Yeni yıl sürdürülebilirlik kararları hazır mı?
Sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda Birleşmiş Milletler uluslararası kurum ve kuruluşları, devletleri, yerel yönetimleri, eğitim kurumlarını, sivil toplumu, şirketleri ve bireyleri harekete davet ediyor. Gezegende yaşamın sürmesi için bütünsel ve kapsayıcı bir bakışla sistem değişimine işaret ediyor. Sistem değişimi ise ancak kültürel bir dönüşüm ile mümkün. İş dünyası kültürel değişimi sağlayan en etkili alanlardan biri. Sürdürülebilirlik raporlamaları şirketlerin gündemine hızla ve yaygınlaşarak giriyor.
Öncelikle “çevresel sürdürülebilirlik hedefleri” ve bağlantılı olarak da karbon ayak izi hesaplamaları üzerine çalışılıyor. Kurumların kültüründe değişim zamanı, bir başka deyişle "sadeleşme zamanı". Toplumsal dönüşüm ve sürdürülebilir yaşam kültürü ancak böyle oluşacak. Çünkü, kurumların varlığı küresel ve yerel kültürel değerlerden etkilenirken, kültürlerin varlığı da kurumların değerlerinden ve eylemlerinden etkileniyor.
Mutlu çalışanlar için sadeleşme adımları
Bu kadar çok bilgi akışı ve ayrıntılarla dolu bir dünyada yaşarken, iş ve özel yaşamda sadeleşmek gerçekten mümkün mü? Sadeleşmek çalışanlara neden ve nasıl mutluluk getirebilir? Nereye kadar sadeleşebiliriz? Sınırlı dünyada insanlar sınırları nasıl ve neden aşıyor? Bireysel ve küresel iyileşme için neler yapabiliriz? Akademisyen, Yazar Selen Baranoğlu Podcast konuğum oldu. Tüm bu soruları ona sordum. İnsanın sınırları aşan tüketim hastalığını konuştuk.
Sadeleşerek daha verimli bir hayat için “alan, zaman ve bütçe ayırmak” mümkün olabilir mi? Selen Hanım “Bu gerçekten mümkün, sadeleşmek için emekli olmayı beklemeyin, iş ve şehir hayatında sadeleşebilirsiniz” diyor.
Peki sadeleşmek insana neden mutluluk getiriyor? İnsanı mutsuz eden aslında kendinden ve gerçek ihtiyaçlarından uzaklaşması. Gerçek ihtiyaçlarını fark eden insan, mutluluk yolunda önemli bir adım atmış oluyor.
Hayatımızı fazlalıklarla doldurarak kendimizden uzaklaşıyoruz. Yeni yılda sade yaşama geçiş için, önce yaşamınızdaki somut ve soyut fazlalıklar üzerine düşünün, onları listeleyin ve elemeye başlayın. İlk somut hareket, giysi dolabınızı sadeleştirmek olabilir.
Selen Hanım “Basit ve Mutlu Yaşam, Bir Dönüşüm Hikayesi” kitabında diyor ki: Dünya bize yer açsın isteriz, oysa dünyaya yer açması gereken bizizdir. Etrafımızdaki eşya kalabalığından, tıka basa dolu dolaplardan, ağırlığı taşıyamayan raflardan, yalnızca bir adımlık yer kalmış odalardan ve zihinsel yüklerimizin kalabalığından dünya sızamaz içeriye. Hayatın adımları eşikte kalır. Onu buyur edip alsanız içeriye, sadeliğin ortasında söyleşseniz hayatla, kendi sesinizi de duyacaksınız.
Öncelikleri fark etmek için çabalamak
Yeni yıl yaklaşırken eski yılı değerlendirip yeni kararlar alıyoruz. Bu yıl karar listenize “gerçek ihtiyaçları fark etmek” maddesini eklemeyi unutmayın. Sınırlı dünyada snırlarınızın farkında olun. Sadeleşmek aslında önceliklerinizi fark ederek bilinçli ve “kasıtlı yaşamak” ve bu insana mulululuğun yolunu açıyor. 2025 yılında kurumların “alan, zaman, para tasarrufu” bilincini geliştiren eğitimlere daha çok yer açmasını diliyorum.
Yeni yılda Sürdürülebilir Yaşam Kararları alalım. Evlerimizi, ofislerimizi, zihinlerimizi ve yaşamlarımızı sadeleştirelim. Gandhi’nin dediği gibi “Dünyada görmek istediğimiz değişimin kendisi olalım.”
* Öneriyorum
Kitap: Basit ve Mutlu Yaşam, Bir Dönüşüm Hikayesi, Selen Baranoğlu
Podcast: Sürdürülebilir Yaşam Okulu #67 Yeni Yıl Sürdürülebilirlik Kararları: Harekete Geç, Basit ve Mutlu Yaşa