Yenilenebilir enerji yatırımlarında en çekici ülke Çin; Türkiye ise 27.
London Bridge Capital tarafından yayınlanan rapor, yenilenebilir enerjide yatırımcı güveninin yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ernst & Young'un 2010 Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi de "bu yatırımlar için en çekici ülke Çin" diyor. Bu sene bir basamak yükselen Türkiye ise, 27. sırada.
Ernst & Young'un en son gerçekleştirdiği Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi, küresel krizin ardından gelen bütçe kısıntılarının, sektörün sürekli gelişimini tehdit ettiğini ortaya koyuyor. Rapora göre her ne kadar temiz enerji yatırımları 2010 yılında yüzde 30 artış kaydederek 243 milyar dolara ulaşmış olsa da, bazı ülkeler bu alana yatırım yapmanın zor olduğu görüşünde.
Ülkelerin yenilenebilir enerji politikalarının, teknolojilerinin ve altyapılarının değerlendirildiği raporda öncelikle yenilenebilir enerji projelerinde ülkeler arasındaki farklılıklar dikkat çekiyor.
Çin, liderliğini koruyor
Çin, yenilenebilir enerji yatırımları açısından, geçen sene olduğu gibi, bu sene de en çekici ülke olmaya devam ediyor. Çin'in rüzgar enerjisi potansiyeli her yıl yüzde 64 oranında artış kaydederek toplamda 42 GW'a ulaşmış durumda. Endeksin ikinci sırasında ABD geliyor. Obama hükümetinin temiz enerji projelerini açıklaması ve bu yönde sağlanan destekler, ABD'de sektörün hızlı büyümesini sağlıyor. Endekste üçüncü sıra Almanya'ya ait. İlk onda yer alan ülkeler ise sırasıyla; Hindistan, İngiltere, Fransa, İspanya, Kanada, Portekiz ve İrlanda.
Türkiye, çekicilikte bir basamak yükseldi
Geçtiğimiz sene gerçekleştirilen endekste 28. Sırada yer alan Türkiye ise, bu sene 27. sırada. Bunun başlıca nedeni uzun süre mecliste bekleyen yenilenebilir enerji kanununun 2010 Aralık ayında kabul edilmesi ve genel enerji arzında yenilenebilir enerji kullanımının artması. Türkiye'nin kurulu rüzgar gücü 2.3 GW'a ulaşıyor. Toplam solar enerji kapasitesinin ise 2013 sonuna kadar yılda 600 MW civarında olacağı tahmin ediliyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türk bankalarına orta boylu yenilenebilir enerji projelerini finanse etmeleri için 400 milyon euro kredi sağladı. Sektör uzmanlarına göre Türkiye'nin sahip olduğunu yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelini gerçekleştirmek için 200 milyar euroluk yatırıma ihtiyacı var.
C02 hedefleri suya düşmesin!
Bu arada, bazı ülkelerde hükümetlerin bütçe kısıtlamaları, yenilenebilir enerji yatırımlarını oldukça olumsuz etkiliyor. Örneğin İspanya, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde satın alım garantilerinde kısıntıya gidilirken, Fransa yeni projelere üç aylık yasak getirdi. Hollanda ve Avustralya ise yeni projelere yönelik teşvikleri erteledi.
Ernst & Young Enerji, Çevre ve Altyapı Danışmanı Ben Warren, sektördeki yeni projelere yönelik teşviklerin ertelenmesinin, uzun vadede karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik hedefleri olumsuz etkileyeceğini hatırlatıyor.
Ernst & Young raporundan çıkan iki sonuç şöyle: Yeşil ekonominin büyümesi, diğer geleneksel sektörlerin sağladığı büyümeden daha hızlı bir büyüme sağlayacak ve sektörün büyümesi için sadece dünya GSYIH'nin yüzde ikisine ihtiyacı var.
BM'ye göre yeşil enerjinin 1.3 trilyon dolar yatırıma ihtiyacı var
Ernst & Young raporunun, BM Çevre Programı (UNEP) raporundan bir hafta sonra yayınlanmış olması da oldukça önemli. UNEP raporuna göre, her yıl 1.3 trilyon dolarlık yatırımın, enerji kaynaklarının çok fazla kullanıldığı sanayilerden, ormancılık ve inşaat başta olmak üzere, 10 sektöre yönlendirilmesi gerekiyor. Raporda, bu harcamanın karbon emisyonunun azaltılması ve fosil yakıtlara bağımlılıktan kaynaklanan fiyatların aşağı çekilmesinde etkili olacağı ifade ediliyor. UNEP yeşil ekonomi girişimine geçici olarak başkanlık eden Deutsche Bank AG sorumlularından Pavan Sukhdev, "Yasaların ve politikaların değişmesinde ve bu dönüşümün gerçekleşmesi için kamu parasının kamu sağlığına yönlendirilmesinde hükümetler temel role sahipler. Bu sayede, trilyonlarca dolar özel sermayenin, yeşil ekonomiye yönelmesini sağlayabilirler" diyor. UNEP raporunda, bina ve araçların enerji verimliliğini artıracak; yenilenebilir enerjilerin kullanımını destekleyecek; sürdürülebilir tarım ve balıkçılığı yaygınlaştıracak önlemlere yer veriliyor.
UNEP araştırmasına göre, yatırım yapılması gereken alanlar şöyle sıralanıyor:
- Tarım: Toprak verimliliğinin artırılması ve atık su yönetimi gibi önlemler için yılda 108 milyar dolar.
- Binalar: Karbon emisyonunu azaltmaya yönelik teknolojiler için 134 milyar dolar.
- Enerji arzı: Yenilenebilir enerjiler ve mevcut enerji santrallerinin karbon emisyonunu azaltmak için 360 milyar dolar.
- Balıkçılık: Korumalı alanların oluşturulması ve filo kapasitesinin azaltılması için 110 milyar dolar.
- Ormancılık: Ağaçların korunması için 15 milyar dolar
- Sanayi: Üretimde enerji verimliliğinin artırılması için 75 milyar dolar.
- Turizm: Çevre dostu turizmin gelişimi için 135 milyar dolar
- Ulaşım: Kamu taşımacılığı, temiz otomobiller ve bisiklet gibi motorsuz araçların kullanımını desteklemek için 190 milyar dolar.
- Atık: Metan emisyonlarının engellenmesi ve geri dönüşümün desteklenmesi için 110 milyar dolar.
- Su: Fakir halkın temiz suya ulaşımının yaygınlaştırılması ve sağlık şartlarının iyileşmesi için 110 milyar dolar.
Yatırımcının güveni yüksek
Son olarak, geçtiğimiz yıl Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yapılan açıklamada 2009 yılında temiz ve düşük karbon enerji yatırımlarına verilen küresel devlet desteğinin 57 milyar dolara ulaştığı ifade edilmişti. HSBC tahminlerine göre dünya hükümetleri 2009-2014 yılları arasında yeşil yatırımları desteklemek amacıyla 521 milyar doların üzerinde harcama yapacak. Kurumsal finansal danışmanlık şirketi London Bridge Capital tarafından yayınlanan "Cleantech Market Snapshot" başlıklı rapor da, yenilenebilir enerjide yatırımcı güveninin yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre yatırımcıların yüzde 88'i bu alana yönelik fonlarını arttırdığını ya da birkaç yıl içerisinde artırmayı planladığını dile getiriyor.Tabii ki yenilenebilir enerji alanındaki yatırımların en önemli itici gücü hükümet politikaları. Rapora göre, yenilenebilir enerji politikalarının etkisi yüzde 81; hükümet desteklerinin etkisi ise yüzde 73'e ulaşıyor.