Yeni yılla birlikte hisse senedi fonları yeniden oyunda

Yeni yıla yurt dışı içerikli fonlar olumsuz başlarken, hisse senedi fonlarında pozitif seyir görüyoruz. Yatırımcılar da bu eğilimi görüp BİST 30 ve bankacılık hisse senedi fonları başta olmak üzere hisse fonlarına giriş yapmaya başladı.

Yeni yıla girdik giriyoruz derken ilk ayın ortasına geldik. Piyasalar yılın sonunda daha sakin ve hacimsiz geçti ancak ocak ayı ile birlikte hareketlenmeyi hem yurt içi hem de yurt dışı piyasalarda izliyoruz. Genel olarak değerlendirdiğimizde; Aralık ayından farklı olarak içerde artan risk iştahını gözlemliyoruz.

Globalde ise yeniden yükselmeye başlayan ABD tahvil faizleri ve güçlenen dolar, endekslerin 9 haftalık rallisine mola verdirdi.  Fonlar açısından yılın kapanışını ve günceli irdeleyelim. Aralık ayında ABD endekslerindeki olumlu seyir ile beraber yurt dışı hisse ve borsa yatırım fonu (BYF) içeren fonlarda yükselişlerin devamını izledik. Kasım ayında Fed’in faizleri sabit bırakması ve 2024 yılında faiz indirimi öngörüsünü sunması ile başlayan ralli yılın ilk haftasında sonlandı.

Bu kapsamda yılın ve aralık ayının getiri lideri yabancı teknoloji fonlarının (blokzincir, dijital yaşam teknolojileri, siber güvenlik, elektrikli araçlar vb.) ocak ayında 10 günde ortalamada %1-2 kayıp sağladıklarını takip ettik.  Kurda 29,5 seviyesinden 29,8 üzerine geliş ile birlikte kayıpların TL bazında azaldığını söyleyebiliriz.  Olumsuz yıl açılışına rağmen genel resimde yurt dışı piyasalar için iyimserlik devam ediyor. Banka ve aracı kurumların yeni yıla dair hazırladığı strateji raporlarının çoğunda genel beklentiyi “temkinli iyimserlik” olarak tanımlandıklarını görüyoruz.

O nedenle portföylerinde uzun vadeli olarak teknoloji başta olmak üzere yabancı hisse içerikli fonları bulunduran yatırımcıların, diğer yatırım araçları ile riski dengelemesinde fayda var.  Yeni yıla doğru güçlü çıkış yapan altın ve gümüşte de yabancı hisselere benzer bir durum var. Altının gümüşe göre daha sağlam durduğunu söyleyebiliriz. Altın fonlarında son ay getiriler %6-8 arasında değişirken, yılbaşından itibaren bakıldığında negatif seyir görülüyor ve ortalama getirilerin %1-2 seviyesinde oluştuğunu hesaplıyoruz.

Gümüş fonlarında ise son ay getiriler ortalama %2 ama yılbaşından itibaren bakarsak, negatif getiri görüyoruz. Altın ve gümüş için de bu yılın pozitif olması bekleniyor ama sabırlı olmak ve uzun vadeli düşünmek önemli. Gümüş özellikle volatilite ve negatif getiriye hassas yatırımcılar tarafında değerlendirilmemeli ya da portföyde düşük oranda yer almalı. 

Fonlar getiride pozitif ayrışıyor

Yerel varlıklara baktığımızda, Kasım-Aralık aylarında gerileyen BIST100 ile hisse senedi fonlarında da negatif getiri ve çıkış görüyoruz. Ancak yine de belirtelim, özellikle yeni yatırımcı için fonlar tekil hisse almak yerine özellikle düşüş dönemlerinde daha avantajlı.

Uzman portföy yöneticileri ve portföyde birden fazla hisse ile çeşitlendirme sağlaması kayıpları sınırlıyor. Rakamlar üzerinden ifade edersek, %2 üzerinde negatif getiri sağlayan BIST100 endeksine karşılık 98 hisse senedi yoğun fonun 70 adedi bu getiri üzerinde getiriyi son ay yatırımcısına sağlamış. Hatta pozitif getirili fonlar da var, 98 fonun 43’ü, BIST100’ün %2 üzeri negatif getiri sağladığı ayda pozitif getiri yaratmış. Yılbaşından itibaren bakarsak, Borsa İstanbul’da yabancı alımlarının devamı ve artan risk iştahı (özellikle bankacılık ve teknoloji hisselerinde) ile fonlarda da pozitif getirileri görüyoruz.

BIST30 ve bankacılık hisse senedi fonlarında da yatırımcı girişlerinin yeniden başladığını söyleyebiliriz.  Globalde artan tahvil faizleri ve CDS’de tekrar 300 bp üzerine yükseliş ile Eurobond içerikli fonlarda kurdaki artış sonucu TL bazında pozitif ama döviz bazında negatif getiri görüyoruz.

Yatırımcı tercihlerine baktığımızda, bu fonlara da CDS’de düşüşün devam edeceği beklentisi ile giriş olduğunu değerlendirebiliriz. Özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının pozitif not değerlendirmeleri bu fonlarda da potansiyel yaratabilecektir.  Bir önemli noktayı vurgulamakta yarar var; piyasalarda kısa vadede değişkenlik çok yüksek olabiliyor.

Yukarıda örneklerini paylaştığım gibi aylık bakıldığında güçlü getiri sunan fon veya finansal varlıklar, yılbaşından itibaren negatife dönebiliyor. Bu nedenle portföyde farklı varlıkları bulundurup ve kısa vadede ihtiyaç duyulabilecek miktarları dışarda bırakıp uzun vadeli yatırımı değerlendirmek önemli.