Yeni yıla yeni vergiler damgasını vurdu!
Her zaman olduğu gibi, halihazırdaki mükelleflerden alındığı ve verginin tabana yayılmasının gene es geçildiği yönünde eleştiriler var.
Yeni yıla hem bizden, hem de ABD'den önemli vergi haberleri ile başladık. Şimdi "ABD'den bize ne?" diyebilirsiniz ama küresel büyümenin itici motoru olması bakımından ABD ekonomisindeki gelişmeler ister istemez bizi de oldukça ilgilendiriyor.
Beklendiği gibi, ABD'deki "mali uçurum" krizi son dakikada çözüldü. İlk bakışta, Demokrat Parti büyük ölçüde istediğini almış gözüküyor. Bir ara vergi kesinti sınırını 1 milyon dolara çıkarmaya bile razı oldukları söylenen Demokratlar bu sınırı 400 bin dolara kadar indirmeyi başardı. Ayrıca geçmişte %15'e kadar düşürülmüş olan sermaye kazançları üzerinden alınan vergiler de %20'ye çıkarılmış bulunuyor. Öte yandan, ücretlerin sosyal güvenlik primleri ise 2 puan artırılarak %6.2'ye yükseltildi.
Vergi kararlarıyla birlikte ABD'de Şubat sonuna kadar ertelenen bir başka konu ise "otomatik bütçe kesintileri". 2011 yılında çıkarılan "Bütçe Kontrol Yasası'na göre 2013'ten başlayarak 10 yıllık bir periyotta bütçeden 1.2 trilyon dolarlık kesinti yapılması gerekiyor. Kesintinin dağılımı da önemli. Eğer bugünkü şekliyle yürürlüğe girerse, kesintinin %50'si ABD savunma harcamalarından olacak. Ancak burada da Cumhuriyetçilerle uzlaşma sağlanacağını düşünüyorum. Sonuçta bu şekliyle bütçe kesintileri en çok savunma sanayini etkileyecek ki, bilindiği gibi bu sektörün Cumhuriyetçiler açısından önemi büyük. Ayrıca, tüm tarihin en düşük borçlanma oranına sahipken ve ekonomi büyük bir parasal desteğe rağmen tam toparlanamamışken, bütçe kesintilerine başlamak ciddi bir hata olacaktır. Son olarak, önümüzdeki günlerde ABD Hazine'si borçlanma sınırına ulaşmış olacak ve bu sınırın yükseltilmesi için 2011 yılında olduğu gibi Meclis kararı alınması gerekecek. Ancak burada herhangi bir sorun yaşanacağını hiç zannetmiyorum.
Türkiye'de de yeni seneyle birlikte bir kısım vergi uygulaması yürürlüğe girdi. Maktu vergilerin yeniden değerleme oranı kadar (bu sene için %7.8) artırılması bir haber değeri olmayan standart bir uygulama. Ancak, geçmişte yeniden değerlemenin yarısı kadar artırılan emlak vergileri bu sene tamamı kadar artırılmış. Uzun zamandır beklenen konuttan alınan KDV'de ise oran arsa değerine göre %8 veya %18 olacak. (İstanbul'un neredeyse tamamında ve büyük illerimizin merkezlerinde ise bu oran efektif olarak %18). Öte yandan, bu vergilerin yapı ruhsatları halihazırda alınmış olan konutlara uygulanmayacak olması şişmiş olan yeni konut stoğunun eritilmesine yardımcı olacak. (Tabii, aynı mantıkla, bu artış inşaat sektöründe ileriye dönük olarak bir handikap da oluşturabilir.) Sigarada ise sene başında otomatik olarak %69'a çıkması beklenen vergi oranı %65.25'te kaldı. Ancak gene de fiyatlarda en az %8'lik bir artış söz konusu olacak ki, bunun da Ocak enflasyonuna en az %0.4 oranında tesir etmesi bekleniyor.
Bir yıldan uzun vadeli mevduatlarda stopajın %10'a çekilmesi, getirilerde %0.5 oranında bir avantaj yaratarak vadelerin artmasına yardımcı olacak. (Vade süresi içinde bakiyenin %50'sine kadar iki kere para çekme hakkı verilmesi de ek bir teşvik yaratıyor.) Öte yandan, daha önce 1 yıldan uzun vadedeki döviz kredilerinde %0 olan KKDF kesintisi, artık sadece 3 yıldan uzun vadeli krediler için geçerli olacak. Gene, burada da amaçlanan borçlanma vadesinin uzatılması.
Uygulamaya konulan yeni vergilerin, her zaman olduğu gibi, halihazırdaki mükelleflerden alındığı ve verginin tabana yayılmasının gene es geçildiği yönünde eleştiriler var. Buna katılmamak mümkün değil. Ancak gerek bütçe performansının güçlendirilmesi, gerekse de gelir dağılımının bir nebze düzeltilmesi açısından yeni vergiler önemli. Öte yandan, bu sene büyümenin ana motorunun iç tüketim olması beklenirken, bu vergi artışları ve reel olarak neredeyse sıfıra gerilemiş olan mevduat faizleri karşısında hanehalklarının tüketime ne kadar ivme sağlayabileceği de ciddi bir soru işareti olarak karşımıza çıkıyor. Göreceğiz.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar