Yeni sürüm Almanya
Avrupa Birliği’nin (AB) en güçlü ekonomisine sahip Almanya’da 23 Şubat’ta yapılan erken genel seçimlerden yeni koalisyon hükümeti çıktı. Hristiyan demokratlar ve sosyal demokratların hükümet programında Türkiye’ye “demokrasi değerleri” hatırlatması yapıldı.
Hristiyan demokrat birlik partileri CDU/CSU ile sosyal demokrat parti SPD’den oluşan ve CDU lideri Friedrich Merz’in başbakanlığında kurulması beklenen yeni koalisyon hükümetinin, 28 Nisan ve 30 Nisan tarihlerinde partilerin kongrelerinde yapılacak oylamalardan sonra 6 Mayıs’ta “işbaşı yapması” bekleniyor.
Başkent Berlin’de açıklanan 146 sayfalık yeni koalisyon hükümeti programında, Türkiye’ye “dış politika” ve “AB’nin dünyadaki rolü” bölümlerinde yer verildi. Koalisyon programının “dış politika” başlığı altında, “NATO içinde önemli bir stratejik ortak, AB’nin komşusu ve Ortadoğu’da etkili bir aktör” olarak nitelendirilen Türkiye, “güvenlik politikaları, göç yönetimi ve jeopolitik değerlendirmelerde birlikte hareket etmek isteği” dile getirildi.
Almanya açısından Türkiye’de “Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanlarındaki durumda esaslı bir iyileşme, bizim için merkezi bir unsurdur” vurgusu yapıldı.
Almanya’nın hükümet programında “AB’nin dünyadaki rolü” başlığı altında AB üyeliğine aday ülkelerin durumlarına da yer verildi. Türkiye için “AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler özel stratejik önem taşımaktadır. Türkiye’nin AB’nin değerler düzeninden giderek daha da uzaklaşmasını üzüntüyle karşılamaktayız” ifadelerine yer verildi.
Avrupa siyaset sahnesinde yeniden güçlü bir konum almayı hedefleyen AB’nin lokomotifi Almanya’da kurulan yeni koalisyon hükümetinin aşırı sağcı AfD’nin (Almanya için Alternatif ) etkisiyle özellikle yabancılar yasası ve sosyal haklar konusunda bir hatta birkaç adım geriye gidecek.
Koalisyon hükümeti anlaşmasının hedeflerini açıklayan CDU lideri Friedrich Merz, “Ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmak, göç sorununu çözmek, devleti kapsamlı bir şekilde dijitalleştirerek modernize etmek istiyoruz. Özetle Almanya’yı yeniden zirveye taşımak istiyoruz” dedi.
Hızlı vatandaşlık kalkıyor
Koalisyon sözleşmesinde beş yılda Alman vatandaşlığına geçiş ve çifte vatandaşlık hakkı korunurken, hızlı vatandaşlığın kaldırılması konusunda uzlaşı sağlandı. Koalisyon partilerinin üzerinde uzlaştığı başlıklardan, kamuoyunda “turbo vatandaşlık” olarak bilinen uygulaması kaldırılıyor. Sadece üç yılda Alman vatandaşlığı kazanma hakkı sağlayan düzenleme geçtiğimiz yaz yürürlüğe girmişti.
Koalisyon sözleşmesinin anlatıldığı toplantıda konuşan Merz, dış sınır koruma sistemi kurulana kadar, düzensiz göçün önlenmesine yönelik bir süredir uygulanan kara sınırlarındaki denetimlere devam edileceğini belirtti.
Düzensiz göçün önüne geçilmesi ve iltica başvurularının daha hızlı sonuçlandırılması amacıyla çeşitli yasal tedbirlerin alınacağı belirtilen koalisyon programında, özellikle suç işlemiş veya kamu güvenliği açısından risk oluşturan bireylerin sınır dışı edilmesinin önünün açılacağı vurgulanıyor.
Almanya’da kalma izni bulunmayanların sosyal yardımlarında ciddi kısıtlamalara gidileceğine ve geri dönüş programlarının teşvik edileceğine de yer verildi. Ayrıca, “sınırlı koruma statüsü” alan sığınmacılar için aile birleşimi hakkı iki yıl boyunca askıya alınacak.
Sosyal yardım ödeneği kaldırılıyor
Sosyal yardım ödeneği olan “Bürgergeld” tamamen kaldırılarak yerine daha sıkı kuralların olduğu yeni bir temel güvence modeli getirilecek. Almanya’da bu yardım, “İş Arayanlar İçin Temel Güvence” adını alacak ve sadece iş bulmak için gerekli olan süreyi kapsayacak. İşsizliği önlemek amacıyla iş arama yükümlülüklerini sürekli ihlal edenlerin yardımları da tamamen kesilebilecek.
Almanya’da yaşayan yaklaşık 5 milyon “Alamancı” için “Almanya acı vatan” yeni koalisyon hükümetinin özellikle “göç ve göçmen politikaları”yla daha da “acı vatan” olması artık kaçınılmaz…