Yeniler… Yenilikler…
Kim sevmez yeniyi. Yeni bir elbise, yeni bir ayakkabı, yeni bir kravat, yeni bir araba, yeni bir iş, yeni bir arkadaş, yeni bir şarkı, yeni bir şiir, yeni bir aşk. Bunların hangisi heyecanlandırmaz ki insanı. Bazı yenilikler mutlu ederken insanları, bazıları meraklandırır, bilinmezlikler içeriyor ise, endişelendirir.
Yeniler ve yeniliklere uyandığımız bu haftada, şöyle bir ülke gündemine göz atıp yeni ne var diye bakmak ve bir özetini yapmak istedim. Önemli yeniliklerden birisi kamuoyu ile paylaşılan ve basında bir hayli yer bulan 'Kıdem Tazminatı' konusu oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Müezzinoğlu, kıdem tazminatı için önümüzdeki haftadan itibaren belirlenen taslaklar üzerinden işvereniyle, çalışanıyla sendikalarıyla çalışacağız diyerek, bu konuda yeni bir sayfanın yaşamımıza gireceğinin haberini vermiş oldu. Bakana göre kıdem tazminatının iki sorunlu başlığı bulunmakta. Birincisi çalışanın hakları işverenin kasasında birikiyor. Bazı işyerleri kapanabiliyor, bu para bir yerde ayrı olarak tutulmuyor ve işveren bunu finansman olarak da kullanıyor. Diğer taraftan çalışanın neredeyse yüzde 75'i tazminatını ya hiç ya da hak ettiği oranda alamıyor. Yani en çok mağdur olan çalışan. Hakkaniyetli, güvencesi güçlü, sürdürülebilir, şeffaf bir fon yaşamımıza bir yenilik olarak giriyor. En azından Sayın Bakan’ın yaklaşımı böyle, umuyorum bu iyi bir yenilik olur iş dünyası ve çalışanlar için.
Bir başka yeni ise, adı bile yenilik haberi içeren “Yeniden Yapılanma”. Maliye ile Gümrük ve Ticaret bakanlıkları, Sosyal Güvenlik Kurumu, il özel idareleri, belediyeler, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin alacakları yeniden yapılandırılıyor. 19 Ağustos 2016'da yürürlüğe giren tasarı ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kapsamına giren alacak türleri ve alacaklı idareler esas alınarak, bu idarelerin 31 Mart 2017 tarihine kadar olan kesinleşmiş alacaklarını yapılandırıyor. Daha önceki yapılandırma kapsamında başvuru yapamamış borçlulara da yeni bir imkan tanınıyor. Ancak yapılandırmadan yararlanan ve taksit ödemeleri devam eden borçluların, yapılandırılan borçları bu kapsamda bulunmuyor. Bu tasarı ile belirlenen vergiler, gümrük vergileri, vergi cezaları, bazı idari para cezaları, sigorta pirimleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası gibi feri alacaklar yapılandırma kapsamına alınıyor. Bu yeni, kimini sevindirirken, kimini ise mutlu edemedi. Ancak öyle alıştık ki borç yapılandırmasına, yarın bu yeniliğe bir yenilik daha eklenir ise şaşmamak gerekir. İhtiyaç duyan işletmeler bu fırsatı kaçırmamalı, bir nefes dahi bazen çok önemli.
Bir yeni kavram da tarımda yer almaya başlıyor. Mevsimlik tarım işçilerine ilişkin genelge Resmi Gazete'de yayımlandı. Böylece mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmak amacıyla bulundukları illerden başka illere giden vatandaşların ve ailelerinin bu süreçte yaşadığı sorunların giderilmesi hedefleniyor. Resmi Gazete'de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi ile mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmak amacıyla bulundukları illerden başka illere giden vatandaşların ve ailelerinin bu süreçte yaşadığı sorunların giderilmesine yönelik çalışma başlatılarak; mobil sağlık ekipleri oluşturulacak, işçilerin çocukları eğitimlerine devam edebilecek, trafik denetimleri arttırılacak ve çocuk işçi çalıştırılması ile de mücadele edilecek. Ayrıca Valiliklerde mevsimlik tarım işçileri bürosu kurulması ve STK'ların projelerine maddi destek sağlanacak olması da bu konudaki diğer yenilikler. Bu haftanın en önemli yeniliğini sona bıraktım. Referandum sonrası 17 Nisan’dan itibaren hayatımıza giren yeni yönetim sistemi, şüphesiz bu haftanın en önemli değişiklği. Yeni bir yönetim sistemi, doğal olarak evet diyeni de hayır diyeni de, düşündürüyor, meraklandırıyor, kimilerini de endişelendiriyor. Aslında her yenilik haberinin insanların yaşamına pozitif bir yansıma getirmesi elbetteki doğal beklentidir. Bu olayda da benzer olaylarda da farklı görüş savunanların diğer görüş sahiplerine saygı duyması ve duyulan endişelere dair daha yapıcı davranmaları bu tür yeniliklere adapte sürecini de sorunsuz ve hızlı çözümlemeye yardım eder. Yeni sistem ne getirecek, yaşamımızı nasıl etkileyecek göreceğiz, ben de herkes gibi merakla bekliyorum. Ancak sonuç ne olursa olsun bundan sonra hepimize düşen görevin, bu değişimi ve yaratacağı sonuçları pozitife çevirme çabası içerisinde ve motivasyonunda olunması gereği. Ülke bizim; iyiyi de kötüyü de, doğruyu da yanlışı da yine biz yönetecek, yine nasıl bir yönetim sistemi ile yönetilmek isteyeceğimize de biz karar vereceğiz. Her yeniliğin kaliteli sonuçlar doğurması ve buna dair çabalar en büyük hedefimiz olmalı.