Yeni temalar
Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım
Son bir aya damgasını vuran temalardan biri olan küresel yavaşlama yerini ülkeler arası ayrışmaya bırakabilir.
Bir süredir ifade ettiğimiz gibi küresel büyümenin yavaş yavaş hız kestiği ve beklentilere nazaran gerçekleşmelerin olumsuz sürprizler yaratmaya başladığına dair sinyaller, son açıklanan ISM (Tedarik Yönetimi Enstitüsü) imalat ve Çin PMI endeksi (Satınalma Yöneticileri Endeksi) gibi verilerle de teyit edildi.
Çin'de açıklanan HSBC Hizmet PMI da 54,3'den 51,1'e gerileyerek benzer yönde sinyaller verdi. Dikkat edilmesi gereken konulardan biri, Çin'in büyümedeki bu yavaşlama sinyallerine rağmen özellikle emlak sektöründe ihtiyatlı politikalarına devam ediyor olması. Yetkililerin bu sektörde ve aşırı kredi büyümesinin yarattığı makro dengesizlikler karşısında dikkatli olmaya devam ettiğini düşünüyoruz. Birebir benzer olmasa da, Brezilya'nın da düşen büyümeye rağmen enflasyon konusunda tedbiri bırakmadığını ve faiz artışına gittiğini gözlemledik. Hindistan gibi emtia fiyatlarındaki gerilemeden faydalanan bir ekonomide bile faiz indirimlerinin devamı konusunda dikkatli olunacağına dair sinyaller mevcut. Kısacası, önemli büyüklükteki gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda aşırı genişlemeci politikalara karşı ihtiyatlı bir duruş olduğunu söylemek mümkün.
Avrupa'da ise mali disiplininin gevşetilmesine taraftar olan ülke ve grupların Almanya üzerindeki baskıyı artırdığı ve bunun da kısmen sonuç verdiği görülüyor. Bu grubun entelektüel açıdan da meşhur Rogoff- Reinhart çalışmasında bir hesap hatası bulunmasıyla güçlendiği anlaşılıyor.
Geçtiğimiz hafta politika faizini 25 baz puan indiren ECB'de (Avrupa Merkez Bankası), Draghi olağandışı parasal önlemlere yeniden başvurabileceğini vurguladı. Draghi'nin basın toplantısında "negatif faize teknik olarak hazırız" ve "KOBİ'lere kredi verilmesine yardım konusunda sonuçlara varmaktan çok uzağız" yönündeki ifadeleri ön plandaydı. Bu, euroda baskı yarattı. Diğer taraftan ECB'den Nowotny'nin açıklamaları dikkate değerdi. Nowotny, ECB'nin kısa vadede sıfırın altında mevduat faizi planı olmadığını ifade ederken, yenilediği açıklamalarında ECB'nin negatif faiz oranlarına karşı açık fikirli olduğunu ancak kısa vadede uygulamaya konacak bir karar olmadığını vurguladı.
Öte yandan görünen o ki ABD'deki ekonomik performans çoğu gelişmiş ülkeninkinden daha fazla olumlu anlamda ayrışma potansiyeline sahip. Şu an dünyada parasal gevşemeden çıkışı tartışan ender merkez bankalarından olan FED'in bu duruşunun sebeplerinden biri de bu. Cuma günü yapılan açıklamalara göre Nisan ayında tarım dışı istihdam 165.000 kişi artış gösterdi. Ortalama beklenti 140.000 seviyesindeydi. Mart ayı rakamı 88.000 artıştan 138.000 artışa revize edildi. İşsizlik oranı ise yüzde 7,6'dan yüzde 7,5'e geriledi.
Bu anlamda, bazı öncü göstergelerin büyüme tarafında birkaç hafta daha yatay olumsuz bir resme ve ardından tekrar güçlenmeye işaret ettiğini düşünüyoruz. Tek bir veri çok önemli olmamakla birlikte beklenenden iyi gelen verilerin, başka verilerle desteklenmesi söz konusu olabiliyor. Bu durumun da; büyümeye daha duyarlı olan emtia ve döngüsel hisse senetleri açısından olumlu, bono piyasaları açısından ise nispeten olumsuz olduğunu düşünüyoruz. Nitekim verilerin açıklanmasından sonra ABD bono tahvil faizlerinin arttığını ve bu artışın bizim bono piyasasını da etkilediğini gördük.