Yeni Sanayi Üretim Endeksi güven sağlar mı?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Sanayi Üretim Endeksi’nde (SÜE) köklü bir değişikliğe gitti. SÜE’deki revizyon TÜİK’in milli gelirde yaptığı tartışmalı revizyonun bir devamı niteliğinde.
TÜİK’in yeni milli gelir hesabı ve serisi ciddi tartışmalara yol açtı ve bu tartışmalar hala sürüyor. TÜİK’in yeni milli gelir hesabı bir güven sorunuyla karşı karşıya kaldı ve bu sorun halen aşılabilmiş değil.
Yeni milli gelir hesabı, reel sektöre, üretim ve ticarete ilişkin diğer istatistiklerle uyumsuzdu. Diğer istatistiklerden yararlanarak ekonomik büyüme tahmini yapmak da sorunlu hale gelmişti.
TÜİK, SÜE ve diğer kısa dönemli iş istatistiklerinde de revizyona giderek hem aradaki uyumsuzluğu gidermeyi, hem de diğer istatistiklerin tahmin yapmada kullanılır hale gelmesini amaçlıyor. TÜİK milli gelir hesaplarına ilişkin güvensizlik ve soru işaretlerini de gidermeyi umuyor.
Şimdi GSYİH revizyonundaki temel yaklaşım, kısa dönemli iş istatistiklerine taşınıyor. İstatistiklerin üretilmesinde artık idari kayıtlar esas alınacak. SÜE ve iş istatistikleri, eskiden esas olarak işyeri bazında yapılan anket çalışmasına dayanıyordu. Şimdi Maliye’den alınacak KDV ve ÖTV beyannamesi verileri esas alınacak.
İstatistiklerin güvenirliğine ilişkin temel soru da buradan kaynaklanıyor. İstihdamda, üretimde, ticarette kayıtdışılığın bu kadar yaygın olduğu, vergi bildirimlerinin yetersiz ve sağlıksız olduğu ve vergi aflarıyla vergi ahlakının tahrip olduğu bir ülkede idari kayıtlara dayanan istatistikler, istatistikler için yeterli ve güvenilir temel dayanak olabilir mi?
Yeni SÜE ile eskisi arasındaki yıllık değişim oranı farklarını incelediğimizde iki seri arasındaki en büyük farkın kayıtdışılığın daha yaygın olduğu, örneğin madencilik gibi sektörlerde aşırı boyutlara ulaşması, bu soru işaretinin kolay kolay ortadan kalkmayacağına işaret ediyor.
Örneğin 2017’de eski SÜE’ye göre madencilik üretimi yüzde 0.04 azalmışken, yeni seriye göre yüzde 8.88 gibi yüksek bir artış var. 2014’te ise eski endeks madencilik üretiminde yüzde 7.43’lük artış hesaplarken, yenisi yüzde 2.67’lik düşüş hesaplıyor.
İmalat sanayii kapasite kullanımı istatistikleri ile yeni SÜE arasında da uyumsuzluk var. Örneğin 2014’te kapasite kullanım oranı 1.71 puan düşerken, yeni SÜE’ye göre imalat sanayii üretimi yüzde 6.54 artmış gözüküyor.
Üstelik yeni SÜE ile GSYİH hesabı arasında arzulandığı ölçüde bir uyum da gözlenmiyor.
Bu durumda büyüme hesaplarında ortaya çıkan soru işaretlerinin azalmak yerine SÜE ve diğer iş istatistiklerini de kapsayarak yayılma ihtimali hiç de zayıf değil.