Yeni yılınız kutlu olsun!
İnsanoğlunun tabiatındadır. Semboller yaratır, yarattığı semboller etrafında törenler düzenler, eylemler yapar. Yeni yıl da keyfi olarak seçilmiş bir sembol. Güneş yılının herhangi bir gününü başlangıç olarak seçmek mümkündü. Tarihi tesadüfler, 1 Ocak gününün Gregoryen takviminde yılın başlangıcı olarak benimsenmesine yol açmış. Ancak bu günü, takvime son şeklini ve adını veren din adamının seçtiğini sanmayın.
1 Ocak’ı yılın başlangıcı olarak kabul eden kavimler bazı yorumlara göre M.Ö. 3000 yılına, Sümerlere kadar uzanıyor. Romalıların M.Ö. 45 yılında yeni yılı 1 Ocak’ta başlattıkları daha kesin biliniyor. Neden 1 Ocak, o açık değil. Örneğin, diğer bazı kavimlerin kullandığı bahara giriş gibi mevsimlerin başlangıç tarihleri daha anlamlı bulunabilir. Ancak yılın hangi gününü başlangıç olarak kabul ederlerse etsinler, insanlar seçtikleri tarihe anlam atfediyorlar. Bir yandan yeni yılın gelişini kutluyor, iyilik getirmesini diliyorlar, diğer yandan yeni yılda uygulamayı arzuladıkları kararlar alıyorlar.
Sizlere biraz 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan yılbaşı gecesine ilişkin kısa bilgi vereyim istedim. Görüyorsunuz, kökeni tek tanrılı dinlere dayanmıyor. Hazreti İsa’nın doğum günü filan da değil. İsa Musevi olarak doğduğu için, rivayete göre 1 Ocak’ta sünnet olmuş ama çoğu Hıristiyan’ın bunu bildiğini dahi sanmıyorum. Pekiyi bütün bunları ben nereden biliyorum, söyleyeyim. Pek değerli bir şahsiyet olduğu beyanlarıyla açıklığa kavuşan Bartın Milli Eğitim Müdürü’nün gençlerimizi Hıristiyan adetlerine karşı koruma vazifesini ifa etmek amacıyla “yeni yılın kutlanmaması için öğrencilere telkinde bulunulmasını” talep eden mesajı karşısında bilgisayarda ufak bir araştırma yaptım. Tabii, kendi aklına göre genelgeler yayınlayan Müdür Bey’in de bilmediği konularda söz etmeden önce benim yaptığım türden kısa bir araştırma yapması isabetli olabilirdi. Şayet kendisi bilgisayar kullanmayı bilmiyorsa dahi, umarım ansiklopedi gibi kaynaklara başvurmayı bilecek kadar donanımlıdır. Ancak, kendileri günümüzde yöneticilerimizin yaygın olarak kullandığı bilgi türünü kullanmayı tercih etmiş. Bu türün kaynağı genellikle semt kıraathanelerinde veya tamamen erkeklerden oluşan arkadaş meclislerinde yürütülen ve cehaletin paylaşılarak yaygınlaşmasına katkıda bulunan sözüm ona “ilmi” sohbetlerdir. Müdür Bey ne yapsın, o da modaya uymuş. Muhtemelen böyle davranırsa, aynı yaklaşımı paylaşan çok daha yükseklerdeki büyüklerinin gözüne girerek “taltif” edileceğini de hesap etmiş, genelgeyi gönderivermiş. İş gazeteye düşünce hesabı biraz şaştı ama korkmasın, olay yatışınca ödüllendirilir.
Gelin biz Sayın Müdürümüzün değerli görüşlerini kendisine saklamasını tavsiye edelim. Pek gerçekçi olmasa da, 2015’in herkes için güzel bir yıl olmasını, herkesin geceye eğlenerek girmesini dileyelim. Yeni yılınız şimdiden kutlu olsun.