Yeni yılda yeni bekleyişler
2012 Yılında ekonomide büyüme yavaşladı ama 2011'in hızla dönen çarklarından sonra, çarkların hızının düşürülmesi ekonomide önemli ölçüde sarsıntıya yol açmadı.
Türk ekonomisi 2012 yılında iç talebi kısıcı tedbirlerin uygulanması yanında, dış pazarlardaki daralmadan da olumsuz etkilendi.
İç talepteki artışın yavaşlaması, ihracatta dış pazarların daralması, yeni pazarlara ulaşmanın maliyeti üreticiyi üzdü.
2012 Yılında tüketicinin, hane halkının sorunu, gelirlerindeki artışın sınırlı kalması ve fiyat artışları oldu. İşi olanlar işlerini kaybetme endişesi yaşarken iş bulamayanların sayısı arttı.
Gerçekçi olalım. 2012 yılında tüketicinin ve hane halkının karşılaştığı bu sorunlar ve endişeler 2013 yılında da devam edecek.
Yüzde 4 dolayında bir büyümenin, nüfus artışı nedeniyle kişi başı milli gelir artışına etkisi yüzde 3 dolayında kalır. Milli gelir eşit dağıtılmadığı için de çok kişi reel gelirinde artış hissetmeyecektir.
2012 Yılında içeride finans piyasaları şahlanırken, mal ve hizmet piyasaları daraldı. Talebin yavaşlaması ve özellikle alt ve orta gelir grubundakilerin harcamalarının durması karşısında perakende ve ticaret sektöründekiler sorunlu bir yıl geçirdi.
Bu durum 2013 yılında da devam edecektir. İç ve dış talepteki tıkanıklık, üretim artışını önlediği kadar yatırım projelerinin de geciktirilmesine yol açıyor.
Mevcut kapasitesini kullanamayan, büyümenin frenlendiğini gören girişimcinin yeni kapasiteler yaratmaya yönelmesi düşünülemez.
İnşaat sektöründe riski büyük bir gelişme devam ediyor. Ekonomide en büyük risk inşaat kesiminde.
*Özelleştirme, kamu varlığı satışı, kamu ihalesi gibi büyük projelere soyunan sermaye gruplarının özkaynakları bitti. Bu gruplar güçlerini aşan yeni yükümlülükler ile çarkı çevirme arayışında. Bu büyük sermaye gruplarının finansman programlarındaki aksaklık sonucu ortaya çıkabilecek sorunlar ekonomide domino etkisi gösterebilir. Banka sistemini de sarsabilir.
*Konut projelerini sürdüren büyük yapı gruplarının aynı şekilde biriken stoklara dayalı biçimde finans darboğazına girmeleri ve bir veya birkaç firmanın güç duruma düşmesi, 2013 yılında ekonomide önemli sarsıntılara yol açabilir.
İlginç olan kamunun ilgili kuruluşlarının, banka sisteminin, bu riskleri önemsememeleri ve hem sayılı büyük kamu müteahhidinin, hem de sayılı büyük konut sat-yapçısının kaldıramayacakları riskleri üstlenmelerini dikkate almamalarıdır.
Bütün bunlar daha iyi bir ekonomi arayışında gündeme gelen konulardır.
Genelde Türk ekonomisi için önemli olan dövizin bulunabilirliği ve döviz fiyatının hazmedilemeyecek büyüklükte artmamasıdır.
2013 Yılında anlaşıldığı kadarı ile döviz girişi devam edecek. Merkez Bankası döviz fiyatının artmasına izin vermeyecek.
2013 Yılınızı kutlarım sayın okuyucularım.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar