Yerel seçimler sonrası”ilgi çekici Türkiye” hikayesi için çıpamız AB olmalı…
Yeni dönemde reformlarla “İlgi çekici bir Türkiye hikayesi” birçok yönde ifade ediliyor. TÜSİAD’ın “AB 62.yıla girerken Türkiye için önemi” basın açıklamasını okuyunca, yeni dönemde AB çıpamızın ihyası gerektiğini düşündüm.
Son günlerde yaşadığımız sorunlar yerel seçimler sonrası 4.5 yıllık seçimsiz dönemde reformlarla yeni ve ilki çekici bir Türkiye Hikayesi yaratmanın gerekli olduğu birçok bilim adamı, yazar, siyasetçi ve ekonomist tarafından dile getiriliyor. Dün TÜSİAD’ın basın bülteni okuyunca, yerel seçim sonrası çıpamızın AB olması gerektiğini düşündüm.
TÜSİAD’ın basın bülteninde AB’nin 62 yıl önce yola çıktığı belirtilerek, küresel dengelerin hızla değiştiği, AB’nin kırılmalar yaşasa da digital dönüşüm çağı ilerlerken. önemli denge merkezi olma özelliğinin devam ettiğini, bu dönemde Türkiye’nin AB politikasını akılcı bir zeminde geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor. ”Avrupa demokratik değerlerine sahip olmak ve AB ekonomisi ve hukuk düzeni ile entegrasyon içinde bir Avrasya merkezi olmak Türkiye’nin küresel güç kaynağıdır. Türkiye’nin AB üyeliği her iki tarafın da etki alanının dünyada barış, demokrasi ve refahın genişlemesi anlamına gelen kazan-kazan- kazan formülüdür” denilerek ortayla konuluyor.
Türkiye’nin 1959 yılında başlayan 70 yıllık AB ilişkisinin, tam üyelikle sonuçlanmasa dahi Türk vatandaşları için birçok artı değer yaratığı belirtiliyor. Bunlar arasında batılı ve çoğulcu demokrasi, modern, dinamik, rekabetçi piyasa ekonomisi, öngörülebilir hukuk sistemi, Avrupa eğitim, teknoloji vi sosyal programlarına katılım, Avrupa ve dünyadan daha fazla yatırım ve turist almanın yer aldığı belirtiliyor. Gümrük Birliğinin sağladığı bazı avantajların altı da çiziliyor.
Tam üyelik geri plana düşse de demokratik reformlarla ve mevzuat uyumu ile çok çemberli Avrupa geleceği perspektifinin devam etmesi gerektiği de vurgulanıyor.
21. yüzyılda 4. Sanayi devriminin tetiklediği digital ekonomiye geçiş döneminde Avrupa’nın birlik projesinin önemli sınavlarla karşı karşıya olduğu belirtilerek, şu konulara yer veriliyor:
0-Digital çağa, ekonomiden eğitime her alanda uyum sağlamak ve öncülük etmek.
0-Yeni teknolojilere uygun istihdam politikaları.
0-İklim değişikliği ile mücadele ve yenilenebilir enerjiye geçiş.
0-Hirdistan ve Çin gibi hızlı yükselen ekonomilerle, ortaklık ve rekabet dengesi.
0-ABD ile Transatlantik ekonominin geleceği.
0-Birleşik krallığın AB’den ayrılış sürecinin düzenli ve planlı gelişmesi.
0-Göç ve sığınmacı politikaları.
0-Sosyal güvenlik ve emeklilik sistemleri reformu.
0-Popülist politikalara karşı Avrupa değerlerinin korunması.
0-Euro alanında makro ekonomik istikrar.
0-AB’nin çok çemberli kurumsal reformu. Farklılaşmış entegrasyon modeli.
TÜSİAD basın bülteninde yer alanları okuyunca, yerel seçimler sonrası için sıkça tekrarlanan refomlarla “Yeni ilgi çekici Türkiye hikayesi” yaratma önerilerinde bir de çıpamız olması gerektiğini düşünerek, bu da AB çıpası olmalıdır, diyorum.