Yeni teknolojiler ve olası etkileri
Alper Karaçar - EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı
Son zamanlarda en çok konuşulan konu yeni teknolojiler ve olası etkileri… Hangi teknolojik yenilik hangi sektörü etkileyecek, fırsat ve tehditleri neler gibi birçok soru beraberinde geliyor. Ancak bu sorulara bir çırpıda cevap vermek oldukça zor. Bu soruları yanıtlayabilmek için belki bir adım geriden başlamak gereklidir.
Bir adım geri derken aslında ‘’Yıkıcı İnovasyon” (disruptive) kavramından başlamak gerekiyor. Peki, nedir bu kavram? Aslında 1990’larda konuşulmaya başlanmış, tamamen bir yenilik, mevcut iş yapışının değiştirilmesi ya da devrinden çok etkilenmesi olarak tanımlayabiliriz. Global ölçekteki demografik değişimler ve makro ekonomik trendler ile birlikte iş dünyasını temelden dönüştüren ve tüm geleneksel iş yapış biçimlerini yeniden biçimlendiren teknoloji temelli mega trendler, farklı sektörler arasında var olan keskin çizgileri ortadan kaldırırken, tüketicilerine yeni ve farklı değer önerileri sunan iş modelleri ve şirketlerin ortaya çıkmasının önünü açıyor. Bu anlamda; şirketler oluşan fırsatları yakalamanın ötesinde öncelikle yeni dünya düzeninde var olabilmek için faaliyet gösterdikleri sektörün geleneksel kalıpları dışına çıkmalı ve inovatif çözümlere odaklanmalı. Konuyu biraz detaylandırmak adına; ‘’Yıkıcı’’ olarak tabir ettiğimiz hayatımıza girecek konular ne olacak sorusuna eğilmemiz gerekiyor. İşte burada çoğunlukla ‘’ Dijital Dönüşüm’’ diye adlandırdığımız ve temelinde teknolojileri barındıran bir yapı ile karşılaşıyoruz. Bu teknolojilerin ne olduğuna kısaca değinelim:
- Robotik süreç otomasyonu
- Yapay zekâ, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti
- 3D yazıcı
- Blockchain
Türkiye’deki RPA (robotik süreç otomasyonu) proje sayısı hızla artıyor
Süreç otomasyonu olarak adlandırdığımız kural bazlı süreçlerimizin otomatik makineler tarafından yapılması olarak tanımlanabilir. Aşağıdaki gibi bir grafik ile açıklayabiliriz.
İşin sıklığının fazla, karmaşıklık derecesinin az olduğu işler için aslında zaten yıllardır ERP’leri kullanıyoruz. ERP’lerin kullanımı eskisi kadar sık olmasa da karmaşıklaşan işler içinde entegrasyonları kullanıyoruz. Örnek verecek olursak Web servisler, ara yazılımla iki ara sistemi konuşturma gibi.
Robotik süreç otomasyonu odaklandırılan kısım entegrasyon maaliyetlerinin oldukça fazla olduğu daha kural bazlı yapılan işlerle ilgili. Örneğin bankalardan toplam hesap bakiyelerinin, ERP sistemi ile mutabakatının yapılması gibi… ya da bir hasar ihbar kaydının otomatik olarak bir robot tarafından ana sigortacılık sistemine işlenip ilgili onay süreçlerinin başlatması gibi... Bahsedilen konular gerçek projelerden basit olan örnekler. Şu an Türkiye’de irili ufaklı onlarca robotik süreç otomasyonu projesi yapılıyor. Yakında bu rakam yüzlerce olarak güncellenecektir.
Peki bu değişim neyi getirecek? EY Türkiye olarak öncelikle bir yalınlaşma ve efektlifliğin artmasını bekliyoruz. Hata oranları oldukça azalacak, süreci yapan kişilerin de daha katma değerli işler ve süreçlerle çalışmasını sağlayacak. Bu değişime ayak uyduramayan şirketleri ciddi bir maaliyet bekliyor olacak. Rakipleri bu sayede daha ucuza mal edebilirken, fiyat rekabetinden uzaklaşma söz konusu olabilir. RPA’nın geleneksel iş gücü modellerini ve çalışma hayatını temelden değiştireceğini ön görüyoruz.
Yapay zekâ gündelik hayatımıza daha çok girecek
Aslında bu konu robotik süreç otomasyonu da içine almaya başladı. Artık bu sistemlerle konuşup, yazıp cevap alabiliyoruz. Bu sistemlerin artık şirketlerinin iş birimlerine yansıdığını düşünelim. Bu konu çok daha derin bir konu. Öğrenen sistemler hayatımızın her noktasında yakında karşımıza çıkacak sağlık, hukuk alanlarında artık ciddi bir yer edinmiş durumdalar. Şirketler operasyon, call center gibi faaliyetlerinde artık bu sistemleri kullanmaya başladılar. Hatta müşteriler bile artık karşılarında gerek insan olmadan işlemlerini gerek konuşarak, gerek yazarak yapmaya başladı. Chatbot’lar bundan sonra sık olarak karşımıza çıkacak.
Blockchain ile yeni iş şekilleri oluşacak
Kripto paralar belki bu işin önemini anlamamızda biraz bizi geciktiriyor. Blockhain’de kripto paralar aslında birer araç, amaç asla değildir. Peki blockhain nedir?
Konuyu hesap bilgisi örneği ile açıklayalım. Ayşe bir hesap açtığında sistem, şifreleme metodu ile Ayşe’ye özel bir hash key tanımı yapar. Ve 10 binlerce makine üzerinde bu bilgi birbiriyle konuşacak şekilde kaydedilir. 100 TL bakiye olduğu bilgisi bu hesap üzerinde tutulur. Bu bilgiyi yetkisiz bir biçimde kimse değiştiremez. Bir işlem yapıldığında yine bu bilgi tüm kaydın saklandığı noktalarda güncellenir. Bir işlem yapmak için aracı bir kurum olması gerekmez. Ayşe herhangi birine 10 TL göndermek isterse bu dijital cüzdandan gönderebilir.
Yetkisiz işlem yapmak işlevsizdir. Çünkü bunu diğer bilgilerle kontrol eden bir mekanizma vardır. Buradaki en önemli konu aracıya ihtiyaç duymadan güvenli olarak kişilerin biribiriyle işlem yapabilmesi durumudur. Buna daha farklı örnekler verilebilir. Örneğin mevduat sahibi ile Kredi ihtiyacı olan kişi (ortada banka olmadan) bu ortamı kullanabilir. İşte blockchain ile beraberinde yeni iş alanları oluşması mümkün. Yakın zamanda bu yeni teknolojik değişimlerin bizi çok etkileyeceğini düşünürsek ülke olatak bu değişimlere ne kadar hazır olduğumuz ve nasıl harekete geçeceğimiz önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.