de geçerli…”
★ ★ ★
Peki, nasıl oluyor da, dünya literatürüne, sıralamalarına giren köprüleri, üstelik tamamen kendi gücümüze ve becerilerimizle peşpeşe yapmaya başladık?
“Bunun bir geçmişi var tabii” diyor Gül, “Bugüne kadarki deneyim, birikim, kısacası işin bir altı olduğu için, mühendislik firmaları, yükleniciler bu işlere soyunur hale geldik. Bir de, Karayolları Genel Müdürlüğü de farklı arayışlar içinde. İşleri çeşitlendirmeye çalışıyor. Bu da önemli… Ve Türkiye’nin artık Nissibi gibi, Kömürhan gibi en az 10 köprüyü hızla yapacak gücü var…”
★ ★ ★
Fırat’ın Elazığ tarafında, yolun yarısına gelinmiş ama henüz ucunda ışık görünmeyen tünelleri gezerken, merak ettiğim şeyi, Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Gökçe Gül daha sormadan söylüyor:
“En çok sevindiğimiz konu da, inşaatlar sırasında hiçbir ölümlü kaza yaşamadık. Uzuv kayıplı kazamız da yok…”
Ve ekliyor:
“Tüneller de madenler gibi tehlikeli yerler. Hiç şakası yok. Ama demek değil ki, kazalar engellenemez. Bu biraz da sizin önceliklerinize bağlı. Önceliğiniz işi kazasız bitirmekse, ona göre davranıyorsunuz. Çalışanlar da o mesajı alıyor. Baret kullanmaktan sıkılan, emniyet kemeri takmadan iş yapmaya alışmış olan, bu alışkanlıklarını yavaş yavaş değiştiriyor. Kolay değil, çünkü kaderci bir anlayışımız var. Ama bir süre sonra kendileri önlem almadan iş yapmıyor…”
★ ★ ★
Eğer Türkiye, müteahhitliğin yanı sıra, mühendislikte belli bir noktaya geldiyse…
Kalitesini yükseltti ve işlerini belirli bir disiplin altında yürütmeyi öğrendiyse…
Acaba buradan kalkarak, Türkiye ekonomisini daha iyiye götürebilecek bir şeyler tasarlayabilir miyiz? Eğer, bir ülkenin en önemli zenginliği kendi iç dinamikleriyse…
Acaba, şu sıralar biraz fazlaca karşı karşıya getirdiğimiz inşaat ve sanayiyi birbirini destekleyecek ve geliştirecek şekilde yeniden kurgulayabilir miyiz?
Bence kesinlikle üzerine kafa yormaya değer…
İzninizle önümüzdeki haftalarda tartışalım…
Şimdilik, 8 Haziran sabahı daha güzel bir Türkiye’ye uyanmanız dileğiyle…
Türkiye 800 metrelik köprü inşa edebilir
Köprüde ‘orta açıklık’ önemli. Nissibi’de orta açıklık iki askıda 410 metre. Kömürhan tek askıda 380… Mehmet Gül, Nissibi gibi Kömürhan’ın da, “yerli sanayinin kabiliyetleri dahilinde” yapıldığını belirtiyor. Budemek oluyor ki, Türkiye bu mühendislikte çift askıda 800 metrelik köprü inşa edebilir. Bu arada, Kömürhan neden tek ayak inşa ediliyor diye merak ederseniz; yanıt basit: Mecburiyetten. İnşa edildiği vadi dar, köprünün Harput’a bakan tarafında hemen tüneller başlıyor. İkinci bir ayak koyacak yer yok…