Yenilenebilir enerji üretimiyle de ithalatı azaltamıyoruz…

Ömer Faruk ÇİFTÇİ
Ömer Faruk ÇİFTÇİ BURSA'dan [email protected]

Dünyada enerji savaşlarının yaşandığı bir dönemdeyiz. Ülke olarak yeterli oranda yeraltı zenginliğine sahip olmadığımız için dışa bağımlıyız. Cari açığın büyük bölümü de enerji ithalatından kaynaklanıyor. Hükümetin enerji yatırımlarına yönelik teşviki son yıllarda önemli oranda yatırım getirdi. Enerji yatırımları uzun soluklu ve yüksek meblağlı yatırımlar. TL bazında bu kadar büyük rakamlarda finans bulunamadığı için mecburen döviz cinsinden borçlanıyorsunuz. Kendisini amorti etmesi de hayli zaman alıyor. Döviz kurlarının hızlı yükselişi bu alana yatırım yapan çok sayıda sanayiciyi bugünlerde zora soktu.

Bu bir yana. Madalyonun diğer yüzü daha vahim. Yenilenebilir enerji dediğimiz zaman aklımıza gelenler RES, HES, jeotermal ve güneş panelleri. Üretim için gerekli olan makine ve ekipmanların neredeyse tamamı ithalata dayalı. Yani aslında kendi enerjimizi üreterek ithalatı önlemek isterken, bu enerjiyi üretebilmek için yüklü miktarda dövizi uzun vadeli borçlanmış oluyor yine ithalat yapmış oluyoruz. Hükümetin yerli üretimi ve üreticiyi desteklemek adına enerji yatırımlarında kullanılan yerli malzeme oranına göre enerji garanti alım fiyatını artırması önemli bir teşvik ancak, yerli üretimin oranı tartışılır! Rüzgar kulelerini yerli olarak üretebiliyoruz ama kanat ve motor aksamlarını ithal ediyoruz. Hidroelektrik santrallerinin tribünlerini henüz yapabilmiş değiliz. Güneş paneli ve jeotermalde de durum farklı değil. Aynı şekilde yazılımlar ve elektronik aksamlar. Kısaca yekün tutacak ne varsa ithal ediyoruz.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Enerji Konseyi Bakanı Erol Dağlıoğlu ile konuşurken kendisi oda bünyesinde yenilenebilir enerji makineleri kümesini kurduklarını söyledi. Dağlıoğlu: “BTSO Enerji Konseyi olarak rüzgar makinelerini Bursa’da imal etme hedefiyle yola çıktık ama sonrasında bunu Yenilenebilir Enerji Makineleri Kümesi’ne dönüştürdük. Bursa’daki makine sektörünü harekete geçirerek elektrik üretim makinelerini, yerli markalarla ve know-how’la Bursa’da yapmak istiyoruz. Halihazırda Bursalı bir firmamız (Beyçelik Gestamp) Bandırma’da kurulu tesisinde rüzgar kulesi inşa ediyor. Bursa kompozit sektörü bu kulelerin kanatlarını, dişlileri yapabilir.

Aynı şekilde yine Bursalı bir firmamız (İğrek) rüzgar kulelerinin ana gövdesinin ve dişlilerinin dökümünü yapıyor. Ayrıca makinenin tamamını yapmak için çabaları var. Teşvik verilmesi halinde Bursa’da yerli sermaye ile elektrik enerjisi üretim makineleri yapılabilir. Böylece yurt dışına para vermekten kurtuluruz. Hem yerli makinelerle hem de ortaya çıkacak üretimle cari açığın kapanmasına katkıda bulunuruz.”

Dağlıoğlu’nun açıklamaları önemliydi. Amaçlanan enerji üretiminde kullanılan makinelerin yerli imkanlarla üretilmesi için güçbirliği oluşturmak. Makine sektöründe Bursa önemli bir merkez. Orta ve yüksek teknolojiyi konuştuğumuz bu dönemde yapılacak böyle bir hamle hem sektöre yeni bir yol ve ufuk açarken hem de ithalatın önüne geçebiliriz. Ne zaman ki enerji üretiminde kullandığımız makineleri kendimiz üretir hale geliriz işte o zaman cari açığa da merhem bulmuş oluruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar