Yeni uygulamayla, Borsa’nın 'yıldız'ı daha da parlayacak
Özellikle finansman giderleri nedeniyle dönem karı elde edemeyen şirketlerin Borsa İstanbul’da halka açılmaları için getirilen esneklik, piyasada heyecan yarattı. Mavi Jeans’in halka arzının da son yıllarda peş peşe yaşanan talihsizlikler sonrasında, önemli bir kilometre taşı olarak gören Türk sermaye piyasalarının tepe isimleri, yeni düzenlemeye hem tam destek veriyor hem de içeriğinin özenle ve dikkatle belirlenmesini istiyor.
Borsa İstanbul'un Yıldız Pazarı’nda sadece 100 milyon TL ve üzerindeki büyüklüğe sahip olan şirketler işlem görebiliyor. Halen 160 şirketin hisselerinin işlem gördüğü Yıldız Pazar, Borsa İstanbul'un gerek işlem hacmi gerekse yatırımcı talebi açısından parlayan yıldızı olarak değerlendiriliyor. Para ve sermaye piyasalarında çalkantının arttığı son 2 yılda fırlayan kur, artan faizler derken pek çok finansman giderlerini artırdı ve esas faaliyetlerinden kar elde etse de net zarar yazdı. Bugün geldiğimiz noktada ise Borsa İstanbul, her ne kadar Kuzey Kore-ABD gerginliği nedeniyle yükselişine ara verse de rekor üzerine rekor kırdığı bir dönemden geçiyor. Yılın başından bu yana da bankacısından sanayicisine herkes artık Türk sermaye piyasalarının daha da derinleşmesi üzerinde duruyor. Şimdi, belli bazı esnekliklerle halka arzların üzerindeki ölü toprağını atmak için taraflar kolları sıvamış gibi duruyor.
Açıklandığı ilk andan itibaren, alınan kararın destekleyeni de eleştireni de oldu. Biz de Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç’tan başlayarak sermaye piyasalarının tepe isimlerine kararı nasıl karşıladıklarını sorduk. Öncelikle görüşüne başvurduğumuz isimlerinin ilk cümlesi “Olumlu karşılıyorum, destekliyorum” oldu. Her biri; düzenlemenin sermaye piyasalarını büyütebilmiş ülkelerde karşılığı olduğunu da belirtti. Bu konuda verilen en önemli örnekler ise halka arzları ile dünyada fırtınalar estiren yeni nesil teknoloji şirketleri oldu. ABD’de halka açılan birçok teknoloji şirketinin zarardayken de halka açılabildiğine, söz konusu piyasada önemli olan kriterin şirketin büyüme performansı olduğuna dikkat çekiyorlar.
Halka açılmanın tek kriteri yok
Borsacıların önemle altını çizdiği bir konuda, halka açılmanın ‘bir’ değil ‘birden çok’ şarta bağlı olduğuydu. Piyasanın duayenleri, “Sermaye piyasalarında halka açılmanın, kaynak sağlamanın tek şartı ‘kar’ değil. Her bir şirket bir dizi onay sürecinden geçiyor. Ayrıca bu büyüklükteki halka arzlarda, şirketler kurumsal yatırımcılarla buluşuyor. Talebi görüyorsa halka açılıyor” hatırlatmasını yapmadan geçemedi.
Nitekim TSPB Başkanı İlhami Koç, “Sadece Yıldız Pazar boyutundaki şirketler bu esneklikten yararlanabilecektir. Bu büyüklükteki arzların özelliği, halka arzın büyük bölümünün yurt içi ve yurt dışı kurumsal yatırımcılara tahsis edilmiş olmasıdır” değerlendirmesi yaptı.
Mağduriyet önleyici kriter var
Düzenlemeyle ilgili eleştiriler ise daha çok, ‘yeni yatırımcı mağduriyetlerine yol açar mı?’ noktasında yoğunlaşıyor. Piyasanın önde gelen isimleri ise düzenlemenin yeni bir yatırımcı erozyonuna neden olmayacağını düşünüyor. Yine de temkini elden bırakmadan esnetilen kriterin başka kriterlerle sağlamlaştırabileceği üzerine öneriler sunulurken, yatırımcıya da bu konuda sorumluluk düştüğü kaydediliyor.
Kotasyon yönetmeliğinde kar düzenlemesinin dışında, sermaye artış şartı, halka arz gelirinin bir kısmının şirkete girmesi gibi kriterlerin mağduriyetleri engelleyeceği ifade edilirken İlhami Koç, “Bu düzenlemede, şirketleri büyüklüğü esas alındığından böyle bir sorunla karşılaşılmayacağını düşünüyoruz.
Kotasyon yönergesinde yapılan değişiklikle birlikte, Borsa’nın ortaklığın faaliyetlerine, finansman yapısına ve halka arz gelirinin kullanımına ilişkin olarak sunulacak projeksiyonları dikkate alarak şirketlerin kota alınmasına karar vermesi uygulamasını da önemli buluyoruz. Getirilen bu şart ile olası kötü niyetli girişimlerin önlenebileceği görüşündeyiz” dedi.
Gerekirse yeni şartlar getirilebilir
“Yıldız Pazar, bizim en kıymetli pazarımız” diyen Garanti Yatırım Genel Müdürü Zeki Şen, piyasadaki bu çekinceleri hatırlattığımızda bir öneride bulundu. Şen, bu imkanın şirketler tarafından bir ‘borç kapatma mekanizması’ olarak kullanılmasının önüne geçmek gerektiğine inanırken, TTK dahil ilgili düzenlemelere atıfta bulundu. Mevcut GİP düzenlemelerinin de örnek alınabileceğine değinen Zeki Şen, “Mesela halka arz sonrasında şirketin ulaşacağı özkaynak/ödenmiş sermaye oranı bir kriter olarak eklenebilir. GİP düzenlemesi örnek alınabilir, bu piyasada sadece sermaye artırımı şeklinde halka arzlara izin veriliyor. Bir diğer konu da, faaliyet karı konusu. Bu kavramın çok iyi tanımlanması gerektiğini düşünüyoruz. Geçmişte bazı uygulamalarda tereddütler doğmuştu” ifadelerini kullandı.
ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut L. Ünlü de “Özsermaye /ödenmiş sermaye dengesinin şu anda açıklanan şekilde halka arz öncesi rakamlarla değil, halka arzla içeriye girecek sermaye sonrası rakamlarla değerlendirmesi daha doğru olacaktır” uyarısını yaptı.
Yatırımcıda risk analizini iyi yapmalı
Sermaye piyasalarının önde gelen isimleri piyasanın gelişmesi, reel sektöre kaynak aktaran bir yapıya kavuşması gerektiğini vurguluyor. Burada tüm değer zincirine iş düştüğü gerekirse yen düzenlemeler yapılması gerektiği de anlatılırken yatırımcının da dikkat etmesi gerektiği vurgulandı.
Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç, gelecek şirketlerin halka açılırken iskontolu olacağını vurgulayarak “Bu tip hisseleri alırken yatırımcı bütün parasını koymaması lazım, portföy oluşturmalı” ifadelerini kullandı.
Turkish Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi Berra Kılıç, yatırımcı mağduriyeti yaşanan şirketlerin ölçeğinin ağırlıklı olarak çok küçük olduğunu hatırlatarak, “Temüttü verimi odaklı yatırım stratejisi benimseyen yatırımcı bu şirketlerden uzak durur ve dönem karı elde eden şirketlere yatırım yapar. Ama büyüme odakla stratejisi olan yatırımcı buraya gelebilir” dedi.
ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut L. Ünlü, “Doğru analizler yapıldığı takdirde herhangi bir mağduriyet söz konusu olmaz. Bu düzenleme büyük şirketleri hedefliyor. Zaten belli bir boyutun üzerinde yapılan arzların yüzde 80’den fazlasını yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılar gerçekleştiriyor” diye konuştu.
İş Yatırım Menkul Değerler Kurumsal Finansman Müdürü Mete Gorbon ise “Yeni düzenlemede halka arzda mutlaka sermaye artışının da şart koşulması arz gelirinin bir kısmının şirkete girmesini sağlayarak yeni bir finansman kaynağı yaratacak, bu tarz şirketlerin finansal borçluluklarını azaltarak bilançolarını olumlu etkileyecektir” bilgisini verdi.
Halka açılan çok olur
Düzenlemenin halka arzları artırıcı hatta teşvik edici bir etkisi olacağına da inanılıyor. En çok da Esin Avukatlık Ortaklığı Ortağı Avukat Muhsin Keskin’in belirttiği gibi bu pazarda kote olacak kadar büyük, enerji sektörü gibi karlı, fakat yatırım döneminde olduğu için yüksek oranda borçlu sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere borsanın yolunu açacak. Sermaye yoğun altyapı, enerji, sağlık, demir çelik gibi sektörlerin yıldızları ile teknoloji gibi büyümesi hızlı ama finansman ihtiyacı yoğun şirketlerin kapıyı çalması bekleniyor. İlhami Koç, Berra Kılıç, Mahmut Ünlü ve Mete Gorbon, bu düzenlemenin yurt dışında halka açılmayı düşünen pek çok şirketi Edirne’den geri çevireceğini düşünürken Zeki şen ve Erhan Topaç, yurt dışı borsalarda halka açılmayı farklı değerlendiriyor. Nitekim Erhan Topaç, Türkiye’de yurt dışı çarpanlarına göre hisse fiyatı, FK oranları ve defter değerinin daha düşük olduğunu da söyledi.
Nokta refleksler üretecekler
Borsa İstanbul’un yeni Genel Müdürü Murat Çetinkaya’nın, kotasyon ekibini küresel rakiplerle rekabette dinamik ve nokta refleksler üretmek üzere paydaşlar nezdinde görüşmeler yapmak için görevlendirdiği öğrenilirken, önümüzdeki günlerde bunun olumlu sonuçlarının piyasada hissedileceği konuşuluyor.
TSPB Başkanı İlhami Koç:
ABD’de net kar şartı olsaydı teknoloji şirketleri halka açılamazdı
“Yurt dışı borsalarda da kotasyon kurallarının benzer esnekliklere sahip olduğunu görüyoruz. Düzenli net kar şartı geçerli olsaydı bugün ABD’de bir çok teknoloji şirketi halka açık hale gelemezdi. Faaliyet karı elde etmesine rağmen, finansman giderleri dolayısıyla net kar elde edemeyen bazı şirketler yurt dışında halka açılma seçeneklerine bakıyorlardı. Bu düzenlemeyle bu tür şirketleri de Borsa İstanbul’a çekebileceğiz. Bu kapsamda, daha çok yatırım aşamasını henüz tamamlamamış buna karşılık öz sermaye ihtiyacı olan şirketler yer alacaktır. Yurt dışında, yüksek büyüme teknoloji şirketlerinde sağlandığından daha çok bu tür şirketler piyasaya geliyor. Biz de ise sadece teknoloji ile sınırlı kalmayacağını yüksek büyüme ve yatırım özellikli her sektörün yararlanabileceğini düşünüyorum.”
Garanti Yatırım Genel Müdürü Zeki Şen:
Halka arz yatırımcısı da bilinçli olmalı
“Halka arz işlemlerinde gerek ihracı yapan şirket, gerek aracı kurum, gerekse düzenleyici otoriteler çok titiz çalışıyor. Geçmiş dönemlerde hazırlanan izahname, yatırımcılara tüm riskleri anlatacak şekilde epey süre evvel değiştirildi, uluslararası standartlarla uyumlu hale getirildi. Pazarlama ekipleri kurumsal yatırımcılara yaptıkları tanıtımlarda riskleri mutlaka dile getiriyorlar. Halka arz süreçlerinde bağımsız denetim firmaları, hukuk büroları, düzenleyici otoriteler çok titiz çalışarak olası tüm riskleri ilgili dokümanlarda, sunumlarda, reklamlarda belirtiyorlar, KAP'ta yayınlıyorlar, satış acentelerinde incelemeye açık tutuyorlar. Halka arz yatırımcılarının da bu risklerin bilincinde olmaları gerekir. Sermaye piyasalarımızı sadece faaliyetleri ve operasyonları açısından güçlü olan firmalara değil, finansal desteğe ihtiyacı olan firmalara da açık tutmalı bu firmaları da yatırımcılarla buluşturmanın yollarını aramalıyız.”
Erhan Topaç - Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı: Farklı başka avantajlarda sunmak gerek
“Düzenlemeyle talep değil arz tarafında bir esneme söz konusu. Halka açılacak şirketlere farklı avantajlar da sunmak gerekiyor. Halka açılacak şirketlere de yüzde 5’lik bir indirimde yüzde 20’den yüzde 15’e vergi indirimi yapılabilir. Bu sene halka açılmış ama seneye zarar eden şirketler de olabilir. Önemli olan bu şirketlerin geleceğinin parlak olup olmaması. Sonuçta şirketin zararı finansmandan kaynaklanıyorsa; zaten halka arzdan gelecek para şirket içinde kalacak ve FAVÖK yaratacak. Bu nedenle gelecek şirketlerin bilançolarını iyi analiz etmek gerekiyor. Ayrıca, halka arzları daha cazip kılmak için yatırımcı talebini de artırmak gerekiyor.”
Berra Kılıç - Turkish Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi: Reel sektöre kaynak aktarımının yolu açılmalı
Yatırımcı mağduriyetleri küçük hisselerde oldu. Her zararda olan şirketin hissesi düşer, yatırımcısını mağdur eder diye düşünmemek gerekiyor. Eğer şirket yatırım yapıp büyüyor ise, gelecekte ciddi bir şirket değerine ulaşacaksa, toplamda kar olmasa bile yatırımcı yatırım yapacaktır. Türkiye’nin tanınan, bilinen şirketleri bu fırsattan yararlanacak. Küçük şirketlere bu yol zaten kapalı. Bu, büyük şirketleri Borsa İstanbul’a çekmek için atılması gereken bir adımdı. Mesela Global Liman ve Dominos Türkiye’nin Borsa İstanbul’a gelmeme nedenlerinden biriydi bu kriter. Türkiye yerine yurtdışında halka açıldılar. Bu kritere takılan başka şirketler de var. Sermaye piyasalarından muhakkak reel sektöre kaynak aktarımının yolunu açmamız lazım.
Mahmut L. Ünlü - ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı: Türk şirketleri için doğru pazar Borsa İstanbul
“Uygulama yurtdışını düşünen şirketleri Türk borsasına çekecektir. Gerek likidite gerekse sağlıklı bilgi akışı ve araştırma raporlarının daha düzenli olması sebebiyle Türk şirketleri için doğru pazar Borsa İstanbul’dur. Yatırımcılar hisse senedi yatırımı yapmadan önce doğru analizler yaptıkları takdirde herhangi bir mağduriyet söz konusu olmayacaktır. Zaten belli bir boyutun üzerindeki yapılan halka arzların (ki söz konusu düzenleme ağırlıklı olarak büyük şirketleri hedeflemektedir) yüzde 80’inden fazla kısmı, yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmektedir.”