Yeni teşvikler gündeme gelirken, Ankaralı sanayicilerin güven talebi

Ankara bürosundan arkadaşlarımız ASO başkanı Nurettin Özdebir ve oda üyeleriyle sanayi sorunları, standart belirlemesi, yatırımlar, yatırımlar konusunda bürokratik engeller ve devletle sanayici arasında güven konularını içeren bir yuvarlak masa sohbet toplantısı gerçekleştirerek sorunlarını ve beklentilerini ortaya koymuşlar.

Sanayiciler yatırım yaparken karşılaştıkları bürokratik engellerden yakınırken,”Bir yatırım için 25 ayrı yerden onay almamız gerekiyor”diyorlar. Çözüm konusuna değinirlerken ise “Devletin yatırımcıya, yatırımcının devlete güveneceği bir sistemle”sorunların çözülebileceğine inandıklarını belirtiyorlar.

Özdebir, bürokrasi konusuna değinirken, bürokrasinin yatırımcıyı üç kağıtçı olduğu kanaatıyla organize olduğunu, “İşin hep nasıl olacağını değil, olmayacağını gösterdiğini. bir şeye evet dediklerinde sorumluluk başlıyor, hayır diyenin ise ülkemizde sorumluluğu olmuyor.Vatandaşa güvenilmeli işini serbestçe yapması sağlanmalı. Denetlemelerle suistimal yapan varsa onlar yakalanmalı cezalandırılmalı” diyor. Devletin yatırımcıya, yatırımcının devlete güveninin öneminin altını çiziyor.

Sanayiciler “Yatırımcıya bedava arsa verilmesi önemli katkı sağlıyor. Ama kendi arsamıza yatırım yaparken, hakkımız olan teşvikleri kullanırken bürokratik zorluklarla karşılaşıyoruz. Bunu ortadan kaldıracak bir anlayışa ve güvene ihtiyacımız var”diyorlar.

Yiğit Akü yöneticisi Mahmut Yiğit, yaşadıkları olumsuzluk taşıyan 2.5 yıl geciken yatırımları konusunda şu bilgiye veriyor:

“Merkezden birisi söyleyince yatırım yapılamıyor. Kamunun bütün kademelerinin buna aşina olması lazım. Biz 6 milyon euroluk bir yatırım için izinler aldık, yatırım kararı belediye meclisinden yatırım kararı geçtikten sonra belediye başkanı yürütmeyi durdurma için mahkemeye gitti. Yatırım maliyeti 12 milyon euroya yükseldi. Bir arpa boyu gidemedik.”

Sanayiciler AB standartlarının birlik içersindeki temsilciler tarafından hazırlanırken, o standart hazırlıklarında bizim masada bulunup kendi şartlarımızı ortaya koyamadığımızı belirtiyorlar. "Onların hazırladığı AB standartlarına uymak zorunda kalıyoruz. O stanrdartlar konusunda biz ürünlerimizi Avrupa’da bir ülkede rezervasyon yaptırarak test için kamyona yükleyip götürüyoruz. Testi rakibimiz olan bir ülkenin labaratuarında yaptırmak zorunda kalıyoruz. Oysa bu labartuvarlar ülkemizde olsa ürün satın alma kararı verenlerin malı kontrolleri kolaylaşacaktır” diyerek kendi standartlarımızı ve AB uyumlu labaratuvarların ülkemizde geliştirilmesini öneriyorlar.

Buna bağlı olarak, “Sanayici olarak önce kendi ülkemizde güçlü olabilirsek, sonra yabancıya mal satmamız daha kolay olacaktır”düşüncesini ortaya koyuyorlar.

Sanayiciler sohbette içersinde bulundukları duruma değinirken “Sanayiciler olarak para kazanmaktan çok nasıl ayakta kalacağız düşüncesi içersindeyiz” düşüncesini de ortaya koyorlar. Kriz dönemlerinin kendilerini yeni pazarlara yönelttiğini belirtiyorlar.

Yeni teşviklerden söz edildiği dönemde Ankaralı sanayicilerin yuvarlak masa sohbet toplantısında oraya koydukları görüşlerin özetini sunarken, gazetemiz DÜNYA’daki haberde tamamı yer alan söyleşinin ekonomi yönetimi için yön gösterici olacağına inanıyorum. Bu ve benzeri alandan alınan bilgilerin yatırımların geliştirmesi için faydalı olacağını düşünüyorum.